'Ev Yapımı' bir dizi! Bir yapımcının koronavirüsle imtihanı

Yapımcı dizi çekmek istiyor ama oyuncular Koronavirüs'ten dolayı dışarı çıkmak istemiyor. Onları ikna etmeye çalışan yapımcının işi zor. Sonra bakıyor ki onları ikna etmeye çalışırken dizi çekilmiş bile. Ev yapımı bir sitcom ile izleyici karşısına çıkan Birol Güven, amaçlarının bu karamsar haber akışı arasında insanlara rahat bir nefes aldırmak olduğunu belirtiyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Koronavirüs nedeniyle dizi setleri de dursa da sanatçılar, yapımcılar üretmekten vazgeçmedi. Seksenler dizisi oyuncuları ve yapımcısı Birol Güven kolları sıvadı ve adı gibi ev yapımı olan bir sitcom ile seyirci karşısına çıktı. TRT ekranına gelen Ev Yapımı insanların yüzünü biraz olsun güldürdü. Senaryosunu Birol Güven’in kaleme aldığı dizinin çekimlerini oyuncular kendi evlerinde gerçekleştirdi. Bu süreçte oyuncuların aileleri de diziye dâhil oldu ve sıcacık aile ortamında bir durum komedisi ortaya çıktı. Ev Yapımı fikrinin ortaya nasıl çıktığını ve oyuncuların çekimler sırasında neler yaşadığını Birol Güven, Rasim Öztekin ve Ayşe Tolga ile konuştuk.

BEN DE BU SAYEDE BAŞROL OLDUM

“Ev yapımı dizisi tamamen can sıkıntısından ortaya çıktı. TRT, Seksenler setini tatil edince hepimiz evlere kapandık. Koronavirüs’ten dolayı sete gidemiyoruz acaba set bize gelir mi diye düşündüm. Hepimiz evimizde ailelerimizle birlikte yaşıyoruz. Aile bireyleri set elemanı olamaz mıydı? Bunu oyuncularla paylaştım. Onlar benden daha çılgın çıktılar. Burada TRT’yi de ayrı bir yere koymak lâzım. Çünkü inovatif bir proje. Her kanal kabul etmez. Bütün olası hatalara, amatörlüklere göz yumabileceklerini söylediler. Çünkü böyle bir iş ilk defa yapılıyor. Riskli, deneysel bir projeydi ama ortaya güzel bir iş çıktı. Umarım seyirci de beğenir.” şeklinde konuşan Birol Güven oyuncuların bir senaryo etrafında Koronavirüs’le geçen günlerini aktardıklarını belirtti. Dizide herhangi bir doğaçlama olmadığını dile getiren Güven, “Doğaçlama sahneleri birbirine bağlamak zor olabilirdi. O yüzden bir senaryo var. Oyuncuların hayatından kurguladığımız bir senaryo.” diyor ve ekliyor; “Bir yapımcının Koronavirüs’e rağmen dizisini yapma çabasını anlatıyoruz. Oyuncuları sete getirmeye çalışıyor ama onlar da evden çıkmak istemiyor. Başrolde Koronavirüs ve ben varım.”

Amaçlarının bu karamsar haber akışı arasında insanlara rahat bir nefes aldırmak olduğunu vurgulayan Güven, ilk defa kendi yaptığı bir dizi için “Umarım uzun sürmez ve normal setlerimize döneriz” ifadesini kullandı.

Oyuncular çekimleri evlerinde kendileri yapmışlar. Tabi bu konuda şanslı isimler var. Oyuncular arasında YouTube içeriği üreten, belgesel ya da kısa film çekenler sürece hemen adapte olmuş. İşi bilmeyenler de hızlı bir eğitim sürecinden geçmiş.

VİRÜS SEKTÖRÜ DE DEĞİŞTİREBİLİR

“Koronavirüs yüzyılın en büyük öğretmeni. Bize çok şey öğretti, öğretmeye devam ediyor. Dizi sektörünü değiştirir mi bilemiyorum ama öncelikle şu anda bizim yaptığımız gibi diziler yapılır. Genel olarak zaten hep küçük meseleler anlattık. Olay bir evde, mutfakta, salonda geçti. Dolayısıyla bizim yapabileceğimiz bir şeydi bu. Bu zor durumdan nasıl projeler çıkar öngörmek zor.” diyen Güven bugünlerin fırsata çevrilmesi gerektiğini düşünüyor.

“Biz bu zamana kadar hiç kendimizle kalmadık. Şimdi kendimizle vakit geçirmeyi öğreniyoruz. Aslında bu süreç irfan sahibi olmak için önemli bir yolculuk.” şeklinde konuşan Güven, seyircilerine “Ben ve ailem kendimize bir hedef koyduk. Bu hastalığa belki bir gün biz de yakalanacağız ama bunu ötelememiz lâzım. Çünkü belli bir zaman sonra tıp deneyim kazanmış olacak. Belki ilaç, aşı bulunacak belki de virüs gücünü kaybedecek. Bu yüzden evde kalıp dışarı çıkmak zorunda olanların işini kolaylaştıralım.” mesajını verdi.

RASİM ÖZTEKİN: KEYİFLİ DENEYSEL BİR ÇALIŞMA OLDU

Evde set ortamı hazırladık. Çok keyifli, deneysel bir çalışma oldu. Hem kameraman hem oyuncu hem de yönetmen olduk. Durum böyle olunca evde yaşayanlar da olaya dâhil oldu. İlk bölümde eşim yer aldı. Sonraki bölümlerde belki kayınvalidemi göreceksiniz. Önümüzdeki bölümde köpeğimiz de bizimle olacak. Birol yazıp bize gönderiyor biz de çekip onlara yolluyoruz. Eşim Esra televizyonlara yabancı değil, yönetmenliğimi bile yaptı. İnsanların gülümsemeye ihtiyacı var. Hayatın durmadığını göstermek için yapılan bir şey bu. Evde kalıyoruz ama üretime devam ediyoruz.

AYŞE TOLGA: BU İŞ BİZLERE DE UMUT VERDİ

Dizi setleri dışında da kendi içeriklerimi hazırlayıp çektiğim evde mini bir stüdyom var. Bu yüzden evde kendi başına çekim yapmak benim için yeni bir durum değil. Kendi YouTube mecram var o yüzden herhangi bir sorun yaşamadım. Kızımla birlikte yaşıyorum. Onun için de birkaç sahne düşünüyoruz. Kendi hayatlarımızı evimizdeki durumları paylaşıyoruz bu anlamda keyifli. Birol’un aklına, fikrine, kalbine sağlık. Bu süreçte hepimizi motive etti. Bize de moral oldu, umut verdi.