''Eserleri sanatçıların birer mal varlığıdır''

Müzik Yorumcuları Meslek Birliği yöneticilerinden Murat Yıldız: ''Severek dinlediğiniz müzikler hak sahiplerinin ürünleridir. Bu sanat eserleri bugün kendileri için yarın bu dünyayı terki diyar ettiklerinde geride kalan aileleri için birer mal varlığıdır. Bu bağlamda sanatçı da ürettiği ürünün kullanımından kaynaklanan telif hakkını eksiksiz bir şekilde hak ettiği gibi almak istemektedir. Bu sebeple telif meselesi önemlidir.''

ALİDEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Telif meselesi tüm üretim sektörlerde olduğu gibi müzik dünyasında önemli bir sorun. Telifler ya bir şekilde ödenmiyor ya da ödeme kanalının önü kesiliyor. Peki telif meselesi sanatçılar için neden önemli, bunun korsancılıkla nasıl bir alakası var? Dijital gelişmeler müzik dünyasındaki telif sorununa nasıl başka bir boyut kazandırdı? Tüm bunları uzun yıllardır müzik endüstrisinde özellikle müzik telif hakları, dijital müzik dağıtımı, dijital içerik üretimi, müzik meslek birliklerinde yazılım ve iş süreçleri geliştirme, veri tabanı tasarımı vb. alanlarda profesyonel olarak faaliyette bulunan ve hâlen Müzik Yorumcuları Meslek Birliği'nde (MÜYORBİR) yönetici olarak çalışmalarımı sürdüren; aynı zamanda kendisi de müzik üretim çalışmalarında bulunan bir müzisyen olan Murat Yıldız ile konuştuk.

SANATÇILAR VE MÜZİSYENLER İÇİN TELİF MESELESİ NEDEN ÖNEMLİ?

Hüzünlendiğinizde, sevindiğinizde, aşk acısı çektiğinizde, eğlenmek istediğinizde dinlediğiniz müzikleri vücuda getiren söz yazarı, besteci, yorumcu ve yapımcı gibi hak sahipleri vardır. O severek dinlediğiniz müzikler bu hak sahiplerinin ürünleridir. Bu sanat eserleri bugün kendileri için yarın bu dünyayı terki diyar ettiklerinde geride kalan aileleri için birer mal varlığıdır. Bu mal varlığındaki hak sahipliği evrensel normlara ve AB uyum yasalarına da uygun olarak 5486 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile tanımlanmış ve koruma altına alınmıştır. Bu bağlamda sanatçıda ürettiği ürünün kullanımından kaynaklanan telif hakkını eksiksiz bir şekilde hak ettiği gibi almak, elde ettiği gelirle hayatını idame etmek, sonraki çalışmaları için kaynak oluşturmak, ürünlerinin izinsiz kullanımının önüne geçmek istemektedir. Bu sebeple telif meselesi önemlidir.

ALMAMIZ GEREKEN ÇOK YOL VAR

Telif konusuna Türkiye'de durum nedir? Ne gibi sıkıntılar yaşanıyor?

Telif konusunda Türkiye'nin alması gereken yol halen çok fazladır. Müzik alanında 90'lı ve 2000'li yılların başlarına göre telif konusu bir noktaya gelmiştir. Türkiye'de şu an aktif olarak müzik telif haklarında toplu hak yönetimi yapan, üyeleri adına hak takibi, tahsilatı ve dağıtımı yapan 2 adet eser sahibi meslek birliği (MESAM, MSG), 3 adet yapımcı meslek birliği (MÜ-YAP, MÜYABİR, MÜZİKBİR), 2 adet de yorumcu/icracı (MÜYORBİR, TSMB) meslek birlikleri vardır. Ancak ilim edebiyat, sinema eserleri gibi alanlar için aynı noktada olduğumuzu söyleyemeyiz. Genel problemlerimiz şöyle: Telif hakkı bilincinin toplumun her kesimine yansımamış olması, yasalarla korunan hakların ihlalinde yaptırımların pek karşılığının olmaması, hukuki süreçlerin uzun sürmesi, kaynağında lisanslama, özel kopyalama harcının hak sahiplerine henüz verilmemiş olması gibi.

MEKANLAR DA MÜZİK LİSANSI ALMALI

Korsan müzik meselesi sanatçıları ve müzisyenleri nasıl etkiliyor? Bunun önüne sizce nasıl geçilebilir?

Korsan müzik denilince aklımıza köşe başlarında CD'lerle ya da sabit diskler ile müzik arşivi satan ya da internetten ücretsiz mp3 indirmeye izin verilen siteler gelirdi. Halen bazı yasal olmayan müzik indirme siteleri mevcut, yasayla bunlara erişim engeli, kapatma gibi yaptırımlar uygulanıyor. Ancak müzik sektörü bu aşamayı geçti. Spotify, Fizy, Apple Music müzik akış uygulamaları, YouTube gibi hem video hem müzik akış uygulamalarının çıkması ile son kullanıcı tüm dünya müzik arşivine her yerden ve daha kaliteli olarak erişim sağlıyor. Meslek birlikleri de bu platformları lisanslayarak elde etmiş oldukları gelirleri hak sahiplerine aktarıyorlar. Günümüzde korsan diye tabir ettiğimiz şey işletmesinde, uygulamasında müzik eserlerini kullanıp, bu kullanımı için müzik lisansı almaktan, telif ödememek için her türlü cambazlığı emek hırsızı kurumları adresleyebiliriz. Temel çözüm olarak kaynağında lisanslama; yani ben bir mekân açıyorsam burayı açabilmek için birçok konuda birçok makamdan çeşitli izinleri aldıktan sonra işletme ruhsatını elde edebiliyorum. Aynı şekilde bu işletme açılırken, müzik lisansı alması; ruhsatının verilmesi için zorunlu olmalı. Bu sayede telif hakkı geniş tabana yayılacak ve hak sahipleri haklarını daha adil alabiliyor olacaklardır.

DİJİTALDE GÖRÜNÜRLÜK ASLINDA DAHA ZOR

Dijital gelişimlerin müzik piyasasına etkisini değerlendirir misiniz?

Teknolojik gelişmelerden ilk etkilenen sektörlerin başında müzik endüstrisi gelmektedir. Teknoloji müziğin hem üretim şeklini hem de tüketim şekline etki etmektedir. Yapay zekâ ve blok zinciri teknolojileri sektörü etkilemeye başladı bile ve yakın gelecekte bu etkileri çok daha fazlası ile hissediyor olacağız. Yapay zekâ ile yaratılmış enstrümanlar, müzikler hayatımıza girecek, müziğin sunulduğu ortamlar değişecek, akıllı dijital kontratlar kullanılmaya başlayacak vs. Bu bağlamda müzisyenler bugün yapmış oldukları anlaşma maddelerini geleceği de öngörerek oluşturmalıdırlar. Bugünkü dijital gelişimin temel sorunu çok fazla müzik içerik üretimi var fakat üretilen bu içeriğin yüzde 90'ının son kullanıcı görmüyor bile. Bugün Spotify'da kayıtlı sanatçı sayısının 1'er şarkısını dinlemeye ortalama insan ömrü yetmemektedir. İçeriği son tüketiciye sunan firmalar büyürken üreticilere düşen birim fiyatlar sürekli düşmektedir. Başarı kriterleri Spotify'da veya YouTube'daki izlenme sayıları ile ölçülmeye başlanmış olup, bu alanlarda manipülasyonlar yapılmaktadır. Bir işin iyi olması maalesef o işin daha çok dinlenir bir ürün olmasını sağlayamıyor. Sanatçıların görünür olabilmeleri şu anki dijital dünyada sanki kolaymış gibi, fırsat eşitliği varmış gibi gözükse de aslında o eseri üretmekten çok daha zor.