Erol Pekdemir: Yeşilçam'daki İstanbul'u arıyorum

Çeyrek asırdır semt semt dolaşarak su saati okuyan ve daha sonra rehber olarak yaşamına devam eden Erol Pekdemir bugünlerde insanları Yeşilçam'ın o güzel yıllarına götürüyor. ''Merakım İstanbul'un geçmişi'' diyen Pekdemir, ''100 yıl önce İstanbul'un fotoğraflarını çekmişler. Benim de asıl amacım bu fotoğraflara ulaşarak eski İstanbul'u aynı açıdan kaydetmekti. Bunları araştırırken karşıma film sahneleri çıktı. İnsanlar o eski filmlerin nerede çekildiği konusunda çok meraklı. Bende buradan yola çıkarak filmlerdeki İstanbul'u aramaya başladım. Deşifre ettiğim filmleri de eski ve yeni haliyle sosyal medyadan paylaşmaya koyuldum. Mesleğim ve iş tecrübemde de bana bu arayışta kolaylık sağladı.'' şeklinde konuşuyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Öncelikle sizi tanıyalım?

25 yıllık işimden iki yıl önce ayrıldım ve kokartımı alarak rehber olarak çalışmaya başladı. Daha önce su faturası yazıyordum. Çalışırken Fatih, Gaziosmanpaşa, Eyüpsultan'ın bütün mahallelerini gezdim. İstanbul'daki birçok yerin semt dokusunu hafızama yerleştirmiştim. Aslında rehberliğe de 2015 yılında başlamıştım. Bu iş tecrübem bana Yeşilçam filmlerindeki eski İstanbul'u ararken büyük kolaylık sağladı. Mesela bir film izlerken hangi semtte çekildiğini az çok tahmin edebiliyorum.

Yeşilçam'daki eski İstanbul'u aramaya nasıl başladınız?

Yeşilçam filmlerini izleyip çekildiği yerleri bulmaya geçen sene başladım. Benim asıl amacım eski İstanbul fotoğraflarını aynı açıdan çekmekti. 100 yıl önce İstanbul'un fotoğraflarını çekmişler. Bende bunlara ulaşıp aynı açıdan çekmek istiyordum. Bunları araştırırken de karşıma film sahneleri çıktı. Gördüm ki insanlar bu filmlerin nerelerde çekildiğini merak ediyor. Ben bu işe başlamadan rehber bir arkadaşım filmlerin çekildiği yerleri bulmaya başlamıştı. Bunu yapan başkaları da vardı. Hatta bende onlara yardım ediyordum. O bu işi yapmayı bırakınca ben devam ettim. Tabii daha da öncesi var. Benim merakım İstanbul'un geçmişi ile ilgili.

Sizden öncede bunu yapanlar vardı yani?

Amerika'da eski kovboy filmlerinin çekildiği yerleri de bu şekilde arayıp fotoğraflayanlar vardı. Ben Kovboy filmlerini çok severim onları araştırırken karşıma çıkmıştı. Sonra 2009 yılında bir dergi Ediz Hun ile Selma Güneri'yi bir araya getirip filmde oynadıkları bir sahneyi yeniden canlandırmışlardı. Yani bunu yapanlar vardı.

Peki işe nereden başlıyorsunuz?

Pandemi sürecinde film izlemeye epey vakit buldum. Günde 3-4 film izlerdim. Şimdi kendi mesleğime de devam ettiğim için o kadar izleyemiyorum. Öncelikle filmlere karar verip bilgisayarıma indiriyorum. Sonra sayısız kez izliyorum ve ekran görüntüleri alıyorum. İpucu olacak noktaların görüntüsünü alıyorum. Bir yandan da filmi izlerken hangi semtte, mekânda çekildiğine dair notlar alıyorum. Film bitince yerleri navigasyondan ve harita üzerinde araştırıyorum. Şu anda PC'de gidilecek klasörümde üç bin kare var. Vakit oldukça gidiyorum.

Filmleri neye göre belirliyorsunuz?

İlk olarak en çok izlenilen filmleri deşifre etmeye başladım. Bir internet sitesinde yer alan sıralamaya göre en çok izlenen Yeşilçam filmi Hababam Sınıfı idi. Sonra Tosun Paşa, Süt Kardeşler ile devam ettim. Baktım hep Kemal Sunal filmleri ile gidiyorum konsepti değiştirmek istedim ve melodramlara yöneldim. Filiz Akın, Türkan Şoray, Tarık Akan, Ediz Hun gibi isimlerin yapımlarına başladım. Böylece daha geniş kitleye hitap etmeye başladım. Melodram alanında ilk olarak benim de çok sevdiğim Vesikalı Yarim filmini araştırmaya başladım. Filmin çekildiği mekânları deşifre ettim. Vesikalı Yârim filminde yerleri bulmam kolay oldu. Çünkü bu filmin bir kitabı vardı. Çok Tuhaf Çok Tanıdık aldı kitapta yönetmen Lütfü Akad ve senarist Safa Önal ile röportaj yapılmış. Burada filmin nerelerde çekildiğini söylüyorlar zaten. Bu anlamda mekânları bulmam kolay oldu. Filmde İzzet Günay'ın cezaevine girdiği bir sahne vardı. Burası aslında bir cezaevi değilmiş. İnönü standındaki gişelerde yer alan demir parmaklıkları cezaevi formatında kullanmışlar. Bu bilgi kitapta yazmasaydı bulmak imkansız olurdu. Tabii her filmin bu şekilde kitabı yok. Daha sonra bu filmin gezisini yaptık. Filmin çekildiği her yeri gezdik. Bir de bu ara insanlarda film ismi yazmaya başladı. Onlara da vakit oldukça bakmaya çalışıyorum.

İpuçlarını takip ediyorsunuz...

Bazı filmlerin nerelerde çekildiğini izlerken not alıyorum. Bahriyeli Ahmet filminde Ayhan Işık cezaevinden çıkıyor. Oranın Yedikule Hisarı olabileceğini düşünerek not aldım. Daha sonra film bitince navigasyonu açıp haritalarda kontrol ediyorum. Çok detaycıyım. Ufak ipuçlarının peşinden gidiyorum.

Sadece sizin bulduğunuz ya da tesadüfen başka mekânları araştırırken karşınıza çıkan yerler oldu mu?

Tabii... Doktor Civanım filminde Ali Şen ile İhsan Yücel'in evi karşılıklı gözüküyor filmde. Ama normalde öyle değil. Ali Şen'in evi aynı şekilde duruyor. Yücel'in evinin ise kimileri yıkıldığını söylüyor. Ben filmi izlerken ipuçlarından fark ettim ki bu evler aynı yerde değil. Diğer ev yaptığım araştırmalar sonucu Beykoz'da çıktı. Ben ezber bozmayı çok seviyorum. Tabii rehber olmamın avantajı da var. Bölgelere hakimim. Şimdi Çöpçüler Kralı'ndaki o parkın peşindeyim. Herkes Ayşen Guruda ile Kemal Sunal'ın gittiği o parkın Cihangir'deki park olduğunu söylüyor ama ben orasının olmadığını ispatladım. Cihangir'e gidip o park ile araştırmalar yaptım. Orada oturan yaşlı insanlarla konuştum. Parkın çevresine baktım. Sadece mekâna bakmıyorsun etrafı da izliyorsun. Bazı işaretlere dikkat etmek gerekiyor. Film genelde Cihangir'de çekildiği için herkes oradaki parkın o park olduğunu sanıyor. Ama her zaman öyle olmuyor. Aynı filmde Kemal Sunal'ın kovalandığı sahneye bakıyorsun bir kısmı Beyoğlu bir kısmı Fındıkzade... Sonradan birleştirmişler görüntüleri. Yine Delisin filmindeki Alambeyendi'nin kimi Aydın kimi Çanakkale'de çekildiği söylenir. Özellikle de filmde gözüken aracın plakasından Aydın diyorlar ama o plaka oraya elle yapıştırılmış, çok belli. Çanakkale Yenice'dekiler de bu tarz bir filmin burada çekilmediğini söylüyor. Filmi izlerken bir su kemeri gördüm. Oradan yola çıkarak o filmin Bahçeköy'de yani İstanbul'da çekildiğini buldum. Ben bazen filmlerin çekildiği yerleri karşılaştırıyorum. Yani aynı yerde farklı filmlerde çekilmiş oluyor. Burada da öyle bir şey oldu. Kemal Sunal'ın Atla Gel Şaban filminde oturduğu kahvehane ile Delisin filminde iki ailenin kafa kafaya geldiği meydandaki kahvehane aynı yer. Buradan da yola çıkarak Alambeyendi'nin neresi olduğunu ilk ben tespit etim. Hatta Atla Gel Şaban filmini Bahçeköy'de araştırırken de orada konuştuğumuz bir abimiz sayesinde Canım Kardeşim filmindeki okulun nerede olduğunu buldum. Okul sahnesinde konuştuğum kişide o okula gidiyormuş. Çekim yapıldığını anlattı. O ilkokula götürdü beni. Bulamadığım yerler var ama hepsinin peşindeyim. Genelde iç mekânları tespit etmek zor oluyor.

Battal Gazi bitirdiğim ilk seri oldu. 4 tane filmi var. Onunla ilgili de bir rehber abimizle gezi düzenleyecektik. Bende bütün serileri deşifre ettim. Kimi yerleri bulmak zor oluyor. Şimdi film çekimlerine bakıyorsun bir dakika da üç mekan değişiyor. Mesela Karateciler İstanbul filminde Cüneyt Arkın adamları kovalıyor Yedikule Hisarı'ndalar. Adamlar kaçarken gizli geçitten çıkalım diyorlar. Kaçtıkları yer Anadolu Hisarı oradan yan odaya geçiyorlar orası Aya İrini... Tamamen birbirinden kopuk mekânlar. Bazı yapımların İstanbul dışında çekilmiş sahneleri de oluyor. O mekânlardan emin olamıyorum. Onları da o bölgede çalışan rehber arkadaşlarımdan öğrenmeye çalışıyorum. Özellikle kendim gitmiyorum. Çünkü benim alanım İstanbul...

BENİ ASIL ŞAŞIRTAN AYNI KALAN MEKÂNLARDI!

Bu işe giriş amacınız nedir?

Benim sayfam aslında Yeşilçam ile ilgili değil. @eskifilmlerdeistanbul sayfamın adı. Asıl merakım İstanbul'un geçmişi. Filmlerdeki İstanbul'u arıyorum daha çok. Yeşilçam'dan çok İstanbul'a odaklanıyorum.

Sadece filmleri izleyerek bu iş oluyor mu? O dönemlere dair araştırma yapıyor musunuz?

Elbette... Yeşilçam'ı bilmek yönetmenlerin, senaristlerin tarzlarını öğrenmek gerekiyor. Sadece İstanbul'u sevmek ya da Yeşilçam'ı takip etmek ile olmuyor. Ben bu alanla ilgili 150 kitap aldım, okuyorum. Türk Sineması nereden nereye gelmiş, oyuncuların, yönetmenlerin hatıralarına bakıyorum. Yapılmış röportajları okuyorum. Filmi seyretmekle işin sadece görsel kısmını hallediyorsunuz. Ama devamı var. Bir örnekle açıklayayım. Sakar Şakir filmine bakıyorum. İç sahneleri Rumeli Kavağı'nda dış sahneleri Cankurtaran'da çekilmiş. Çok farklı yerler. Neden buralarda çekilmiş insan merak ediyor. Bu yüzden Yeşilçam'ın mantığını anlamak lazım.

Sizi en çok şaşırtan neydi?

Beni asıl şaşırta değişmeyen kısmı oluyor aslında. Vesikalı Yarim filmi, 1968 yılında çekilmiş. Burada gözüken manav hala aynı şekilde yerinde duruyor. Ve hiçbir şeyi değişmemiş. Hatta o manav 1948'de açılmış. Bu şekilde değişmeyen bir kaç yer var. Yine Sultan filminde Türkan Şoray'ın oturduğu ev. O da aynı şekilde duruyor.

Kitap çıkarmak istediğinizi söylediniz. Konusu ne olacak?

Eski filmlerde Boğaziçi diye bir kitap hazırlığımız var. Bunun gezisini yapmıştık. Yalılarda, boğazlarda çekilen filmler diye. İnsanların hoşuna gitti. Kitap olarak çıkaralım dedik. Bir de benim asıl istediği Eski Filmlerde İstanbul adlı bir kitap serisi... Burada özellikle insanların şaşıracağı noktaları koymak istiyorum. Fotoğraflı bir eser olacak. Kitapta ilginç yerlere değineceğim. Mesela Kadir İnanır cezaevinden tahliye oluyor bir filmde. Cezaevinden çıktığı yer Sokullu Mehmet Paşa Camii'nin çıkış kapısı. Keloğlan filminde handan çıkıyorlar. Burada kullanılan yer bir türbe kapısı.

SANATÇILARLA AYNI YERDE OLMAK KEYİF VERİYOR

Bazı filmlerin çekildiği yerleri yanlış olarak gösteren kitaplar, yayınlar var dediniz.

Evet, Çöpçüler Kralı filminde olduğu gibi. Yine bu konuda örnek vermek gerekirse Tosun Paşa filminin çekildiği yer Hidiv Kasrı yazıyor bir kitapta. Oysaki iç çekimler Sarıyer'deki Sait Halim Paşa yalısında, dış çekimlerde Emirgan'daki Sarı Köşk'te yapılmış. Hababam Sınıfı'nın ilk dört filmi Adile Sultan Kasrı'nda son iki filmi ise Beşiktaş'taki Sağırlar ve Dilsizler Yetiştirme Yurdu'nda çekilmiş. Ama bütün filmler Adile Sultan Kasrı'nda çekilmiş gözüküyor. Ben bunları düzeltmeye çalışıyorum. Bazen insanları ikna etmek zor oluyor. Elimden geldiğince açıklıyorum. Delillerle ispatlıyorum. İnsanlarda bana güvenmeye başladı.

Gezilerde neler yapıyorsunuz?

Gezileri ilk ben başlatmadım. Dediğim gibi daha önce bu işleri yapan rehber arkadaşım birkaç gezi düzenlemişti bu formatta. Bu gezilerden birine ben de katıldım. Ve insanların ilgisini gördüm. Ben de devam ettirdim. Gezilerde sadece filmlerin çekildiği yeri gösterip, fotoğraf çekip gelmiyoruz. Filmin hikâyesini anlatıyorsunuz, varsa bazı anekdotlar anlatıyorsun. Yaptığım okumalar burada da işime yarıyor. Farklı illerden gelenlerde oluyor. Diyarbakır'dan gelen misafirimiz oldu. Antalya'dan, İzmir'den yazanlar oluyor. Londra'dan bir takipçim yazdı. İstanbul'a gelecekmiş. Kemal Sunal filmlerini takip ediyorlarmış. Bu yerleri gezdirir misiniz dediler. Yeşilçam'daki sanatçılarla aynı yerde olmak insanlara keyif veriyor.