ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
Türk pop müziğinin güçlü yorumcularından Erdal Çelik, Fecri Ebcioğlu'nun kaleme aldığı son şarkı sözü olan "Hayalimdeki Resim" ile müzikseverlerle yeniden buluştu. Bu şarkıyı daha önce ilk kez 1987 yılında Alpay yorumlamıştı. Aranjör Sadun Ersönmez'in düzenlemesi ve Erdal Çelik'in özgün yorumuyla yeni nesillerle buluşan single çalışmasında Erdal Çelik kapak ve imaj fotoğrafları için Haluk Baylan'ın objektifine poz verdi. Ossi Müzik etiketiyle, Hakan Eren'in yapımcılığında, Pelin Kakırman'ın proje koordinatörlüğünde yayınlanan "Hayalimdeki Resim" single'ında Erdal Çelik'e, vokaliyle Sibel Alaş eşlik etti. Şarkı, Gökhan Özdemir'in yönetmenliğinde kliplendirildi. Biz de müzisyen Erdal Çelik ile yeni çıkardığı "Hayalimdeki Resim" şarkısı ve müzikal yolculuğu üzerine konuştuk.
PİYASADA KİMSE KİMSENİN GÜN YÜZÜNE ÇIKMASINI İSTEMİYOR
Şöyle bir dönüp kariyerinize baktığınızda neler düşünüyorsunuz?
Kariyerimde 41. senemi doldurdum ve ömrüm oldukça da bu sayının üstüne koymak istiyorum. Her meslekte kariyer yaparken zorluklarla karşılaşmak ve bunların üstesinden gelmeye çalışma çabaları ile geçen ilk senelerde insan hep mutludur, zorlansa bile. Bilinçlenmeye başladıkça da bunlar artmaya başlar. Pişmanlıklar da var tabii ki. Mesela 1993 yılında İrlanda'da Cavan Uluslararası Şarkı Yarışması'nda birinci olup İngiltere'de önüme uzatılan mukaveleye imza atmayışım, pişmanlığımdır. Öte yandan iki evladım ve onları dünyaya getiren canım eşim, her şeye rağmen kaybolmayan sesim, fiziğim... Kısaca sevdiğim işe dair her şeyimin hâlâ geçerli olması. İnsan daha ne ister ki?
MÜZİĞİN TEK DAMLASI BİLE İNSANA HAYAT VERİR
Müzik sizin için ne demek ve hayatınızda nasıl bir yer kaplıyor?
Müzik, özgürce bir çırpıda her şeyini karşıdakine anlatabileceğin bir araç ve bir yaşam şekli. Hoş, biz sadece aşkı üstü kapalı ya da açık şarkılarda anlatabiliyoruz. İçimizde sakladığımız bir dolu duygu var, onlar da zamanı gelince söylenir mutlaka. Benim için yine de müziksiz hayat, suyu kalmamış bir şişeden pipetle suyun son damlalarını çekmek gibidir. Tek damla bile olsa, hayat verir insana.
Türk müzik endüstrisinin bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Müzikte çeteleşme başladı. Şarkıcılar ayrı, onları pazarlayanlar ayrı, kimse kimsenin gün yüzüne çıkmasını istemiyor. TV programları birkaç kişinin tekelinde ve müzik sadece rap anlatımlardan ibaret olmaya başladı. Sözler anlaşılmıyor, garip bir döngüdeyiz. Bunu da mesleki toplantılarda ortaya çıkan tablolardan daha iyi anlıyoruz.
Son zamanlarda birçok genç şarkıcı/müzisyen çıktı/doğdu. Siz yeni bu alana girişmek isteyenlere veya bu isimlere neler söylemek istersiniz?
Benim duygularımın genç arkadaşları pek ilgilendireceğini sanmıyorum. Çünkü söylediklerim onlara bir şeyleri dikte ediyormuş hissi verebilir ve genç kardeşlerim bundan pek hoşlanmıyor. Öncelikle şirketlerin mantalitesini değiştirmesi lazım. Şişkin bir repertuar için, dijital mecradan paralar kazanmak uğruna önlerine gelen herkese bir şeyler yapıyorlar, bunun durması lazım. Çok önemli gençler var ve çok iyi şarkılar, çok iyi şarkıcılar. Benim onlara tavsiyem, önce kendilerine inansınlar ve ne yaparlarsa yapsınlar, yaptıklarının sonuna kadar arkasında olsunlar. Bir gün geri dönüşü mutlaka olacaktır.
GURURLA TAKDİM EDEBİLECEĞİM BİR ŞARKI OLDU
"Hayalimdeki Resim" adlı son çalışmanızdan bahseder misiniz?
"Hayalimdeki Resim" son yıllarda gururla herkese takdim edebileceğim bir şarkı oldu ve bu şarkının oluşmasındaki en büyük katkı tabii ki sevgili Hakan Eren'indir. Ondan gelen bu teklifi tereddütsüz kabul ettim. Şarkıya yeniden can verme işlemini sevgili Sadun Ersönmez üstlendi. Çok güzel bir aranje ile şu andaki soundların dışında bir pop jazz sounduyla bu şarkıya yeniden hayat verdi, bana da söylemek kaldı. Kariyerimdeki çizgime baktığımda bu şarkının zaman içinde insanların kulağına, beynine, kalbine gideceğine inanıyorum.
Bu şarkının sözleri Fecri Ebcioğlu'na ait. Ve bu sözler kendisinin hayattayken kaleme aldığı son şarkı sözleri. Bu durum size bir sorumluluk yükledi mi?
Bence asıl sorumluluk şarkının daha önce ustamız Alpay tarafından okunmuş ve sevilmiş olması. Bundan dolayı da kıyaslamaların olması en büyük sorumluluk. Alpay ustamın ellerinden öpüyorum, onun söylediği seviyeye çıkamasak da şarkının yeni nesiller tarafından duyulmasını sağlamış olmak sevincimizdir. Tabii ki en önemli şeylerinden bir tanesi de sevgili Fecri Ebcioğlu'nun hayattayken son yazdığı şarkı sözü olması ve bunun bana denk gelmesi hem kariyerim açısından hem de ruhum açısından çok önemli. Allah rahmet eylesin, onun yazdığı sözler bence dünya durdukça yaşayacak. Hep söylüyoruz, hep söylenecek. Benim için çok özeldir.
ŞU ANKİ MÜZİK ÜRETİMLERİ DUYGUDAN YOKSUN
Son yıllarda 90'lar müziğine duyulan ilginin giderek artması konusunda neler söylemek istersiniz?
90'ların bir çekim gücü vardı. Müzik açısından çeşitliliği çok olan ama tarzı olmayan bir ülkede 90'lar, bir gecede açılmış maden gibiydi. O madenden de müzik fışkırdı. İnsanlar şu anda yeniden o arayış içindeler. Günümüzde belki de 90'lardan beş kat, on kat daha çok müzik üretiliyor ama yapılan işlerin hepsi birbirine yakın, duygudan yoksun ya da tamamen matematiksel ve dijitale dayalı. Buna müzik de demeyelim aslında bu bir akım ve bu akımın içinde insanlar anafora kapıldı, savrulmaya başladılar. En büyük kurtarıcı da 90'lar oldu. Şu anda hangi sahneye baksanız 90'lar, hakiki 90'lar, öz hakiki 90'lar var. Ama bir de gerçek 90'lar var. Onlar da biziz ve bizim yaptığımız 90'lar müziği. Sevgili Metin Özülkü'nün orkestrası ile şarkılarımızı canlı söylediğimiz çok güzel konserler veriyoruz. Konserlerimizde duygu had safhada, var olduğumuzu hisseden seyircilerimiz de 90'lardan vazgeçmiyor.
"Şimdi 90'LAR 2" albümünde "Canımın İstanbul Köşesi"ni yeni düzenlemesiyle yeniden yorumladınız. Bu şarkıyla ilgili bir anınız var mı?
Aslında şarkılara dair anılar hiç bitmez ama "Canımın İstanbul Köşesi" bana göre benim klasiklerimden biri. "Şimdi 90'lar 2" albümünde de orijinal düzenlemesine sadık kalınarak yeniden düzenlendi, ben de yeniden söyledim çok da hoş oldu. "Canımın İstanbul Köşesi" sözü, yurt dışından bir arkadaşımın bana "Canımın İstanbul köşesi ne haber?" demesi ile doğdu. Şarkı çıktıktan sonra çok sevildiği anlarda sevdiğim arkadaşım Ercan Saatçi, bir gece çalıştığım yere geldi. Bana telefonunu uzattı "Canımın İstanbul Köşesi'ni söyler misin?" dedi, ben de söylemeye başladım. Karşımdaki kişi Gülümsün Özkök'e yani Ercan Saatçi'nin eski eşine, telefonda Ercan'dan hediye olarak şarkıyı söyledim. Bu benim en güzel anılarımdan bir tanesi. Sevgili Ercan Saatçi'ye de selam olsun.
KİTAP YAZMAK İSTİYORUM
Müzik adına yeni çalışmalarınız var mı?
Şu anda yeni bir single'ın ön çalışmasındayım, çok yakında onu da sunacağız bizi sevenlere. "Şimdi 90'lar 3" albümünde yine eski bir şarkımı seslendireceğim. Bu arada "Eski Nefesten Yeni Şarkılar" isimli projem var, yakında hayata geçecek. Bir kitap projem var, bir kitap kulübüne yazmaya başladım ve o yazdıklarımı kitapta toplamak istiyorum. 90'lar konserlerimiz devam ediyor, yaz aylarında solo konserlerimiz de olacak.