ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
Bu hafta 24.'sü düzenlenen Kuşadası Altın Güvercin Beste Yarışması'nı yerinde takip etmek adına Kuşadası Aydın'a gittim. Türkiye'nin Eurovision'u olarak adlandırmanın pek de yanlış olmayacağı bu kaliteli organizyon için öncelikle yetkilileri ve Kuşadası Altın Güvercin Kültür Sanat ve Tanıtım Vakfı'nı tebrik etmek isterim. Öyle ki hem finale kalan şarkıların niteliği hem de organizyonun profesyonelliği 24. yılına yakışır durumdaydı. Bu yıl 300'ün üzerinde beste başvurusu alan yarışma finale ise jürilerin seçimiyle 10 şarkı bırakmıştı. İşte o finalistlerden biri de Dr. Erdinç Tunç'un bestesini seslendiren başarılı müzisyen Ercüment Vural'dı. Biz de Vural ile bir araya gelerek keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. İşte söyleşimizden öne çıkan başlıklar...
ÜLKEMİZDE MÜZİSYENİN TANIMINDA SIKINTI VAR
Nasılsınız, hayata dair neler düşünüyorsunuz, kafanızı ne meşgul ediyor şu aralar?
Yaşadığımız olaylar ve gündem sanatçılar için çok iç açıcı değil. Sabah kalktığımızda olumsuz haberlerle güne başlıyoruz. Gündemde sanat yok. Bu biraz motivasyon işi ve motivasyonumuz kötü yönde etkileniyor. Bir de bu pandemi. Pandemiden dolayı müziğe gelen kısıtlamalar ve her şeyin durması çok üzücü. Öte yandan bizim ülkemizde müzisyenin tanımında sıkıntı var. Tanımı yanlış. Müzisyen eşittir çalgıcı. Sorun toplum tarafından müzisyenin çalgıcı olarak görülmesi. 2021 yılında hala durum bu. Herkesin elinde akıllı telefon var ve herkes dünyadan haberdar durumda. Müzik sektörü ne kadar büyük bir sektör ve aynı zamanda büyük paraların döndüğü... Bunu bilememek son derece üzücü. Müzik çok büyük bir sektör. Amerika dediğin ülke dünyaya iki şey satıyor biri silah diğeri ise müzik ile sinema. Böyle böyle Amerika oldular işte. Bizdeki algıda şu, müzisyen çalıyor haydi eller havaya... Ama müzik ve müzisyen bundan ibaret değil ki. Eskiden sanata ve sanatçıya daha büyük bir saygı vardı ama şimdi sıfır. Bunun için çok mutlu ya da çok parlak değil moralimiz. Geçim sıkıntısı ve hayat şartları zor ne yazık ki. Sanatçılar için zor bir noktadayız...
TÜRK MÜZİĞİ HALA SEKTÖR OLAMADI
Türk müzik sektörünün şu an içinde bulunduğu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk müziği hala sektör olamadı. Yıllardan beri olamıyor bunun nedeni ise yapımcılar. Çünkü müziği yapan, parayı veren kişiler genellikle alakasız sektörlerden gelen insanlar olduğu için... Örneğin bağını bahçesini satıp gelen de var. Başka hedeflerle müziğin içinde olanlar da var. Bu adamların kurduğu bir sistemle sektör olunmaz. Neticede de olunamadı zaten. Ama bu durum sadece Türkiye'de geçerli değil.
YENİ JENERASYONUN NE DUYGUYLA NE DE MÜZİKLE BİR İŞİ YOK
Yeni nesil sanatçılar çok sayıda artmış durumda. Onlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Haklarında hayırlısı olsun. Bu isimlerden bahsetmeyeceğim ama artık çok kolay oluyor her şey. Çok kolay bir yere geliyorsun çok kolay da kayboluyorsun. Eskiden olmak da zordu, kaybolmak da zordu. Şimdi olmak o kadar kolay ki. Güzel söylemen veya güzel çalman önemli değil, başka kriterler var şimdi. Örneğin çok tıklanan şarkılar... Parça rezalet ama tıklanıyor garip bir şekilde. Bunu eleştirmiyorum. Çünkü bu insanların müzik kültürünü gösteriyor. O kadar basit ve düzeysiz bir şeyi beğeniyorlar ki. Örneğin Müslüm Gürses gibi toplumun aynası kabul edilen bir sanatçının parçalarının dinlenme sayısı veya izlenme sayısı ise çok düşük. Kısacası yeni gelen jenerasyonun ne duyguyla ne de müzikle bir işi yok. Müziği hayatlarında başka bir yere koyuyorlar. Müziği sosyalleşme veya ünlü olma yolu olarak kullanıyorlar. Gerçek müzik yapan çok az insan var. Diğerleri popüler ve ünlü olmaya çalışıyor. İçerik yok, sanatsal olarak hiçbir şey yok. Sonuçta da ne oluyor, 40 milyon tıklanan 6 ay sonra ortada yok. 6 ayda bir, biri çıkıyor diğeri iniyor. Son derece düzeysiz bir oluşum sergileniyor. Ama bu sadece Türkiye'de değil, Avrupa ve Amerika için de aynı şey geçerli.
AMERİKA'DA RAPÇİLER MÜZİĞİ BİTİRDİ
Örneğin Amerika'da ise rapçiler müziği bitirdiler. Çok küfür ve argo eklediler, müziği bıraktılar herkes konuşmaya başladı. Cahil bir Amerikalı çıkıyor ve bana mahallede ne yaptığını karşı cinsin fiziksel özelliklerinin nasıl güzel olduğunu, ne yediğini anlatıyor. Ama bu beni ilgilendirmiyor. Müzik yok, herkes küfrediyor. Burada müzik yok. Basit bir alt yapı bul, üzerine konuş... Milyonlar satıyor. Peki sonuç ne oldu, bitti. Alttan gelen jenerasyon da "Demek ki böyle olmalı" diyor ve aynı sistemi devam ettiriyor. Bence şu an Amerikan müziği yok artık ve rezil bir durumda. Halbuki Amerika yıllardır bunu satıyordu...
RAP MÜZİK YAPANLARIN KAÇ TANESİ MÜZİK BİLİYOR?
Aynı şey Türkiye için de geçerli. Rap müzik yapanların kaç tanesi müzik biliyor? Örneğin toplumumuzun genelinin müziği arabesk... Ama arabeskler ama arabeskin kralı Müslüm Gürses'i dinlemiyorlar. Orada hiçbir şey çalmasını bilmeyen, müzik hakkında bir bilgisi olmayan birinin heceleye heceleye konuşmasını dünya kadar tıklayıp dinliyor. Ve o adam arabeski kullanıyor. Artık herkes her şeyi kullanıyor. Suistimal ediyor...
HER ZAMAN KENDİ KAFAMDAKİ MÜZİĞİ YAPMAYA ÇALIŞTIM
Peki şöyle bir dönüp kariyerinize baktığınız zaman neler düşünüyorsunuz?
Ben 46 yıldır sahnedeyim. Müziğin aşamalarının hepsini içinde bulunarak yaşadım. Herkesle çalıştım. Bir sürü sanatla alakalı ortamlarda bulundum. Kendi kafamdakini yapmaya çalıştım hep. Bir şeyin uydusu olmadım. Geldim bugüne kadar. Bir sürü müzikler yaptım. Caz da rock da yaptım. Latin de söyledim. Hatta Türkiye'de ilk Latin müziğini ben yaptım. Pop müzik yaptık hala da yapıyoruz. Sahne sürecim devam ediyor. Şimdi daha keyfime göre işler yapıyorum. Satıp satmaması benim için artık önemli değil. Geriye dönüp baktığımda boş geçirmediğimi görüyorum. Müzik kariyerimle ilgili hiçbir pişmanlığım ve keşkem yok. Müzik adına yanlış bir şey yaptığımı hiç düşünmüyorum.