Eğitim Danışmanı Mustafa Tezcan: Tercihte, öğrenci mesleği teke indirsin

Eğitim Danışmanı Mustafa Tezcan ''Tercihte öncelikle bir öğrenci mesleği teke indirsin ben iki üç falan değil tek meslek ne olmak istediğine karar versin ona göre üniversite ve il tercihlerini yapar aslolan budur.'' dedi.

ZEKİ GÜMÜŞ / zeki.gumus@aksam.com.tr

Hocam, öğrenciler üniversite sınavına giriyorlar, öncelikle sınav sistemindeki değişiklikler nelerdir?

Yaklaşık 2.5 milyon öğrenci sınava giriyor, geçen yıla göre bu yıl sınav sisteminde değişiklikler var. Birinci değişiklik nisanda olan 1. sınav hazirana alınmış oldu. Her iki sınav da haziranda birer gün şeklinde yapılıyor. Bu güzel bir değişiklik ama geçen yıla göre baktığımızda soru sayılarında değişiklikler var 1. ve 2. bölümde soru sayıları azaltıldı. Soru sayısı ne kadar fazla olursa seçicilik o kadar kolaydır. Fizik ve matematikte soru sayıları ciddi azaldı. Bu açıdan sıkıntılı. Ama haziranda olması bir avantajdı. Bunun dışında sınav ötelendi, çocuklar için bu avantaj oldu, sonuçta süre uzamış oldu. İçerik olarak baktığımızda geçen yıl puan türü çok fazlaydı. Puan türleri azaldı. Sadece sayısal, sözel ve eşit ağırlık. Bu öğrencilerin seçiciliği açısından sıkıntılı. Soru sayısının azalması bu noktada etkilemiş oldu. Fizik, matematik, biyoloji ya da matematik, geometrinin seçiciliğini azaltmış oldu, bu manada süreç sıkıntılı. Geçen seneki sistemin bu yönüyle daha iyi olduğunu düşünüyorum.

Tercihlere geçelim, nasıl bir yol izlesinler? Sınavdan sonra en büyük mesele tercih. 

Sınava hazırlık süreci, sınavın kendisi, iki sınavın gidişatı önemli,  orayı doğru yönetmek önemli. Sınavda zamana karşı yarışıyoruz, hele ilk sınavda zaman problemi var. Şu ana kadar hangi bölümden başlıyorlarsa Türkçe, Matematik, fen, sosyal bunu değiştirmesinler. Sınavda bir zaman ayarlaması yapıyorlarsa onu aynen uygulamaya çalışsınlar. Öğrenci, soruyla bir dakika uğraştı, yapamıyor, soruda sıkıntı olabilir. Biz çok karşılaştık, beş altı dakika uğraştığı ama iptal olan soruları, çocuğun hayatı değişiyor, ortalama bir soruya bir dakika düşüyor, süreyi uzun tutmanın anlamı yok, boş geçersiniz sonra tekrar dönersiniz. Çünkü sınav sadece bilgiyi ölçmüyor, bilgiyi, hızı ve dikkati ölçüyor. Bunları iyi dengelemeliler, sınav atmosferi başarıyı etkiliyor.

Sınav sonuçlarının açıklanması temmuz sonu diye düşünülüyor. Ve bir puan gelecek, puan geldiğinde, tercihinizi masaya yatıracaksınız. Tercih noktasında öğrencilere şunu diyoruz, “gitmeyeceğiniz yeri zaten yazmayalım”, ama tercihi son tercih haftasına bırakmak büyük bir risk. Önceden bazı kararları almak gerekiyor. Gerçekten istediğimiz nokta ne? Birçok öğrencide şunu yapmışımdır, gerçekten istediğiniz yer varsa, orayı yazın, yoksa, gerekirse tekrar hazırlanın. Çünkü 50 yıllık bir mevzudan bahsediyoruz, doğru olan, seveceğiniz bir işi yapmak, sevmeyeceğiniz bir işle ömür boyu uğraşamazsınız. Konfüçyüs diyor ki “sevdiğiniz işi yaparsanız hayatınızda bir gün bile çalışmış sayılmazsınız” diyor. Bu noktada doğru meslek seçimi ilerleyen 40-50 yılınızda, sizin mutlu olmanız için önemli. İstediğiniz yer olmadı mı, o zaman tekrar hazırlanın diyorum. Birçok öğrenciyi tekrar hazırlamışımdır. Puanım buraya yetti, annem babam burayı istiyor, diye üniversite tercih edilmez.

ÖĞRENCİM CERRAHPAŞAYI BIRAKTI

Bir örnek vereyim, öğrencim Emre, Cerrahpaşa Tıp’ı kazanmıştı birinci dönem okudu geldi, “hocam ben okulu bırakacağım” dedi. “Emre tebrik ederim” dedim. Hocam “ilk siz tebrik ettiniz”dedi.  “Tebrik ettim çünkü dört yıl sonra da bu kararı verebilirdin erken karar vermişsin” dedim. “Neden tercih ettin biz tercihi seninle yapmıştık”dedim. “Annem istedi ama ben doktor olamam” dedi. “Hocam anne babamı ikna etmeniz lazım onların haberi yok” dedi. Çünkü Cerrahpaşa’yı bırakmak büyük mesele,  bu arada annesi de hakim,  çağırdık görüştük, ikna ettik. Annesine “Emre’nin okulu bu yıl mı bırakmasını istersiniz dördüncü sınıfta mı?” diye sordum. Böyle bir tercih sununca “şimdi bıraksın” dediler. Emre tekrar hazırlandı, sınava girdi, Boğaziçi’ne girdi mühendis oldu, şimdi Mercedes’te çalışıyor, gayet mutlu, önemli olan mutlu olacağı işi yapmak. Tercih döneminde en önemli nokta, severek, mutlu olacağınız, mesleği seçmek. Ama burada etkenler var, anne-baba, çevre, işte puan, İstanbul’da okuyayım, Anadolu’ya gitmeme psikolojisi, bazı velilerin sadece devlet üniversitesi olsun ya da sadece özel olsun gibi sınırlamaları, çocuğun yanlış tercih yapmasına sebep oluyor. çevrenizde görürsünüz, birisiyle görüştüğünüzde o kişi o mesleği gerçekten doğru mu seçmiş, yanlış mı seçmiş, mutsuzsa, severek yapmıyorsa yanlış tercihtir, bunu süreci de buradan başlıyor. birçok üniversiteyi bitiremeyen, öğrencilerimiz oldu, tekrar sınava giren öğrencilerimiz oldu, bunlar hep yanlış tercihden oluyor. 

Sayısalda yüksek puan alıyor, en yüksek ne var? tıp var, yüksek puan aldı, puanı yazık olmasın diye gidiyor, bunlar, yanlış tercih. Biz bazen öğrenciler çok yüksek puan almasına rağmen istediği bölümü tercih ediyoruz, çünkü severek yapacağı bir iş olması lazım.

Sevdiği bölümü seçmeli

Çocuğun kafası karışık ve nereye gideceğini bilmiyorsa burada yakın çevresinden destek alabilir. Çocuğu en iyi tanıyan anne babasıdır,. Öğretmenleridir. Burada da devreye doğru yönlendirme giriyor. Bir işi severek yaptığınızda zaten kazancınız da uç noktaya gidiyor çünkü en iyisini yapmaya başlıyorsunuz. Gençler şunu diyor” hocam şunu yazacağız ama hangi meslekte daha çok kazanırım?”. “Daha çok kazanırım” diye bir meslek yok. Öğrenci diyor ki “hukuk okumak istiyorum, hakim olmak istiyorum, niye? Çok prestijli bir meslek” ama sen onu yapabilir misin, yapamaz mısın, buna bakmıyor. Gençlerin şu anda popülerlik noktasında sıkıntıları var maaştır veya başka bir etkendir. Bir tanesi diyor “kaymakam olmak istiyorum çünkü korumaları var” diyor. Ama kaymakamlık yapabilir mi? Yapamaz. 

Mesleğini seç, geleceğin aşkın kadar...

Hocam “Mesleğini seç kariyerini planla geleceğin aşkın kadar” kitabınızda neler var?

Evet uzun süredir gençlere danışmanlık yapıyoruz, kitabın ismine gençlerle karar verdik.   “geleceğin aşkın kadar” diye.  kitapta, yaşam başarısından bahsettim. Hayatta başarılı olabilmenin yolu, donanımları iyi yerleştirmenizden geçiyor. İletişim, özgüven, insan ilişkileri, çalışkanlık, bunlar hayattaki başarınızı etkileyen faktörler. 1. bölümde bundan bahsettik, 2. kısımda meslek seçimi ve nelere dikkat edilmesi gerektiğinden bahsettim. 3. bölümde kariyer planından bahsettim, Ölene kadar kariyerinizi planlıyorsunuz. Son bölümde Fatih Sultan Mehmet, Mimar Sinan Steve Jobs, Michael Jordan, Cristiano Ronaldo’dan örnekler verdim. Meslek ve kariyer planında gençler ve velilerin nelere dikkat etmeleri gerekiyor çünkü çocuğun doğru tercihinde velinin çok etkisi var. Burada da çocuklara velilere öğretmenlere meslek seçimi ve kariyer noktasında yaşadığımız örneklerle beraber bunu anlatmış olduk.

Tercih, öğrencinin 50 yılını ilgilendiren önemli bir konu

“Tercih süreci öğrencinin tam 40-50 yılını ilgilendiren önemli bir mevzu. Öğrenci makina mühendisliği istiyorsa terchlerin 24’ü de makine olsun, veya bağlantılı bir okul olsun, doğru tercih budur. İnşaat mühendisliği istiyordur, devamında bağlantılı mimarlık, peyzaj olabilir. Öğrenci, önce makine, sonra inşaat, sonra elektrik yazmış tamamen üç ayrı meslek, üç ayrı çalışma şartları. hukuk mu istiyorsun hepsi hukuk olmalı tercihlerin. Psikoloji mi istiyorsun hepsi psikoloji olmalı. Eğer siz önce hukuk, psikoloji, devamında da işletme, yazdınız, burada nereye gideceğinizi siz belirlemiyorsunuz, başkalarının tercihi belirlemiş oluyor. Sizinle aynı okulu daha üste yazmış daha yüksek puan alan kişi oraya yerleşiyor. Siz bir alt tercihe yerleşiyorsunuz, psikoloji okumak isterken işletme geliyor, meslek değişiyor. Tercihte öncelikle bir öğrenci mesleği teke indirsin ben iki üç falan değil tek meslek ne olmak istediğine karar versin ona göre üniversite ve il tercihlerini yapar aslolan budur. Makine mühendisi olmak istiyorum İTÜ tutmadı, Yıldız tutmadı, Selçuk Makine’ye gitsin sorun değil, aslolan makine mühendisi olmaktır. Velimiz diyor ki “Hocam ben İTÜ mezunuyum, benim kız da orada okuyacak” ikna edemedik. İTÜ tekstil mühendisliğine gitti, sadece İTÜ okumuk için, yanlış tercih yani.  Hocam diyor “benim kızı İstanbul dışına göndermem” bu yanlış tercih.“