MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr
Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan Efes Antik Kenti, insanlık tarihinin en iyi korunmuş arkeolojik kentlerinden bir tanesi. Antik Akdeniz medeniyetinin gündelik hayatı, ticareti, dinî ritüelleri, kültürleri ve sanatı hakkında çok değerli bir hazine olan Efes'in hikâyesi, antik kentin içinde Efes Deneyim Müzesi'nde yeniden anlatılıyor. Bir yıldır açık olan ve ziyaretçi akınına uğrayan Müze, başarısını dünya çapında sergi ve ağırlama sektöründeki prestijli projeleri onurlandırmak amacıyla düzenlenen Mondo-Dr Awards'tan birincilik ödülü ile taçlandırdı. Finalde bu alanda yarışan dünya örneklerini geride bırakan Efes Deneyim Müzesi ödülü; T.C. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, milletvekilleri, Dem Müzecilik ekibi ve basın mensuplarının katılımıyla geçtiğimiz günlerde Efes'te kutladı. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde Dem Müzecilik liderliğinde hayata geçen Efes Deneyim Müzesi'ni Akşam Cumartesi ekibi olarak gezdik.
GÜNLÜK HAYATA DÂHİL OLUYORSUNUZ
Dünyada ve Türkiye'de yeni yaygınlaşmaya başlayan "immersive" teknolojilerle hazırlanan müze, antik Efes'teki günlük hayatı neredeyse gerçekmiş gibi ziyaretçilere aktarıyor. Görsel ve işitsel duyulara hitap eden ve eşsiz bir deneyim sunan müzede, birbiri ile bağlantılı sistemlerden oluşan teknolojik donanımlar ve büyüleyici içerikler kullanılıyor. Üç ayrı salondan oluşan deneyim müzesini kulaklıklarla geziyorsunuz. 17 ayrı dilde hazırlanan özel içerikle beraber ses efektlerinin de etkisiyle ziyaretçiler tarihi Efes kentinin sokaklarında dolaştıklarını hissediyor.
Efes Antik Kenti'nin arkeolojik kalıntılarına ev sahipliği yapan alanda kurulan Efes Deneyim Müzesi, aslında bu efsanevi şehrin zengin geçmişini yeniden canlandırıyor. Aralarında dünya çapında tanınan Türk ve yabancı mimarların, küratörlerin, tasarımcıların, sanatçıların, teknoloji uzmanlarının, tarihçilerin ve arkeologların olduğu profesyonel bir ekibin tasarladığı müze; ziyaretçileri Efes'in antik çağındaki caddelerine, festivallerine, tapınaklarına, evlerine, çarşı ve pazarlarına götürüyor. Kullanılan teknoloji ile birlikte bir simülasyon içerisinde buluyorsunuz kendinizi ve o ânın içine dahil oluyorsunuz. Ziyaretçiler, müzenin üç farklı salonunda şehrin kurucusu Androklos'tan Kleopatra ve Marcus Antonius'a, Artemis'ten Aziz Pavlus'a şehrin ünlü simalarıyla tanışıyor. Artemis Tapınağı'nın içinde büyülü bir yolculuğa çıkıyor, Liman Caddesi'nden yürüyor ve Teras Evlere misafir oluyor. Ve en son odada Artemis heykeli karşınızda. Onun konuşmasına kulak veriyorsunuz. Son cümlesi ise "Gitmedim, buradayım" oluyor.
TARİHİ KONU ALAN İLK DENEYİM MÜZELERİ BİZDE
Dijital deneyim müzeleri anlamında çığır açan Dem Müzecilik, Efes'te de büyük bir başarıya imza atmış. Ayasofya Deneyim Müzesi'ni de ziyaret eden biri olarak bu konuda her defasında üzerine koyarak gittiklerini söylemek istiyorum. İnanılmaz görsel efektler, ambians ve hikâye ile bizi asırlar öncesine götüren Efes Deneyim Müzesi ile ilgili detayları DEM Müzecilik CEO'su Eda Bildiricioğlu ile konuştuk.
Bizim gibi teknolojiyi tarih ile harmanlayarak deneyim müzesi olarak sunan ülkeler var mı?
Dünyada teknolojiyi birçok konuyla birleştiren müzeler var fakat tarihi konu alan başka bir deneyim müzesi örneği dünyada bulunmuyor. Bunu ilk kez Türkiye'de Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzemiz ve Efes Deneyim Müzemiz ile gerçekleştirdik. Efes Deneyim Müzesi immersive teknolojilerle, izleyicileri zengin ve kapsayıcı bir işitsel ve görsel tecrübenin içine alıyor, anlattığı hikâyeleri gerçekmiş gibi yaşatıyor. Müzemiz ziyaretçilere hikâye anlatıcılığını kullanarak bilgiyi daha akılda kalıcı şekilde veriyor. Geleneksel müzecilik anlayışının aksine ziyaretçilerin tarihi ve anlatılan dönemi kafasında canlandırmasını kolaylaştırıyor, görsel ve işitsel olarak betimliyor.
Efes Deneyim Müzesi geçen sene açıldı. Yapımı ne kadar sürdü ve nasıl bir ekip çalıştı?
Efes Antik Kenti içinde yer alan müzemizde sunulan deneyim, aralarında Türkiye'nin ve dünyanın en önde gelen şirketlerinden ve akademik kurumlarından mimarların, küratörlerin, tasarımcıların, sanatçıların, teknoloji uzmanlarının, tarihçilerin ve arkeologların olduğu geniş bir ekibin çalışmalarının sonucu. Dünyanın dört bir yanından 150 uzmanın katıldığı projemiz 26 ay sürdü ve 2023'ün ağustos ayında açıldı. Sanal gerçeklik, 3D animasyonlar, yapay zekâ gibi son teknolojiler ve tüm teknik olanaklar, sürükleyici bir müze deneyimi için kullanıldı. Müzede ziyaretçileri karşılayan seslerin tasarımı ve prodüksiyonu dört farklı bestecinin parçaları kullanılarak müze için özel olarak üretildi. Efes'in hikâyesi, Türkçe'de ünlü sanatçılar Selçuk Yöntem ve Gülen Karaman tarafından, İngilizce'de ise ünlü İngiliz sanatçılar David Schofield ve Olivia Williams tarafından seslendirildi. Efes'in kuruluşundan tarihe karışmasına kadar geçen uzun yüzyıllardan pek çok farklı hikâye, tarihi veriler ışığında her detayı özenle çalışılarak, farklı dönemsel kurgularla kısa filmler haline getirildi.
Müzemizde yüksek teknoloji ile üretilmiş farklı ışık ve renk kalitesindeki projektörlerle oluşturulmuş, açısal olarak mekânın içinde olma hissini veren özel mapping tekniği kullanıldı. Özel hoparlör ve ses sistemleri ile donatılmış duvarların içinden gelen titreşimler sayesinde gerçek bir sokakta, gerçek bir şehirdeymiş gibi hissedilmesi sağlandı. Salonlarımızda koku aracılığıyla ile de duyulara dokunmayı amaçladık.
ZİYARETÇİLER DUYGUSAL BİR BAĞ KURACAK
Deneyim müzesi bu antik kenti ne yönde etkileyecek?
Deneyim müzeciliği, sergilenen eserleri görmenin ötesinde onları hissetme, onların bir parçası olma fırsatı sunuyor. Efes Deneyim Müzesi ziyaretçilerini zengin ve kapsayıcı bir işitsel ve görsel tecrübenin içine alıyor, anlattığı hikâyeleri gerçek gibi yaşatıyor. Yaşanan bu tecrübe ziyaretçinin Efes'le duygusal bir bağ kurmasını sağlıyor. O dönemi daha yakından gören, deneyimleyen ziyaretçiler antik şehrin sokaklarını gezerken içinde bulunduğu kalıntıların eskiden nasıl göründüğünü, orada bir zamanlar insanların nasıl bir yaşam sürdüğünü, çocukların bu sokaklarda koştuğunu gözünde canlandırabiliyor.
Ödülden de bahsedelim...
Mondo-Dr Awards, 1984 yılından bu yana kesintisiz olarak yayınlanan İngiltere merkezli Modriale Publishing Dergisi tarafından düzenleniyor. Bu sene yedincisi gerçekleşen ödül töreni 12 Haziran'da Las Vegas'ta yapıldı. Sergi ve ağırlama sektöründeki en iyi projeleri ve başarıları tanıtmak amacıyla organize edilen ödül töreninde, özellikle mekânların tasarımı, ziyaretçi deneyimi ve teknik donanımlar üzerine odaklanılıyor. Müzemizin bu ödülü kazanması, Efes'in ve dolayısıyla Türkiye'nin zengin kültürel ve tarihi mirasının uluslararası düzeyde daha fazla tanınmasına katkı sağlayacak ve bölgenin turizm açısından gelişimini destekleyecektir.
Bundan sonrası için yeni dijital deneyim müzeleri gelecek mi?
Türkiye'ye kazandırdığımız deneyim müzeciliğini Hierapolis'te de devam ettireceğiz. Hierapolis, tarihi ve arkeolojik zenginlikleriyle bilinen bir bölge. Hayata geçirmeyi planladığımız yeni müze buradaki antik dünyanın büyüsünü modern teknoloji ile birleştirecek. Kibele'nin peşinden Frigya'ya, Friglerin dönemine bir yolculuğa çıkacağız.
SIRA KAPADOKYA VE PAMUKKALE'DE
Ödülü kutlamak adına törende konuşan T.C. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, "Efes Deneyim Müzesi'nin bu değerli ödülü alması bizler için büyük bir gurur kaynağı. Dünyada 'deneyim müzeciliği'ni tarih anlatımı ile harmanlayan ilk müzelerden biri olarak, Efes Deneyim Müzesi'nin bu başarısı, ülke olarak uluslararası alanda ne kadar değerli ve öncü bir konuma sahip olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Bu vesileyle başta DEM Müzecilik olmak üzere, bu ödülün kazanılmasında emeği geçen herkese en içten teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.
Toplantı sonrası sohbet ettiğimiz Yazgı, kültür dünyasından birçok haberi de paylaştı. Yazgı, kültürel mirasın korunması ve hak ettiği değere ulaşması için bakanlık olarak çalışmalara büyük bir gayretle devam ettiklerini söyleyerek bu tarz bir müzenin Kapadokya ve Pamukkale'de de açılması için projelere başladığını kaydetti. Efes'te yakın zamanda Bakanlığın desteğiyle deprem bölgesi yararına bir defile yapılacağının da altını çizen Yazgı, Göbeklitepe civarında kazıların devam ettiğini başka tepelerin de bulunduğunu ve burada Neolotik Çağ ile ilgili uluslararası bir sempozyum düzenlemeyi planladıklarını da aktardı.