ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
Genç bir müzisyen Selin Geçit. Kendine ait söylediği şarkılar ya da seslendirdiği cover parçalar hit oluyor. Hem İngilizce hem de Türkçe şarkılar yapıyor. Yeni çalışması da yolda. "Human" adını verdiği parçasını 10 Mayıs'ta Warner Music Türkiye etiketiyle yayınlayacak. Konserleri de duraksız devam ediyor Geçit'in. Denizli, İstanbul, Eskişehir ve Ankara gelecek konserlerinden sadece birkaçı. Biz de bu yoğun temposu içinde hem kendisini daha yakından tanımak hem de müziğine dair konuşmak için Swissotel The Bosphorus'ta bir araya geldik. Buyurun keyifli sohbetimize...
KENDİMİ SORGULADIĞIM BİR DÖNEMDEYİM
Şu ara nasılsınız, gündeminizde neler var?
İyiyim ama her mevsim geçişinde çok nostaljik oluyorum ve adeta geçmişime dönüyorum. Şu sıralarda neler yaptığımı ve neler yapmak istediğimi düşünüyorum, doğru bir çevrede miyim, doğru insanlarla mıyım; kısaca etrafımı, insanları ve yaptığım işleri sorguladığım bir zaman dilimindeyim. Daha iyi ve başarılı olmak için neler yapmalıyım sorusunu soruyorum kendime. Akış iyi devam etse de bazen o akışı da değiştirmek lâzım. Bu moddayım şu ara, bunu deşifre etmeye çalışıyorum.
NOSTALJİ BENİM İÇİN HÜZÜNLÜ BİR KELİME
Geçmiş ve nostalji sizin için çok önemli sanırım...
Nostalji benim için geriye dönüp eskide olanı iyi hatırlamak gibi bir şey. Seneye de bugüne dönüp baktığımda nostaljik olacak benim için. Ama çoğunlukla çocukluğuma dönmeyi seviyorum sanırım. Her şeyin çok kolay ve birçok şeyin anlamsız olduğu dönemler. Nostalji benim için hüzünlü bir kelime. Çocukluğuma dair en özlediğim şey biraz daha az umursadığım günler sanırım. Her şeyin daha kolay ve öğrenme döneminde olduğum zaman dilimlerini özlüyorum. Hayallerimin hepsini yavaş yavaş gerçekleştiriyorum ama geçmişte bunları hayal etmek daha eğlenceliydi.
MÜZİK BENİM İÇİN EVLİLİK GİBİ
Müzik sizin için ne demek peki?
Müzik benim için bir yaşam tarzı ve mutluluk kaynağı, duygu portalı gibi. Müzik olmasa ben ne yapardım diye düşünüyorum bazen. Aklıma da sadece sanatsal şeyler geliyor. Müzik gerçekten en rahat ve en kendim gibi olduğum alan. Biraz da bir evlilik gibi. Bazen mutluyum bazen değil. Bazen bırakasım geliyor bazen de aşkım yükseliyor. Ailem müzik adına beni küçüklüğümden beri çok destekledi. Bu sebeple müzik hayatımda hep vardı ve bu yüzden müzik dışında bir şey düşünmedim pek.
HİSSETTİKLERİMLE HAREKET EDİYORUM
Kendi müzik tarzını nasıl tanımlıyorsunuz?
Kendimi çok türlü bir müzik yapan biri olarak tanımlıyorum. Özellikle şu ara o kadar farklı tarzlar var ki hep yeni şeyler çıkıyor içimden. Bu yüzden tek bir tarzım yok. Gerçekten içimden ne geliyorsa onu yapıyorum. Kendimi kısıtlamamaya çalışıyorum. Hissettiklerimle hareket ediyorum. Müzik veya yazdığım şey hoşuma gidiyorsa eğer, o bir şekilde Selin'leşiyor. Şimdi de istediğim tarzda müzikler yaptığımı düşünüyorum. Belki bir sene sonra daha farklı şeyler yapabilirim, bilmiyorum.
TÜRKÇE'NİN HAKKINI VEREMEM DİYE YAZMADIM
Neden özellikle son yıllarda İngilizce şarkılar çıkardınız?
1998 doğumluyum, çok küçükken ailemle İngiltere'ye yerleştik. Bu nedenle sürekli okul ve şehir değiştirmek durumunda kaldım. Senelerce İngiltere'de kaldık ve o bölgede dolaştık. Bu sebeple İngilizce ana dilim gibi oldu. Yazları elbette sürekli Türkiye'ye gelirdim ve ailemle de Türkçe konuşurdum. Bu aynı zamanda karışık bir mutfağa da sahip olmama sebep oldu. Ama İngilizce yapmamın sebebi de üniversite eğitimim. Müzik okurken de orada hep İngilizce müzik yaptım. Aslında Türkçe müziği son 2,5 senedir yapıyorum. Eskiden Türkçe'nin hakkını veremem diye pek yazmazdım. İngilizce'yi hâlâ yapıyorum ama Türkçe yazdığımdan beri farklı şeyleri çözdüğümü sanıyorum. Olumlu geri dönüşler alınca da motive oldum. Sonuç olarak canım ne isterse onu yapıyorum.
BU SENE ALBÜM GELİYOR
Bir albüm hedefiniz var mı?
Bu sene mutlaka bir albüm yapacağım. Birçoğu hazır. Hem İngilizce hem de Türkçe iki ayrı proje yapmak istiyorum. Hazır olduğumu hissediyorum. İçimdeki duyguları şarkılarıma taşımayı seviyorum. Daha da çok duyguların bendeki karşılığı üzerine düşünüyor ve yazıyorum. Buna aşk da dahil. Duyguları sindirdikten sonra kalemimi çıkarıp yazıyorum. Aşk ve dik kafalılığım üzerine bir albüm olabilir...
SEKTÖRDE REKABET OLMASI GEREKİYOR
Müzik dünyasındaki rekabet ortamı hakkında ne düşünüyorsunuz ve sizden önceki kuşaklardan kimleri beğeniyorsunuz?
Sertab Erener'in hayatımda çok önemli bir yeri var. Hem bir arkadaş hem de saygı duyduğum bir sanatçı olarak. Ayrıca mentor ve dost olduğu için o zaten ayrı biri. Evet sektörde bir rekabet var. Birçoğumuz bundan kaçıp, "Yok böyle bir şey" desek de rekabet olmasa biz bu kadar hırslı olmazdık. Bu nedenle bence rekabet sağlıklı bir şey. Sağlıksız bir yere getirilmediği sürece sorun yok. Hayatımızda daima bizden bir adım önde olan veya bir adım arkanızda birileri olacak. Hayatın akışı böyle, buna alışmamız lâzım. Bu müzik olsun, iş dünyası olsun; bizi asıl iten bu, korkmamamız lâzım.
SANATTAN ZİYADE İZLENME ÖLÇÜT ALINIYOR
Türkiye'de müzik sektöründe sorunlu olarak gördüğün bir durum var mı?
Keşke daha çok konser olsa ülkemizde. Ama onun dışında dünyadaki müzik piyasaları birbirine benziyor. Konumlandırması zor gerçekten. Sosyal medyanın da etkisi var bunda. Sanatçılıktan ya da sanattan ziyade, insanlar şu an kim izleniyor kaygısına düşmüş ve bunu ölçüt alıyorlar. Böyle olunca da insanlar o kişileri sahneye çıkarmaya çalışıyor.
ÖNEMLİ OLAN SANATÇININ CANLI SESİ
Stüdyoda da çeşitli manipülasyonlar yapılıyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Herkes ne isterse yapsın; isterse sesiyle oynasın, isterse oynamasın. Günün sonunda her şey senin sürdürmek istediğin kariyere bağlı. Sen bunu yaparak mutlu isen bir şey diyemem. Ama benim için bir sanatçının canlı sesi önemli. Canlıda da müziğinle bana bir şey hissettirebiliyorsan o zaman benim için tamamsın demektir. Kısacası stüdyoda duyduğumuz şey canlıda aynı değilse üzücü.
ÜRETKEN KALMAK İSTİYORUM
Bundan sonrası için kaygınız nedir?
Gelecek için en büyük temennim üretken kalmak. Sahneye çıkmaya devam etmek ve gidebildiğim kadar birçok ülkeye konser için gitmek istiyorum. Yapay zekâ işin içine girdiğinde işler değişebiliyor ama bence insanlar her zaman sanatçıları canlı olarak görmek istiyorlar. Daha başarılı ve global olarak işimi yapmaya devam etmek istiyorum. Kısaca hayal ettiğim şeyleri umarım yapabilirim. Beni yavaşlatacak insanları geride bırakabilmeyi diliyorum. Hayatımın sonunda başarmış ve mutlu olmayı arzu ediyorum. Ayrıca somut olarak geriye müzik alanında bir akademi veya bir okul bırakmayı diliyorum.
Röportaj Fotoğrafları: Çağrı Çapık