GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com
Hollanda'da yaşayan Türk müzisyen, eğitmen ve araştırmacı Duygu Alkan, yeni albümü Serenad ile müzikseverleri selamlıyor. Coşkun Karademir'in prodüktörlüğünü üstlendiği Serenad'da Türkiye'nin farklı bölgelerinden türküler ve bir de Duygu Alkan'ın kendi bestesi yer alıyor. Hollanda'da Türk müziğini Avrupa müzikleri ile buluşturan birbirinden dikkat çekici projelere imza atan Alkan ile yeni albümü Serenad'ı ve Avrupa'daki konser salonlarına taşıdığı müzik çalışmalarını konuştuk.
Yeni albüm nasıl bir süreçte hazırlandı?
Rotterdam - İstanbul arası gidip geldiğim, çok keyifli bir süreçte hazırlandı.
Serenad'da hangi eserler var? Öne çıkan duygu ve tını ne oldu albümde?
Albüm, Türkiye'nin farklı bölgelerinden dört tane halk müziği ve sözleri bana ait olan 'Pervasız Kalp' adındaki bestemden oluşuyor. Rumeli'den Evlerinin Önü Handır, Akdeniz'den Şu Karşıki Dağda Kar Var Duman Yok, Doğu'dan Derya Kenarında Bir Ev Yapmışım ve Tutam Yar Elinden eserlerini yeniden yorumladık. Teması aşk olan 'Serenad', bu duygunun farklı hallerini duyabileceğiniz bir albüm oldu. Hem modern hem de geleneksel tiniların ince bir harmanı diyebiliriz.
Albüm sadece Türkçe eserlerden oluşuyor. Bu tercihin sebebi nedir?
İlk albümüm My Garden's Perennials'da Türkçe eser yoktu bu birinci sebebi, ikincisi ise genel olarak Türk müziği sunduğum için, bir nevi kendim olmak istedim. Dinleyici kitlemin çoğunluğuna yöneldim de diyebiliriz.
Yine Coşkun Karademir ortaklığı var albümde. Nasıl bir yol arkadaşlığı sizinki?
Coşkun Karademir; titizlikle çalışan, aranjeleri konusunda hiç tereddüt etmediğim, ne istediğimi çok iyi anlayan, fikirlerime saygı duyan çok usta bir müzisyen. Mizahi yanı ile de birleşince çok keyif alarak ilerlediğimiz bir hal alıyor tabi ki. Onur duyarak sunabileceğim nice çalışmalarımıza.
Avrupa'da Türk müziği yapıyorsunuz. Ne tür projeler yaptınız bugüne kadar? Gündeminizde ne tür projeler var?
İlk projem Türk - Yunan müziği oldu. Geleneksel ortak ezgilerden oluşan çok özel bir repertuar ile 2018'den günümüze kadar devam ediyor. Türk ve Yunanlıların yanı sıra makam müziği seven herkesin sevdiği, ilgi gösterdiği bir topluluk oldu 'Serenade ensemble'. İkincisi ise My Garden's Perennials albümümle şekillenen farklı dillerden oluşan çok özel isimlerden oluşturduğum Duygu Alkan Quintet oldu. Hollanda'nın ve Belçika'nin prestijli konser salonlarında konserler veriyoruz. Son projem ise Ottoman - Baroque Music project. Eudora String Quartet ve Türk enstrümanlarından oluşan bir topluluk ile Klasik Türk müziği ve Barok dönemi müziğini çok özel bir repertuar ile dinleyicilere sunuyoruz. Hollanda kültür fonları ile desteklenen projelerim, tüm yıl boyunca farklı konser salonlarında yer alıyor. Bir sonraki proje ise çok özel bir orkestra ile sürpriz:)
Müzik çevrelerinde bu çalışmalar nasıl karşılanıyor?
Şimdiye kadar, Türkiye'den ve yurtdışında yaşayan usta isimlerden çok değerli yorumlar aldım. Projelerinde benimle çalışmak isteyen ya da kendi çalışmalarında fikrimi almak isteyen, çalışmalarıma önem veren müzisyen arkadaşlarım var. Bu beni daha çok mutlu ediyor tabi ki. Daha özel çalışmalarda bulunmam için beni cesaretlendiriyor.