Dünyanın en büyük Çigan Orkestrası’ndan “Fıldır Fıldır Hayriye”

ARZU AKYOL
arzu.akyol@aksam.com.tr

Dünyanın en ünlü ve en büyük Çigan Orkestrası Budapeşte Gypsy Senfoni Orkestrası, 30. yılını 21 Kasım akşamı Ataşehir Ülker Sports Arena’da verecekleri muhteşem bir konserle kutlayacak. Bugüne kadar 5 kıtada binden fazla konser veren ve notaya bakmadan çaldıkları klasik müzik eserleriyle adından söz ettiren orkestra “Fıldır Fıldır Hayriye” türküsünü de o geceye özel çalacak. Konser öncesi buluştuğumuz Budapeşte Gyspy Senfoni Orkestrası’nın Başkanı Farkas Beke Nandor, “Hem bizim için hem de dinleyicilerimiz için unutulmayacak bir sahne olacak” diyor. 

Orkestranızın ilginç bir kuruluş hikâyesi var. Dinleyebilir miyiz sizden?

1984 yılında efsanevî Macar Çigan volinist Sandor Jaroka’nın cenazesi dolayısıyla Macaristan’daki tüm Çigan’lar bir araya geldiler. Orada Çigan müzisyenlerin doğaçlama olarak sergiledikleri performans sonrasında ortaya çıkan enerjiyle 

1985 yılında orkestramızı kurduk. 

Peki, sizi tüm dünyanın dinlediği bir orkestra haline getiren şey ne?

1997’deki trajik ölümüne kadar orkestranın şefi olan Laszlo Berki’nin olağanüstü teknikleri ve klasikle gelenekselin enerjik yorumunun tüm dinleyicilerimize yansıması bizi dünyaca tanınır bir konuma getirdi. Kısa bir süre içerisinde Macaristan’ın üst düzey Çigan müzisyen aileleri de orkestraya dâhil oldu. Dünya çapında bu kadar ünlü ve büyük başka bir Çigan Orkestrası yok. 100 kişilik orkestramız, 2000 yılında en kalabalık Çigan Orkestrası olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi.

Genç Macar müzisyenlerin gypsy müziğine yaklaşımı nasıl?

Her yıl, “primas competition” adı verilen bir yarışma düzenliyoruz. Bu şekilde orkestramızı hem yetenekli müzisyenlerle genişletip hem de gelecek nesillerle de tanıştırma imkânı yaratıyoruz. Ayrıca genç müzisyenlerden oluşan ikinci bir orkestramız da var. Zaman içinde o orkestradan ana orkestraya geçen müzisyenler de oluyor. Bunun dışında orkestra içerisinde sürekli bir sirkülasyon hali yok, müzisyenlerimizle birlikteliğimiz çok uzun yıllar boyunca devam ediyor. 

Gypsy kültürünü de tanıtıyorsunuz. 

Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

İlk yıllarda Gyspy kültürü birçok ülke dinleyicisi için farklı bir deneyimdi. 

Bu kültür onlara farklı geliyordu. Şimdilerdeyse popüler kültür sayesinde Gypsy kültürü herkes tarafından bilinir oldu. Ancak bizi özel kılan klasik müzikle yerel müziği bir araya getirip dinleyicilerimizi büyüleyici bir yolculuğa çıkarmamız. 

Kalabalık bir orkestra olmanıza rağmen konserlerde nota kullanmıyorsunuz.

Avantajları ve dezavantajları neler? 

Çiganların genlerinde doğal olarak müziğe karşı çok özelbir yetenek olduğundan, tüm dünyada müzik parçalarını çok kısa sürede algılayıp notasız çalabilmekteyiz. Elbette o parçayı belleklerimize yerleştirinceye kadar notayla çalışıyoruz. Konserler sırasında notaya bakmadan çalmamız, kendimizi müziğin ruhuna daha da kaptırmamızı sağlıyor. Orkestranın bu coşkusu ise dinleyiciye geçiyor ve tadına doyulmaz konserlere imza atıyoruz. 

Dünyanın çok farklı yerlerinde konser vermek grubun müziğine ve repertuvarına nasıl yansıyor?

Dünyanın 5 kıtasında 1000’den fazla konser verdik. Gittiğimiz her ülkenin sevilen halk şarkılarını repertuvarımıza ekliyoruz. Türkiye’de vereceğimiz konserde de “Fıldır Fıldır Hayriye” şarkısını dinleyicilerimiz için sadece o geceye özel çalacağız. Ayrıca, yerel çalgınız kemençe, bazı parçalarımızda bize eşlik edecek. Bu hem bizim için hem de dinleyicilerimiz için unutulmayacak bir sahne olacak. 21 Kasım gecesi herkesi büyüleyici bir müzik yolculuğuna bekliyoruz. Gelin ve bu konserin tadını çıkarın.