Dünden bugüne trençkot

ÜMİT TEMURÇİN

umittemurcin@gmail.com

Sonbahar havalarının tadını çıkardığımız şu günlerde doğayla flörtleşip konforlu ve şık parçalarla yapılan kombinlerin belki de en star parçası trençkot diyebiliriz. Klasik ekoseli formlarına alıştığımız trençkotlar, bu sezon hiç olmadığı kadar farklı karakterler içine girerek bize yepyeni stil performansları sergiliyor. 

GEÇMİŞE YOLCULUK 

Birinci Dünya Savaşından, günümüze kadar gelen trençkotlar, İngiliz askerlerinin savaşta ıslanmamaları ve rahat hareket etmeleri adına, Thomas Burberry’nin gabardin kumaştan ürettiği trençkot dokunuşuyla başlamış. Trench; “siper” ve “coat” ceket kelimelerinin birleşmesinden türemesi de işte tam bu nedendendir. Tasarımcılar, o günlerden günümüze kadar gelen sonbahar – kış geçişi için vazgeçilmez trençkotların güçlü ve sofistike duruşuna sadık kalarak tasarladıkları yeni versiyonlarla karşımızda. Bu durumun moda dünyasına yeni bir soluk ve enerji getireceği aşikâr.

KLASİKTEN VAZGEÇMEYENLERE

Trençkot denildiğinde ilk akla gelen tabii ki nude renkte olanlar. Günümüzde beyaz yakalıların en fazla tercih ettiği ürünler arasında olan tam bir klasik parçadır. Baskın maskülen tavrına rağmen hem kadın hem de erkekler için “must have” yani olmazsa olmaz dediğimiz ürünlerden biridir. Eğer sezonda dış giyim için kurtarıcı arıyorsanız, ağır paltolara geçmeden önce birçok kombininizi destekleyecek olan lacivert yahut bej bir klasik trençkot seçip dolabınızda ona yer verebilirsiniz.

OVERSIZE HER YERDE 

Son zamanların en popüler trendlerinden biri olan oversized, yeni sezonda kazaklardan, bomber’lardan sonra trençkotları da çemberi içine aldı. Bir çok dev markada çekici ve farklı örneklerini rahatça bulabileceğiniz oversize trençkotlar, klasiklerin dışına çıkmayı sevenler için güzel tercih! Rahatlık felsefesini esas alan bu trendi kombinlemek de oldukça kolay. Unutmamanız gereken tek husus, büyük kalıptaki trençkotunuzu daha dar parçalarla bir araya getirmek olmalı.

KARAKTERİN VE RENGİN GÜCÜ

Askeri geçmişin izleriyle hafızalarımızda karakteristik yer edinen trençkotlar, modanın değişken ve tüketici tavrına adapte olmakta zorlanmadı. Kadınlar, renkli ve enerjik tavrına çok kısa zamanda alışıp, özellikle sokak stilleriyle  fark yaratmayı başardılar. Bu adaptasyonun en büyük destekçileri şüphesiz,  moda editörleri ve blog yazarlarıdır.  Benim en sevdiğim trençkot renkleri ise sarı, turuncu ve pudra olanlar.

DERİ YORUMU 

Gardırobumuzdaki en uzun ömürlü ürünlerin başında gelen deri parçalar, trençkot’un popüleritesinden nemalanmaya çalışan en güçlü rakip diyebilir. Bu nedenle deri modelleri trençkot kalıpları ile karşımızda. Fikrimi söylemem gerekirse bu güç birliğini oldukça başarılı buldum. Sezon alışverişim sırasında, kahverengi deri bir  trençkotla karşılaşırsam kesenin ağzını rahatlıkla açabilirim.

KARIŞTIR VE YAKIŞTIR

Farklı parçaları bir araya getirip kendinize has bir stil yaratanlardan iseniz, trençkot bunun için muazzam bir parça olabilir. Spor ürünler, oversized çantalar ve trençkotla yapılan kombinler buna örnek olabilir. Yine de bu tarzları denerken dergi çekimlerinden fikir almakta fayda var. Uzun boylu kadınlar, bu tarz kombinlerde rahatlıkla spor ayakkabı tercih edebilirler fakat kısa boylu iseniz bu hataya düşmemenizi öneririm.  Özellikle ünlü simaların objektiflere takıldığı karelerde bu tür kombinleri görmek mümkün. 

ERKEKLER İÇİN İMZA

Yazıma ilk olarak başlarken bu ürünün tarihini ve ne amaçla üretildiğini en üst satırlarda yazdım. Askeri geçmişi ve sonra moda tasarımcıların dokunuşları ile ağırlığını koruyan trençkot, hemen hemen her erkeğin gardırobunda yer aldı. Erkek takım elbiselerinin dış giyimde  en yakın arkadaşı iken artık bağımsızlığını ilan etti. Özellikle hafta içi iş hayatındaki klasik tavrından, hafta sonu gezmelerinde daha genç ve konforlu bir rol almaya başladı. Uzun yıllardır birçok filmde ana karakterler üzerinde ikonikleşen trençkot’u “singing in the rain” filminin karelerinden de hatırlarsınız. Gene Kelly, Donald O’connor gibi değerli oyuncuları da bu örnekle anmış olduk.