Kitap okumak hayal etme eylemini gerektirir. Günümüzde televizyon ve internetin ele geçirdiği zihinlerimizle kitap okumak iyice zor hale geldi. İşte tam bu noktada Pronto Tour’un başlattığı ‘Yazarlarla Kitap Turu’ kapsamında Gülşah Elikbank’ın gizemli kitabı ‘Yalancılar ve Sevgililer’le Transilvanya’ya doğru Drakula’nın izine düşüyoruz.
Her ne kadar bize hayal ürünü gibi gelse de tarihin en eli kanlı ismi Kont Drakula diğer adıyla Kazıklı Voyvoda bir masal kahramanı değil, gerçek. ‘Ormanların ötesindeki yer’ anlamına gelen Drakula’nın memleketi Transilvanya, bugünün Romanya’sının kuzey batısında bulunuyor. İstanbul’dan bir saatlik kısa bir uçuşla önce Bükreş’e geliyoruz. Daha sonra birbirinden büyük ağaçların olduğu ormanı yaran yollardan geçiyoruz. Güney Karpatlar’la çevirili Transilvanya’ya varmak için ilk durağımız Braşov. Transilvanya bölgesi Bükreş’e göre oldukça yeşil bir doğaya sahip. Bol oksijenli, insanı kurduğu sabah alarmından önce uyandıran türden. Tabii Transilvanya’da ilk göze çarpan yemyeşil bir doğanın arasından parıldayan mücevher gibi şatoları oluyor.
KORKU EDEBİYATININ KAHRAMANI
Kazıklı Voyvoda’nın elinden kurtulmayı başaran Alman keşişlerin anlattığı ‘Drakula Dehşet Öyküleri’ Drakula’yı ölmeden korku edebiyatının kahramanlarından biri haline getirir. Transilvanya’dan Kazıklı Voyvoda’nın kazığa geçirdiği kurbanlarını sofrada yemek yerken izlediği, akan kanlarını kadehlere doldurtup içtiği söylentileri yayılmaya başlamış. İşte kitaplara, filmlere ilham veren masalsı vampir hikayeleri de bu şekilde başlamış. 19. yüzyıl başlarında Balkan ülkelerine gelip folklor araştırmalar yapan yazar Bram Stoker, Dracula’yı asırlık uykusundan uyandırıp onu ünlü romanı ‘Dracula’yla korku edebiyatının en önemli karakteri haline getirmiştir. Holywood’un da devreye girmesiyle Kont Dracula birçok filme konu olmuştur. Kanlı tarihiyle anılan Vlad Tepeş yani Dracula bugün hala Romenler tarafından kahraman olarak görülmektedir. Gülşah Elikbank’ın ‘Yalancılar ve Sevgililer’ kitabında da dediği gibi “Her kahraman başka diyarın canavarı olabilir”.