HALUK KESİM / cumartesi@aksam.com.tr
Yola çıkmak yürek ister, dost ile birlikte yürümek sabır ister.
Dost kolay bulunmaz. Şöyle bir etrafınıza bakın isterseniz. Belki onlarca, yüzlerce arkadaşınız vardır. İşyerinde, oturduğunuz apartman veya mahallede ama gerçek dostum diyebildiğiniz, söylediğiniz sözü kendinde saklayan, sizi yadırgamadan her yanlışınıza çözüm arayan, gözünüzü kapayıp elini tuttuğunuzda götürdüğü yolun doğru yol olduğunu bildiğiniz kaç dostunuz vardır.
1975 yılında daha küçücük bir bebekken tanıdım onları. En saf, en masum anımızda birbirimizi tanıyıp masumiyetin en güzel halinde aynı yatağa yatırılıp birlikte ağlayıp, gülmeyi öğrendik. Birbirimizin anne, babasına hiçbir menfaat olmadan açız demeyi, canımız yandı demeyi düşünmeden söyledik. İşte dostluk tam olarak buna deniyor. Ve yıllar geçti bu üç kişi, Didem, Aytuğ ve Haluk birbirlerinden ayrı düşseler bile dostluklarını devam ettirdiler. Sonra aralarından bir tanesi ayrılmak zorunda kaldı. Şimdi başka bir alemden dostluğunu bu iki can yoldaşından esirgemiyor.
İşte bu dostluğun en güzel yemeği özel günlerde 300 yıldır yapılan ilk ismi Ahbap Kebabı olan Cağ kebabı.
Adı üstünde dostluğun, yarenliğin nişanesi bir tür yemek. Dost meclislerinde, düğünlerde, sadece özel insanlar için hem pişirip , hem yenen, yerken de sohbet edilen bir yemek.
Aslında Cağ kebabına yemek demek yetmez. Cağ kebabı bir kültürün hamken pişip hem ruhu hem gönlü hem de damakları hoş etmesi.
Evliya Çelebi Payitaht'tan çıkıp Anadolu yollarına düşmesi kültürümüzün tanınması açısından bir dönüm noktası. Sadece gördüğünü yazmamış Evliya, bu seyahatleri yapabilecek insanda nüktedan bir mizaç olmalı. Sosyalleşme konusunda becerikli olmak zorunda. Her gittiği yerde sohbet açabilmek, tanımadığı insanların konuşmalarını sağlamak kolay iş değil.
Erzurum bölgesinde ilk adı Ahbap Kebabı olan bu yatay döner hala özel günler için yapılır. Kuzu etinden yapılan Cağ kebabına şu an zikredilen ismi cağ adı verilen şişlerle servis edildiği için verilmiştir.
İstanbul içinde Cağ Kebabı yiyebileceğiniz en iyi yer neresidir diye aramaya başladım. İstanbul içinde her ilçede farklı olarak çok iyi yapılan yemekler var. Bu ilçeler arasında Ataşehir farklı bir özelliğe sahip. Ataşehir ilçesinde her mutfaktan, birçok çeşit lezzete ulaşma imkanınız var.
Adı üstünde Cağ ( Ahbap) Kebabını Ataşehir'de Gardaş Cağ Kebap'da denemeye karar verdim.
Ataşehir'de hastaneler bölgesinde geniş ferah bir mekan. Aslında İstanbul içinde 5 şubesi daha var. Anadolu yakasında hizmet veriyor. Ümraniye, Kurtköy, Bostancı ve Ataşehir'de mükemmel bir lezzet şölenine gidebilirsiniz.
İçeri girdiğimde beni Genel Koordinatörleri İsa Gürbüz karşıladı. Hava güzel olduğu için dışarıya oturmak istedim. Yıllardır doğal olmayan klima havasına bir türlü alışamadığım için genelde her yerde hava çok kötü olmadığı sürece dışarıda oturmayı tercih ediyorum.
Önce masaya kendi yaptıkları özel bir lezzet bombası geldi.
Borani. Bu lezzetin atom bombası. Bir çatal alıp dilinizin üstünde raks etmeye başladığında gözyaşlarınıza hakim olamama tehlikesine maruz kalıyorsunuz. Haşlanmış pazı, yoğurt ve karamelize edilmiş soğanın muhteşem uyumu.
Yanında gelen, turşu, sumakla terbiye edilmiş soğan ve yine Ataşehir Gardaş Cağ Kebaba has zeytinyağlı enginar damağımda oyun havası oynaya devam ederken usta cağ kebabını getirdi.
Ben çok pişmiş severim. Döner bıçağı ile kalın kalın kesilmiş ve cağ şişine takılmış etler biraz daha ateşte piştikten sonra tek tek önünüze geliyor. İster lavaşın içine çekip, biraz borani, az biraz soğanla önce dinlendirilmiş kuzu etinin muhteşem kokusunu alıp sonra hepsini birlikte damağınızda raks etsin diye ağzınıza attığınızda beyin kıvrımlarınızda serotonin salgılandığını hissedeceksiniz.
Serotonin insana mutluluk, canlılık ve gençlik hissi verir. Bu hissi yaşamak istiyorsanız, dost sohbetleri istiyorsanız, dostunuzu uzun süredir aramadıysanız, önce Gardaş Cağ Kebaba dostum dediğiniz, sevdiğinizle gidin.
Her ısırıkta hem mutlu olacak, hem de dostluğunuza dostluk katacaksınız.