Hüzünlü hikâyeleriyle kader ortaklığı yapan Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki kadınlar, ilk etapta vakit doldurmak için katıldıkları kurslar sayesinde meslek sahibi olmanın hayalini kuruyor. Cezaevindeki dikiş, takı, resim, aşçılık ve bilgisayar gibi çeşitli kurslara devam eden kadınlar, özgürlüklerine kavuştuklarında kendi işini yapabilmenin umudunu taşıyor.
AA İstanbul muhabiri Hanife Sevinç’in haberine göre Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, hükümlü ve tutuklu kadınların topluma kazandırılması, dışarıdaki yaşamları için meslek sahibi olabilmeleri amacıyla on sekiz alanda
MESLEK SAHİBİ OLABİLMENİN HAYALİ
Hüzünlü hikâyeleriyle kader ortaklığı yapan Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki kadınlar, ilk etapta vakit doldurmak için katıldıkları kurslar sayesinde meslek sahibi olmanın hayalini kuruyor. Aralarında yabancı uyrukluların da bulunduğu 900 kadın ve anneleriyle birlikte 0-6 yaş arasında 56 çocuğun kaldığı cezaevindeki dikiş, takı, resim, aşçılık ve bilgisayar gibi çeşitli kurslara devam eden kadınlar, özgürlüklerine kavuştuklarında kendi işini yapabilmenin umudunu taşıyor. 300 personelinden 200’ü kadın olan Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki hükümlü ve tutuklular için 07.00-08.00 uyanma, kişisel bakım ve kahvaltı saati. Daha sonra yapılan sayımın ardından hazırlanan listelere göre 09.00’a kadar revire, hastaneye ve mahkemeye gideceklerin çıkışı sağlanıyor. Diş doktoru, kadın doğum ve psikiyatri uzmanıyla aile hekiminin görev yaptığı cezaevinde, kadınlar öğlene kadar ve öğleden sonra olmak üzere sosyal etkinlik çalışmalarına katılıyor. Kadınlar kendilerine tanınan serbest zaman sürecinde gazete ve kitap okuma, televizyon izleme, satranç oynama gibi faaliyetlerde bulunurken, cezaevinde ışıkların söndüğü 23.00 ise yatış zamanı.
GELECEĞE UMUTLA BAKIYORLAR
Kadınlara sosyalleşmesi ve bir meslek edinebilmeleri amacıyla okuma-yazma, aşçılık, giyim, kuaförlük, halk oyunları, bilgisayar, gitar, İngilizce, oyuncak örme, beden eğitimi, hukuk kliniği, Matematik, Türkçe, Sosyal Bilgisi, Fen Bilgisi, Kur’an, resim, takı gibi 18 alanda kurs veriliyor. AA muhabiri Hanife Sevinç’in günlerini nasıl geçirdiklerini, neler yaşadıklarını sorduğu cezaevindeki kadınlar, kendilerini geliştirmenin, özgürlüklerine kavuştuklarında bir mesleğe sahip olmanın telaşı içinde kurslara gittiklerini belirtiyor. Geleceğe umutla bakmaya çalışan, özgürlüklerine kavuştuklarında kendi işlerini yapabilmenin hayalini kuran kadınlar, en çok evlat kokusunu özlüyor.
BURADA KALANLAR CANİ DEĞİL
Kader Ö.
Boncuk atölyesine gidiyorum. 1,5 aydır annemle beraber cezaevindeyiz. Vakit geçirmek için takı kursuna başladım, hayatımda ilk defa incik boncukla uğraşıyorum. Burada çok anne var. Ben de annemle kalıyorum. Çok fazla annesini özleyen çocuk var. Burada kalan suç işleyen insanlar cani değil, hepsinin bazı sebepleri var. Eşini öldürdüğü için burada olanlar var. Aile içinde problemler yaşayan insanların bunu anlayacağını düşünüyorum. Bizi burada üzen tek şey özlem.
İŞYERİ AÇABİLECEĞİM
Mine S.
Giyim kursuna gidiyorum. 4 yıldır cezaevinde kalıyorum. Sürekli kurslara ve etkinliklere katıldığım için günlerim yoğun geçiyor. Dikişi burada öğrendim. Kendime ait tasarımlar yapıyorum. Zaten merakım vardı. Burası da araç oldu. Kurslardan sertifika veriliyor. Çıkınca da iş yeri açabileceğiz.
HER İNSAN HATA YAPABİLİR
Ayşe Ş.
Tekstil atölyesinde çalışıyorum. 12 yıldır cezaevindeyim ve 12 yıl daha burada kalacağım. Hiç kimse isteyerek buraya gelmedi. Her insan hata yapabilir. Biz de hata yaptık.
GÜVENİMİZ ARTIYOR
Aslı Ç.
Bilgisayar kursuna gidiyorum. Buradaki kurslar gelecek için bir adım. Hem gelecekte yapacağımız iş için hem de insanın kendine olan güvenini artırdığı için bu kurslar çok iyi.
AİLE VE ÇOCUK ÖZLEMİ ÇEKİYORUM
Kanada vatandaşı Sanaz P.
2 yıldır cezaevindeyim. Kurslara katılarak kendimi pozitif tutmaya çalışıyorum. Arkadaşlarıma tercümanlık için yardım ediyorum. Kendimi meşgul etmeye çalışıyorum. Dışarı çıkınca hazır olmamız lazım. Ailemiz, çocuğumuz bekliyor. Bir kadın ve anne olarak cezaevinde olmak zor geliyor. Belki tanrı bize bir ders veriyordur. Böyle bakıyorum. Bazen çok zor oluyor. Kadınlar neden burada, evle, çocukla ilgilenmeleri lazım. Burada aile ve çocuk özlemi çekiyorum. Resim kursunu çok seviyorum. Burada yeni arkadaşlıklar ediniyoruz. 7 ay sonra açık cezaevine, orada bir yıl kaldıktan sonra da tahliye olup Kanada’ya gideceğim.
18 FARKLI BRANŞTA KURS VERİLİYOR
Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Nedim Elbistan, 950 kişi kapasiteli cezaevinde 900 hükümlü ve tutuklu kaldığını, bunların 247’sinin yabancı olduğunu söylüyor. Yine cezaevinde annelerinin yanında kalan 0-6 yaş grubunda 56 çocuğun bulunduğunu ifade eden Elbistan, kadınlara yönelik İSMEK ve Halk Eğitim Müdürlüğü ile yürütülen çalışmalar kapsamında 18 farklı branşta kurs verildiğini anlattı. Elbistan kurslara 455 kişinin katıldığını dile getirerek, 90 kişinin de açık öğrenim ortaokul, lise ve üniversitede okuduğunu söyledi.
KADIN HER YERDE KADIN
Elbistan, 70 hükümlünün tekstil atölyesinde çalıştığını dile getirerek, “Burada üretilen ürünler direkt yurtdışına gidiyor. Çalışanların maaşları ve sigortaları ödeniyor” dedi. Çocuklara yönelik açılan Adalet Anaokulu’nda 2-6 yaş grubunda 44 çocuğun eğitim gördüğünü anlatan Elbistan, “Haftanın belirli günleri çocuklar at binmeye, havuza, sinemaya, kardeş okullara geziye gidiyorlar” şeklinde konuştu. Kadınların en çok kuaförlük kursuna katılmak istediğini anlatan Elbistan, “Kadın her yerde kadın. Burada da süslenip gezmek istiyor. Mahkemeye giderken, koğuşundan çıkarken, kursuna gelirken süslenmek, bakımlı olmak istiyor. Kurslardaki asıl amacımız tutuklu ve hükümlüyü bir meslek sahibi edip dışarıya yararlı bireyler olarak göndermek. Kurslar sonunda sertifika veriliyor. Bununla atölyesini kurabilir, iş yerini açabilir” diyor.