HALUK KESİM / cumartesi@aksam.com.tr
Şimdiki dondurmalarda eskiden yediğimiz dondurmanın tadını bulabiliyor musunuz? Bazı yerler haricinde, ben o tadı bulamıyorum.
Dondurma yemek istemiyorum cümlesini dünya üzerinde duyma ihtimaliniz çok düşüktür. 7'den 77'ye herkes dondurma yemeyi sever. Hele sıcak yaz günlerinde serinlemek için ilk aklımıza gelen buz gibi bir dondurma yiyerek serinlemektir.
Dondurmanın tarihine baktığımızda birçok rivayet var. Milattan önce 4. yüzyılda Büyük İskender'in buzlu nektarları yemesiyle bulunduğu söylenir. Eski Roma kayıtlarından elde edilen bilgilerde ise imparator Neron'un Apenines dağına kar ve buz getirmeleri için köleler yolladığı ve bu karlara meyve nektarı, bal ve şerbet karıştırılmasını istediği de tarihte kayıtlıdır. Bu aslında en bilinen ve yaygın olanıdır. Hatta meşhur Roma dondurması bu rivayetten gelmiştir.
Bir diğer iddia ise, ilk dondurmanın günümüzden yaklaşık 3 bin yıl önce Çin'de bulunduğudur. 1296 yılında Marko Polo'nun Çin gezisi sırasında öğrendiği buzlu içecek tariflerini beraberinde Venedik'e getirmesiyle birlikte Avrupa dondurmayla tanışır.
İlk dondurma fabrikalarının Amerika'da 19. yüzyılın ikinci yarısında kurulması ile sektörün hızlı gelişimi başlar. İlk dondurma makinesi Amerikalı Nancy Johnson tarafından 1843'te icat edilmiş, modern dondurmacılığın temelleri ise 1851 yılında, Jacob Fussell'in Baltimore'daki ticari dondurma tesisini kurması ile atılmıştır. 1876 yılında New York'ta İtalyan asıllı Amerikalı Italo Marchioni ilk dondurma kornetini üretir.
SERİNLETEN SAĞLIK KAYNAĞI
Anadolu'da Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk dönemlerinden yüksek Anadolu düzlüklerinden toplanıp buz mahzenlerinde depolanan kar veya buzla yapılmış şerbet içme geleneği vardı.
Bu gelenek 17. yüzyılda kar ticareti yapanların İstanbul'da "karcı" tabir edilerek önemli bir profesyonel grup olmasına kadar uzanır. Kar, İstanbul'a ve diğer bölgelere, Anadolu'dan katırlarla nakledilir ve konsantre üzüm suları ile karıştırılıp dondurma benzeri buzdan tatlılar elde edilirdi.
Süt kullanılmadan önce bugün bildiğimiz dondurma türüne yakın olarak kırılan buzların üzerine gül suyu, şerbet gibi tatlandırıcılar eklenerek soğuk tatlı adı altında tüketilmiş. Bugün buna en yakın olanlardan biri Adana'nın ünlü Bici Bicisi.
Buzu parçalayarak üzerine şerbet döküp, istenirse meyve parçaları ile süsleyerek servis edilebilir. Ayrıca, yıllardır Anadolu'da toplanan temiz karın üstüne pekmez dökülerek yenilmesi de pek çok yörede bilinen bir şeydir.
Ülkemizde dondurma denildiğinde aklımıza ilk önce Kahramanmaraş'ın meşhur, bıçağın kesmeyeceği dondurması gelir ama asıl dondurma lezzetine varmak isteyenler için vereceğim adres Burdur. Burdur'a yolu düşenler muhakkak keçi sütünden yapılmış sade Burdur dondurması yesinler. Bu zamana kadar boş yaşadıklarını düşüneceklerdir.
Dondurma sadece serinlemeniz için değil, sağlığınız içinde çok gerekli bir besin. Sütten elde edilen bir tatlı çeşidi olan dondurmada protein kalitesi oldukça yüksek. Ayrıca A vitamini, B vitaminleri, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve potasyum gibi kaynakları da içerir. Bu nedenle dondurma kasların düzenli şekilde kasılıp çalışmasına destek verir ve böylece doku kaybına engel olur. Ve en önemlisi, Sütlü dondurmalar 'Tryptophan' adlı mutluluk verici bir hormon içeriyor. Sütlü dondurma yediğinizde rahatlıyor ve stresten arınabiliyorsunuz.
Haydi mutlu olmak için dondurma yemeye gidelim.