GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com
Disney yapımı Atatürk filminin fragmanı geçen hafta paylaşıldı. Filmde rol alan oyuncuların sosyal medya paylaşımlarına yapılan yorumlar iflah olmaz bir kitle ile karşı karşıya olduğumuzu gösterdi. Zira Disney'in Ermeni lobisinin baskısıyla filmi dijital platformundan çekip sinemalarda iki film halinde gösterme kararına rağmen yapıma büyük bir aşkla sahip çıkıldı. Atatürk filminde rol alan oyuncular ise yine bu absürt duruma sessiz kalmayı tercih etti. İsminde Türk adını taşımaktan bile utanır hale gelen sinemamız ve dizi sektörümüzün Atatürkçülüğü bir PR malzemesi olarak kullandığının da sağlaması yapılmış oldu böylelikle.
30 Ağustos'a özel teaser'ı paylaşılan bir başka yapım Mustafa Kemal'in annesi Zübeyde'yi konu alan aynı adlı film oldu. En azından sektörün namusunu kurtaracak bu tür anlamlı adımlar da atılıyor. Buna da şükür!
Bu arada Atatürk filmi konusunda ölüm sessizliği yaşanan sektörle ilgili bir başka paylaşıma ise yine aynı Atatürkçü kitleler 'vatan elden gidiyor' tepkisi gösterdi. TRT Tabii'nin sosyal medya hesaplarında bu aralar platformda yayınlanan dizilerin oyuncularının yer aldığı farklı dillerdeki tanıtım videoları paylaşılıyor.
İngilizce, İspanyolca, Arapça ve Urduca dillerinde seyircilerine selam veren oyuncuların görüntüleri birilerini fena halde rahatsız etti. 'Para için nasıl da ağızları kulaklarına vararak Arapça konuşuyorlar yazıklar olsun!' cümleleri uçuştu twitterda. Disney'le yaptıkları sözleşmeler gereği Atatürk filmine uygulanan ambargoya tek laf etmeyen omurgasız oyunculara toz kondurmayanlar Tabii'nin tanıtımlarında uluslararası seyircisini Arapça selamlayan ünlü isimlere ateş püskürdü. Bu tutarsızlıkları elbette şaşırtıcı değil. Çünkü kültür, sanat, sinema ve televizyon alanında kimliksizleşmeyi dert edinmeyen sinema ve edebiyatından 'Türk' sözü çıkarılmak istenildiğinde havalara bakıp ıslık çalan bir topluluktan söz ediyoruz. Kaldı ki TRT Tabii uluslararası bir platform. Hedef kitlesi içinde ciddi anlamda Arap izleyici de var. On yıllardır Türk dizi sektörünün yapılan bunca pespaye işe rağmen ciddi paralar kazanmasının ve kazandırmasının nedeni de Türk yapımlarının bilhassa Arap dünyasında büyük bir iştahla tüketilmesi. Yere göğe koyamadıkları oyuncular yıllardır tamamen 'duygusal' sebeplerle körfez ülkelerine gidip gelirken bundan hiçbir rahatsızlık duymayanlar neden şimdi Tabii'nin tanıtımlarında duydukları Arapça selam sözcüklerinden tedirgin oldu?