lokmandag@gmail.com
Taşı mermer, toprağı seramik,
Yaprağı ipek, dirilişin, kurtuluşun şehri,
Şeyh Edebalı diyarı Bilecik…
Ayrı bir havası var bu şehrin diyeceğim ama dört bölgede de toprağı olduğu için her mevsimi yaşamak da mümkün. Hem tarihe hem de doğaya güzel bir yolcuğun hikayesinidir Bilecik.
OSMAN GAZİ’NİN RÜYASI
Bilecek turunda kesinlikle başlamanız gereken yer Şeyh Edebali Türbesi ve Organ Gazi Camis… Şöyle bir özelliği var Orhan Gazi Cami’sinin. Anadolu’nun ilk tek kubbeli mimarisi özelliğini taşıyor. Aynı zamanda minaresi ayrı ilk eserlerden… Minare hemen ilerisinde bulunan tepeye yapılmış. Yüksek tepeden ezan sesinin daha iyi duyulabilmesi için…
Aşıkapaşazade’nin eserinden anlatılan rüya şöyledir. Osman Gazi, rüyasında Şeyh Edebalı’nin koynundan çıkan bir ayın kendi koynuna girdiğini, aynı anda karnından bir çınar ağacının çıktığını Ağacın gölgesinden dünyaya yayıldığını ağacın gölgesinde dağlar ve nehirler aktığını görür. Ertesi sabah Şeyh Edebalı’ya giden Osman Gazi, rüyasını yorumlamasını ister. Şeyh Edebalı, “Göğsünden çıkıp, göğsüne giren ay, kızım Bala Hatun’dur. Onunla evlenmesin, ona iyi bak. Karnından çıkan çınar ağacı ise devleti temsil ediyor. Artık devleti inşa etme zamanı gelmiştir” der. Ve 3 kıtaya hükmeden imparatorluğun temellerinin atılmasına vesile olur. O nedenle Şeyh Edebalı, için Osmanlı İmparatorluğu’nun manevi kurucusu da denir.
KINIK’TA ÇÖMLEK YAPIMI
Ne zaman gitsem muhakkak uğradığım yerdir Kınık… Çok huzurlu bir yer. Tüm köy çanak çömlek işleri ile uğraşıyor. Meydanda kocaman bir testi… Türkiye’nin en büyüğü, o heykel için yerinde fırın yapmışlar. Tüm çömlekçilerin emeği var. Yekpare olarak yapılan en büyük testi. Çömlekçi köyüne de bu yakışır. Torak sağlıktır, girdik Emin Usta’nın atölyesine tüm enerjimle bir obje yapmaya çalıştık ama olmadı. Beceriksizliğimi, Çömlekte yapılan mis gibi kahve içerek attıktan sonra geziye devam ettim.
PELİTÖZÜ GÖLETİ’NDE FIRIN KEBABI
Birçok yerde fırın kebabının tadına bakmıştım. Özellikle Konya’da yediğimin tadını asla unutamam. Pelitözü Göleti’nde bulunan Çınar Kafe’de düştü yolumuz. Bize harika bir fırın kebabı yaptılar, eti yaklaşık üç saat pişirdikten sonra dilimleyip fırınladıktan sonra suyu ile servis ediyorlar çok keyifli bir sunum ardından bir de Kemalpaşa tatlısı harikaydı…
METRİSTEPESİ AÇIK HAVA MÜZESİ
Bilecik Merkez’de eski yerleşim yeri artık Kurtuluş savaşı Müzesi haline getirildi. Kurtuluş savaşı sırasında düşman askerleri tarafından yakılıp yıkılan, büyük tahripler yaratılan yerleşke, onarım çalışmaları ardından açık hava müzesine dönüştürüldü. Yıkılıp yıkılan minare, hamam ve evler insanı dehşete düşürüyor.
ERTUĞRUL GAZİ TÜRBESİ
Kuruluşun, Dirilişin Şehri Bilecik’te en çok ziyaret edilen yerlerden biri de Ertuğrul Gazi Türbesi, özellikle dönemin kıyafetleri ile nöbet tutan askerlere ilgi bir hayli yüksek… Şu sıralar ziyaretçi akınına uğruyor. Kesinlikle gezilmesi görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Pazaryeri’nden Kınık’a doğru giderken, yol kenarından harika bir yer keşfettik. Baran Organik Yaşam Çiftliği, 6 bungalov evi var, çok güzel bir restoranı var. Gübresiz, kimyasal olmadan dalında yetişen sebze ve meyvelerle kahvaltı yapma keyfi var. Kasap Mesut Kök Ağabey, bize harika bir şölen hazırladı. Kokoreçten, pirzola, kendi yapımı sucuk ve kuzu kafesi pişirip, tereyağında çömlekte harika bir sunum yaptı.
BAL GİBİ MEYVELERİN DİYARI
Bir gezgin olarak Türkiye’nin her yerini gezen biri olarak söylüyorum. Ben bu kadar tatlı, ben böyle güzel kokulu çileği hiçbir yerde yemedim. Dediğim gibi her mevsimi yaşamak mümkün bu şehirde organik ve doğal olarak yetiştirilen bal gibi çilekler, kendine has güzel kiraz, vişne ve karpuzundan sonra Bilecik benim için daha da anlamlı artık. Çilek için Bozcaarmut Köyü, karpuz için ise Osmaneli doğru adres olacaktır.
OSMANELİ’NDE TARİHE ŞİFALI YOLCULUK
Tam bir Osmanlı şehri, restore edilen evler, konaklar, hanlar şehre ayrı bir lezzet katmış. Tarihe güzel bir yolculuk yapacağınız gibi, tarihi evlerin önünde birçok güzel anıyı da ölümsüzleştirebilirsiniz. Ayrıca İçmeler bölgesinde harika bir tesis var. Kaynağından çıkan şifalı sular için vatandaşlar oraya akın ediyor. Çok güzel kalacak evlerde var. Böbrek, Safra, Mide ve Deri hastalıkları için 4 çeşme var. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi suları incelemiş ve onay vermiş. Ben suların tatlarına baktım. Hepsinin farklı ne diyelim içenlere şifa olsun. Ama Sakarya Nehri kenarında yediğim güvecin tadını da hiçbir zaman unutmayacağım.