Dijital platformlarda içeriğin kontrolü izleyicinin elinde!

Netflix üzerinden başlayan tartışma TV sektörünü yutan dijital platformların da farkına varmamızı sağladı. Daha ‘özgür' içerik üretimine açık olan bu platformları denetleyecek tek mekanizma ise seyircinin ta kendisi!

Bir süredir Netflix’te yayınlanacak bir Türk dizisi ahlaki dezenformasyona neden olduğu gerekçesiyle önce Twitter’da sonra medyada eleştiri yağmuruna tutuldu. Ardından bir imza kampanyası açılarak Netflix’in kapatılması istenildi. Şikâyet siteleri yergilerle dolup taştı. Şikâyetlerin ve bunca rahatsızlığın nedeni Netflix içeriklerindeki uyuşturucu madde kullanımına teşvik ve LGBT’ye özendirme gerekçeleriydi.

İşte tam da bu noktada “Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik”le yapılan düzenlemeyi hatırlatmak gerek. Yönetmeliğe göre yayınlarını internet üzerinde sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcılarının RTÜK’ten yayın lisansı alması gerekiyor.

İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, yönetmeliğin esas olarak yayın hizmetleri alanında ifade ve haber alma özgürlüğü başta olmak üzere çeşitliliği, çoğulculuğu, rekabeti güvence altına alması ve kamu menfaatini koruması boyutuyla öne çıktığını belirtmişti.

Bu anlamda izleyicilerin şikâyetlerinin, eleştirilerinin ve hatta memnuniyetlerinin bir başvuru kaynağı bulunuyor. Netflix’in sunduğu beğenme/beğenmeme seçenekleri içeriklerin öne çıkmasında büyük rol oynuyor. Aslında bu platformlarda içeriklerin seyrini yönlendirmek izleyicinin elinde.

TV’LERİN YERİNİ ALIYOR

Dijital yayıncılık platformu Netflix, bundan tam 23 yıl önce ReedHastings ve MarcRandolph tarafından DVD satış ve kiralama şirketi olarak kurulmuştu. O yıllarda yaptığının bugünlerden farkı yoktu aslında. Aylık olarak belli bir ücret ödeyenlere DVD kiralıyorlardı.

Birçok sektörü tehdit eden ve bitme noktasına getiren internet, Netflix için dijital kiralamanın önünü açtı. Web veya mobil uygulama üzerinden, farklı fiyat aralıkları ile insanlara abonelikler sunmaya başladı. Reklamsız, yüzlerce türde, arka arkaya izlenebilecek serilere, filmlere, belgesellere hiç tereddütsüz para ödemeyi kabul etti insanlar. Netflix, film arşivinin artık abonelerini memnun etmediğini görünce kendi içeriklerini üretmek için kolları sıvadı. Tabi ki elinde muazzam bir veri vardı. İnsanların izleme alışkanlıkları!Bu alışkanlıklar iyi analiz edildiğinde, daha çok tutacak orijinal içerikler üretmek kolay olacaktı. Öyle de oldu. Hollywood ünlülerinin de dahil olduğu filmler, diziler peş peşe gelmeye başladı. Netflix yapımlarını aboneleri çok sevdi. Hele çoklu dil seçenekleri, her yaş grubu için farklı içerikler televizyondan, Youtube’dan sıkılanlar için sıkı bir alternatif teşkil ediyor.

NETFLİX İÇERİKLERİYLE GÜNDEME GELİYOR

Netflix tüm bu yolları kat ederken, dijital yayıncılıktaki pastayı görenlerin de iştahı kabarıyor haliyle. Ülkemizde şimdilik bulunmasalar da Amazon Prime, Hulu, HBO Now, Crackle (Sony), Disney Plus, Apple TV Plus ve daha birçok platform izleyicileri yakalamanın yollarını arıyor. Dünyada akım bu markalarla sürerken BluTV, Puhutv, beINConnect, D-Smart Go gibi markalar da ülkemizde varlık gösteriyor. Kimi ücretli, kimi ücretsiz, kimi güncel yayınlara yer verirken kimi sadece sanatsal içeriklerle yarıştaki yerini almış durumda.

Beğenme, beğenmeme, ebeveyn kontrolü, internet yokken izleme, sokakta, otobüste, minibüste, uçakta, metroda izleme konforu, izlenme geçmişine göre film önerme gibi seçenekler izleyicileri markaya iyice bağlamaya başladı. Ancak her şey bu kadar apaydınlık değil elbette. 100 binden fazla içerik, milyonlarca üye ile büyümesini sürdüren Netflix içerikleri ile sık sık gündeme geliyor. Bazen devasa bütçeler ayırdığı için konuşulurken bazen de ülkemizin gelenek, görenek ve yapısına uygun olamayan içerikleriyle kendisini hatırlatıyor.