Depremzedelere kahve ile moral veriyorlar

İrili, ufaklı Sivil Toplum Kuruluşları belirledikleri bir ihtiyaç kalemini karşılamak için deprem bölgesinde gece gündüz arı gibi çalışmaya devam ediyor. Human Movie Team ekibi de onlardan biri. Ekip bölgedeki çadır kentlerde kahve ikram ediyor depremzedelere. Duyan herkesin önce şaşkınlıkla baktığı proje depremden kurtulanların gününü güzelleştirmeyi amaçlıyor.

GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com

'Her şey bir dakika içinde değişti' cümlesini duyarsınız en çok depremin en sert biçimde savurduğu şehirlerde. İki ay olacak neredeyse. Artık enkaz başında bekleyen yok. Hayalet şehirlere dönmüş her yer. Enkazların henüz yüzde 20'si kaldırılmış. İmkânı olan başka şehirlere, devletin konaklamaya açtığı yerlere, yakınlarının, eş dostlarının yanına göç etti. Buradan bir yere gitmem diyenler çadırkentlerde, konteyner kentlerde yeniden hayata tutunmanın alıştırmasını yapıyor.

İrili, ufaklı Sivil Toplum Kuruluşları belirledikleri bir ihtiyaç kalemini karşılamak için gece gündüz arı gibi çalışmaya devam ediyor. Human Movie Team ekibi de onlardan biri. Ekibin bölgede kahve ikramı projesi çok ilgimi çekmişti. Duyan herkesin önce şaşkınlıkla baktığı ama biraz düşününce 'evet depremden kurtulanların 'gününü güzelleştirmek', onları bir kahve içimi de olsa bulundukları şartların dışına çıkarmak ne iyi fikir' dediği bir gayret bu. İlk bakışta keyifli zamanların içeceği gibi düşünülen kahve aslında günlük rutinlere dönüşün de bir işareti. Çadırkentlerde çay ikramı eksik olmuyor ancak kahve, yardım paketleri ile gelmemişse kolay ulaşılabilen bir şey değil. O yüzden Türk kahvesinden filtre kahveye menengiçten dibek kahvesine bir masaya dizilen kahvelerin kokusu insanları güzel hatıralarına ve geride kaldığını düşündükleri günlük rutinlerine çağırıyor.

ALLAH İSTANBUL'U KORUSUN

Konteyner kente geldiğimizde şiddetli bir yağış karşılıyor bizi. Henüz bir hafta olmuş depremzedeler konteynerlere geçeli. Yağmur dindiğinde iftar yemeklerinin dağıtımı başlıyor. Dalyan Konteyner Kent'te yemekleri İHH ekipleri hazırlayıp dağıtıyor. Akşam kahve masasının etrafı şenlik yerine dönüyor. Küçük bir kız geliyor yanımıza, adı Zemzem. İstanbul'dan gelen ablalarının yanından ayrılmak istemiyor geç vakte kadar.

Ertesi gün biraz ilerideki KYK Çadırkent'te yapıyoruz hazırlıklarımızı. Kahve noktamıza gelen bazı hanımlar "Kahve ikramından çok unutulmadığımıza sevindik" diyorlar. Kocaman bir 'ah' yumru olup oturuyor boğazımıza. "Ne demek unutulmak" diyorum. "Ne mümkün. Çoğunluğun derdi günü sizlersiniz. Kim nasıl destek olurum diye düşünüyor gece gündüz. Dualarımızda hep sizler varsınız. Herkes bir fayda sağlamak için çabalıyor." Bu kez dua üstünde dualar ediyorlar. "Biz kendi derdimizi unuttuk. İstanbul depremi olacak diyorlar. İnşaallah İstanbul'a bir şey olmaz. Allah İstanbul'u korusun. Allah kimseye bizim yaşadığımızı yaşatmasın" duasıyla teselli ediyorlar bizi. Hani biz onlara iyi hissettirmeye gitmiştik? Bir anne geliyor yanıma. Kızı lise son sınıfta, üniversite sınavına hazırlanıyor. "Yavrum çok da başarılı bir öğrenci, tıp okumak istiyor. Buranın en iyi okullarından birine gidiyordu ama depremden sonra kendi okuluna devam edemeyecek, başka bir ilçedeki okula gitmesi gerekiyor. Ama arabası olmayanın maalesef ulaşım imkânı yok burada. Çadırkentin dışına çıkamıyoruz. Toplu taşımaya ihtiyaç duyuyoruz." diye bir çırpıda anlatıyor derdini. Anlaşılan o ki artık toplu taşımanın hızla devreye girmesi gerekiyor bölgede.

Kahve operasyonunu yapan Human Movie Team ekibi 'insani yardım' konusunda sosyal medya içeriği üretmek için kurulmuş esasen. Savaş bölgelerinde yaşayan, savaştan kaçan ya da kaçmaya çalışan insanların halini sosyal medyada yayınladıkları özgün içerikler ve videolar ile dünyaya aktarmaya çalışıyor. Ama Tülay Gökçimen, sosyal medyada farkındalık yayınları yapmakla yetinmiyor elbette. Dünyadaki hak ihlalleri ve mazlum halklarla ilgili videolar yayınlamakla kalmıyor ekibini toplayıp nerede bir mazlum halk varsa Türkiye'de ve dünyada onlara yardımlar organize ediyor.

BU KAHVELERİN HATRI 40 YILI AŞTI

Depremin ilk haftasından bu yana da Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş'ta çeşitli çadırkentlerde kahve ikramında bulundular. Geçen hafta sonu hemen tamamı gençlerden oluşan ekibe dahil oldum. Hatay Büyük Dalyan Konteyner Kenti ve Hatay KYK Çadırkenti'nde iftar sonrası kahveler pişti, muhabbetler demlendi. Elbette kahve bahaneydi hepimiz için. Mesele depremden kurtulan çocuklar, gençler, kadınlar ve erkeklerle iki kelam etmek 'nasılsınız' diyerek gönüllerini almaktı. Hızlıca organize olan ekip bir yandan kahve makinalarını, ikram edecekleri lokumları, Ramazan'a özel ışıklandırmalarını hazırlarken bir yandan da çadırlar arasında dolaşıp herkesi akşamki buluşmaya çağırdı.

Peki bu güzel organizasyona emek verenler kimler derseniz grubun kurucusu medya sektöründe uzun yıllardan beri belgeselleri ve biyografi çalışmaları ile tanınan Yazar/Yönetmen Tülay Gökçimen. 6 yıl önce kurduğu Human Movie Team'de bir araya gelen gençler tamamen gönüllülük esasına göre çalışıyor. Yaş ortalaması 25. Betül Doğan Human Movie Team'in genel yayın yönetmeni. Profesyonel olarak Albayrak Medya'da çalışıyor. Video editörü ve çevirmen Erva Fırat ise yazılım mühendisi. 1.5 yıldır ekipte. Zeynep Doğan Medeniyet Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünde okuyor. Acil kahve ekibinden. Sena Nur Albayrak gazetecilik öğrencisi o da yaklaşık bir yıldır bu ekipte video hazırlıyor. Amine Hümeyra Doğu Bilgi Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Mühendisliği okuyor. Onun da görevi Human'da video editörlüğü.

Yaptıkları çalışmaları daha verimli olarak sürdürebilmek için dernekleşen Human Movie Team, önümüzdeki haftalar da sık sık bölgeye gitmeye devam edecek.