GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com
Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden altı ay geçti. Bölgede enkazlar büyük ölçüde kaldırıldı, çadırlar yerini çoğunlukla konteyner kentlere bıraktı. Devlet kalıcı konutlara geçilene kadar elini depremzedelerin üzerinden çekmeyecek. Ancak sivil toplum kuruluşlarının çoğu kendi gündemine döndü bile. Bölgede ilk günkü gayret ve azimle çalışmalarını sürdüren kurumlar da var. Onlardan biri de Kadın Destek Merkezleri ile depremzede kadınlara kız kardeşlik elini uzatan KADEM. Aslında Kadın Destek Merkezleri deprem öncesi İstanbul Edirnekapı'da açılan merkez ile hayatımıza girdi. Evkadınlarına ve çalışmayan hanımlara ihtiyaç duydukları hemen her alanda bir danışma merkezi, yol yordam gösterecek güvenilir bir dost kapısı olarak faaliyet göstermeye başlayan merkezler yaşanan büyük deprem felaketi sonrası hızla sahada birimler açarak yaraları sarmak ve kadınlara 'yanındayım' demek üzere göreve başladı. Bunun ne anlama geldiğini ve pek çok kişinin hayatını nasıl da değiştirdiğini bölgeye gidip, bu merkezlere gelen danışanlarla konuştuğunuzda daha net anlıyorsunuz.
KADEM Basın Sorumlusu Aysun Sevinç eşliğinde Çarşamba günü Adana üzerinden İskenderun ve Kahramanmaraş'a giderek bu iki şehirdeki merkezleri ziyaret ettik. Deprem bölgesi dışındaki şehirlerde hayat kaçınılmaz olarak nasıl normale döndüyse büyük yıkımın yaşandığı şehirlerin de kendi normali oluşmuş. Enkazı kaldırılan binaların yerinde konteyner dükkân ve çarşılar sıralanmış. Hasarlı binaların yıkımı devam ediyor. Sokak ve meydanlardan geçerken gördüğünüz her boşluk acılı hikâyelerin derin izlerini taşıyor.
Hatay'da Kadın Destek Merkezi'ne gidiyoruz ilk olarak. Sadece konteyner kentteki kadınların değil yakın çevrede oturan depremzedelerin de uğrak yeri olmuş burası. Kadınların en favori aktivitesi örgü atölyesi ve pilates. Sporun kendilerini çok rahatlattığını, yaşadıkları hayatın zorluğunu unutturduğunu söylüyorlar. Burada kiminle konuşursanız konuşun herkesin ağzından şükür cümleleri duyuyorsunuz. Kaygı duydukları tek şey çocuklarının geleceği. Eğitim konusunda eksiklikler bulunduğunu, özellikle ergenlik çağındaki çocukların deprem korkusu ve travmasından dolayı umutsuzluk yaşadığını söyleyen anneler, Kadın Destek Merkezi'nde aldıkları eğitimlerle çocuklarına da moral aşılamaya çalışıyor.
KADEM'İN BURADA OLMASI BÜYÜK AVANTAJ
Hatay'da tanıştığımız isimlerden biri 28 yaşındaki depremzede Emine Ay. Emine, hayata bakış açısını değiştirerek depremin yaşadığı yıkımların üstesinden gelebilen güçlü kadınlardan biri. Kız çocuklarının okutulmadığı bir köyde dayısının desteği ile eğitimine devam etmiş. Ancak 19 yaşında evlendirilince hayatındaki pek çok şey yarım kalmış. Deprem sonrası hayata dört elle sarıldığını anlatan Ay, yarım bıraktığı ne varsa tamamlamaya başlamış. Açık öğretimde İlahiyat eğitimine devam eden Emine Ay, KADEM'deki eğitim ve birebir seansların aile içi yaşantısını da olumlu yönden etkilediğini anlatıyor. Ay, "Burada kimseye anlatamadığımız dertlerimizi, sorunlarımızı paylaşıyoruz. Bizi rahatlatıyorlar, tavsiye veriyorlar. Eşim de buraya gelip kendimi geliştirmemden çok mutlu ve beni destekliyor. Artık ailemle sağlıklı bir iletişim kuruyorum. Neyi nasıl yapmam gerektiğini biliyorum. Üniversiteyi okuyorum şu an. Bisiklet sürmeyi bilmiyordum, konteynerde onu da öğrendim. Gece yarılarına kadar çalıştım ve başardım. Yakın zamanda da bir işte çalışmak için merkezdeki arkadaşlardan yardım alacağım. Bize yardımcı olan herkese minnettarım." şeklinde konuşuyor.
Adeta merkezin gönüllü elçisi gibi konteyner kentte tüm kadınlara burada yapılan çalışmaları anlatan Emine Ay, "KADEM'in burada olması bizim için büyük bir avantaj. Ne olursa gelip bilgi alıyorum, danışıyorum. Psikolojik ve sosyal tüm destekleri sağlıyorlar." diyor.
Rakamlarla ifade edildiğinde depremden etkilenen bölgelerdeki kadınlar için kurulan merkezlerde 5 bin 500'ün üzerinde kişi destek almış. Hatay'da 266, Kahramanmaraş'ta 269 kadın psikolojik danışmanlık hizmeti alırken iki ilde yaklaşık bin kişi de bu merkezlerdeki eğitimlerden, aktivitelerden faydalanmış.
DEPREMİN ACILARI PAYLAŞILDIKÇA SAĞLIYOR
Yaşadıkları ağır kayıp ve travmalar sonrası değil aile bireyleri ile bir araya gelmek, nefes almak bile istemeyen kadınların acıları ile baş etmeyi öğrenip yeniden hayata tutunmaları elbette hiç kolay olmamış. Pek çoğu hayatla bağını koparma noktasına gelmiş. Ancak Kadın Destek Merkezi'ndeki atmosfer onları bir şekilde içine çekmiş.
İkinci durağımız olan Kahramanmaraş'taki Baykar Konteyner Kent'te kış hazırlıkları başlamış. Kadınlar küçücük konteynerleri güzelleştirmek, oradaki hayatı yaşanır kılmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Hemen her kapının önünde çiçekler, kurutulmak üzere asılmış biberler görüyorsunuz. Selam verdiğiniz herkes sizi içeri buyur ediyor. Okul zili çalmış çocuklar koşuşturuyor etrafta.
Buradaki Kadın Destek Merkezi de metanetine hayran olduğumuz Sevim Karadaş ile sohbet ediyoruz. Boyunca iki evladını toprağa vermiş depremde. Başlarda bir türlü destek merkezine gitmek istememiş. Hiçbir şeyin böylesine ağır bir acıya çare olamayacağını düşündüğünden ayakları hep geri geri gitmiş. Karadaş, "Depremde hayatım alt üst oldu. Hiç kimseyle konuşmak, 'merhaba' demek istemiyordum, gün ışığı bile görmüyordum. KADEM'dekiler beni çağırdılar ama hep reddettim. Bir gün çok bunaldığım bir anda kendimi dışarı attım ve yürürken buraya denk geldim. Bana hiç kimse bir şey yapamaz derken onlar beni hiç yargılamadan dinlediler. Aramızda bir güven ve samimiyet oluştu. Şimdi benim için sığınacak bir liman gibiler." diye anlatıyor yaşadıklarını.
Destek Merkezlerindeki aktiviteler ve kurslar da şifa olmuş depremzede kadınlara. Yaptıkları çini tabakları gösterirken yüzleri gülüyor. Örgünün ruhlarındaki düğümleri nasıl çözdüğünü, birbirlerine nasıl tutunduklarını anlatıyorlar. Danışanları her daim güleryüzle karşılayan gencecik psikolojik danışman ve sosyal hizmet uzmanları de aynı zamanda depremzede. Ama kendi dertlerini çoktan unutup derman olmak için aylardır bitmek bilmeyen bir sabırla çalışmaya devam ediyorlar.