Kadife gibi bir ses, Latin ve Akdeniz esintileri taşıyan şarkılar… İlk albümü ‘Deniz Gibi Sev’le sıcacık bir ‘merhaba’ diyor Ayşe Çınar müzikseverlere. 2014 yılında Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda dünyaca ünlü İspanyol şarkıcı Monica Molina ile aynı sahneyi paylaşan Çınar’ın albümünde, Molina’yla söylediği ‘A Paso Lento-Kalbimin Çaresi’ adlı şarkı da var.
İlk albümünüz ‘Deniz Gibi Sev’i konuşacağız ama önce Ayşe Çınar’ın hikâyesini dinleyelim.
İzmir’de doğumluyum. Liseye kadar İzmir’de okudum Üniversite için Kıbrıs’a gittim ve yaklaşık 7 yıl kaldım. Sonrasında da İstanbul maceram başladı. Kabına sığamayan çok hareketli ve yaramaz bir çocukmuşum. Hâlâ da o enerji, nasıl oluyorsa, artarak devam ediyor. 7/24 çalışmayı seven bir yapım var. Dostluğa ve arkadaşlığa çok önem
Müzik yolculuğunuz nasıl başladı?
Her türlü sanat dalıyla ilgilenen insanların doğuştan bir hediyeyle doğduğunu düşünüyorum. Herkes klişe der ama gerçekten insan küçük yaşlarda kendini ve hayatı keşfetmeye başladığı zaman eğer bu his içinde varsa o yolda yürümeye başlıyor. Benim için de öyle oldu. İlk şan dersime Kıbrıs’ta sevgili dostum ve hocam Sayın Beyhan Demirdağ ile başladım ve halen değerli hocan Sayın Gül Sabar ile devam ediyorum. Kıbrıs’ta kendi üniversitemde matematik dersleri verirken öğrencilerimden biri bana “Ayşe Hanım kuzenim Miraç Dikmen Metin Özülkü ile ortak yapım şirketi kurdu onlarla tanışmak ister misiniz ?” demesiyle de yolculuğumuz başladı.
Daha önce Metin Özülkü ile albüm yapmak için İstanbul’a gelmişsiniz ama olmamış. Neden olmadı?
Çok sevdiğim ve örnek aldığım bir müzisyen abimdir. Keşke yapabilseydik ama maalesef tamamen o dönemdeki maddi sorunlardan dolayı yapamadık.
GÜÇLÜ BİR KADINI DİNLEYECEKLER
İlk albümünüz ‘Deniz Gibi Sev’i anlatır mısınız? Kaç şarkı var, kimlerle çalıştınız, tarzı ne? Albümde toplam 10 şarkımız var. Başta Yeni Türkü grubu olmak üzere Mustafa Süder, Serhan Yadsıman, Erfem Sökmen, İsmail Soyberk, Dinçer Sivri, Türker Çolak, Hakan Kaya, Gündem Yaylı Grubu, Noel Molina ve Tolis Ketseledis ve Metin Yavuz ile çalıştık. Sözlerimizi Ender Gündüzlü, Zafer Rengin Baykal ve Metin Arslan yazdı. Aranjeleri Erkin Hadimoğlu ve Can Sanıbelli, Mixlerimizi Mathew Erdem ve Sezer Alemdar, Masteringi ise Barış Büyük yaptı. Monica Molina’nın ve Peny Xenaki’nin şarkılarına cover yapıldı. Çok kişinin uzun sureli ciddi bir emeği var, ne kadar teşekkür etsem az… Tarz olarak pop Latin ve Akdeniz tınılarını taşıyor.
Müzikseverler nasıl bir hikâye dinleyecekler bu albümde?
Albüm şarkılarımızı seçerken bende anısı olan ve kendi hayatımdan kesitler bulduğum şarkıları okumak istedim. Dinleyenler yaşanmış hikâyeler ve hayallerinden asla vazgeçmeyen güçlü bir kadını dinleyecekler.
Adı neden ‘Deniz Gibi Sev’? ‘Deniz gibi sevmek’ ne demek?
Deniz bir tutkudur, hem masum hem tehlikeli hem hırçın hem dingin, hayat veren, rengârenk doğanın muhteşem bir parçasıdır. Aşk da böyle bir şey değil mi zaten…
Siz nasıl seversiniz?
Tutkulu severim… Tıpkı deniz gibi…
Yeni Türkü’den Erkin Hadimoğlu’nun eşisiniz. Eşiniz de müzisyen olması müziğinizi nasıl etkiliyor? Sizi eleştiriyor mu?
Eleştirmek ne kelime, dünya savaşı yaşıyoruz. Bazen halimi görsünler diye eve ve stüdyoya gizli kamera koymayı düşünüyorum (gülüyor)… Aslında hem çok keyifli hem de çok zor… Çünkü inanılmaz titiz ve mükemmeliyetçi bir
MONICA MOLINA BENDEKİ TUTKUYU GÖRDÜ
2014 yılında dünyaca ünlü İspanyol şarkıcı Monica Molina ile Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda birlikte bir şarkı söylediniz ve bu şarkı aynı zamanda albümde de ‘Kalbimin Çaresi’ adıyla yer aldı.
Neden sizi seçti? Nasıl bir duyguydu?
İnanılmaz bir gündü. Sanki başka bir boyutta yaşadım. Çok gurur vericiydi benim için. Şarkı söylemek benim için nefes almak kadar önemli, o kadar tutkuyla bağlıyım ki bazen gözüm hiçbir şeyi görmüyor. Hiç sormadım ama sevgili Monica da bendeki bu aşkı, tutkuyu gördüğü ve tabii ki en önemlisi okumamı beğendiği için beni seçti sanırım.
SİREN BENİ ÇOK İYİ YANSITTI
Styling’inizi çocukluk arkadaşınız Siren Ertan yapmış. Nasıl bir stil oluşturdunuz albüm için?
Bence en saf ve temiz arkadaşlıklar çocuklukta başlıyor. Hayalleriniz oyunlarınız anılarınız vesaire hayatınızın en önemli tanıkları oluyorsunuz. Siren de beni ve hayallerimi çok iyi bilen bir arkadaşım. Çılgın, neşeli, kabına sığamayan, heyecanlı bir yapım var. O nedenle kıyafetimin rengi modeli beni yansıtmalıydı. Biz de buradan yola çıktık. Fotoğraflarımızı sevgili Cengiz Dikbaş çekti. Umarım beğenmişsinizdir.