Demans hastalarında kovid enfeksiyon riski iki kat daha fazla

Demans hastalarını sadece yaşlı ve kronik hastalığı olanlar statüsünde değerlendirmemek ve onların ekstra risklerini de hesaba katmak gerekiyor. Bu hastalar ve onların bakımını sağlayanlar için öncelikli aşı planlaması çok önemli.

DR. SEVDA SARIKAYA / sevda.sarikaya@stargazete.com

Pandeminin en başından beri yaşlıların COVID19 enfeksiyonunu ağır geçirme ve ölümle sonuçlanma riskinin yüksek olduğunu biliyorduk. Bu nedenle tedbirler çoğunlukla onlar üzerinden şekillendi. Aşılama hemen hemen tüm dünya ülkelerinde yaş faktörü göz önüne alınarak planlandı. Halbuki yaşlılar içerisinde bir başka duyarlı grup olan demans hastaları ile ilgili ayrıca bir veri yoktu. Amerikan Alzheimer Birliğinin dergisinde yayımlanan bir araştırma bu konunun önemine dikkat çekti. Elli farklı eyaletten, 360 hastane ve 317 bin sağlık hizmeti sağlayıcısına kayıtlı 60 milyon Amerikalının dijital sağlık kayıtları taranarak yapılan bu araştırmada, Alzheimer ve diğer tür demans hastalarının COVID19 enfeksiyonu geçirme risklerinin iki kat daha fazla olduğu saptandı. Çalışmada demanslar içerisinde en duyarlı grubun vasküler demans hastaları olduğu gözlendi.

Demans hastalarının kan-beyin bariyeri normal fonksiyonunu yapamadığından, bakteri ve virüslerin beyne ulaşımı kolaylaşıyor. Bu nedenle demans hastaları enfeksiyonlara karşı daha duyarlılar. Kısaca kan-beyin bariyerinin ne olduğunu açıklamam gerekirse, kanda dolaşan zararlı maddelerin ve bazı ilaçların beyine geçişini engelleyen bir duvar gibi düşünebilirsiniz. Demans hastalarında bu duvarda bir bozulma zaten mevcut. Beta amiloid plaklarının beyinde birikmesinin sorumlularından birisinin bu olduğu düşünülüyor. Kan-beyin bariyerinin bozulması demans hastalarını ayrıca enfeksiyonlara daha duyarlı hale getiriyor. Burada bir konuya açıklık getirmek gerekiyor. Demans hastalarının çoğu ileri yaşta olduğu için ve kronik hastalıkları olduğu için bu riskin zaten yüksek olduğunu düşünebilirsiniz. Çalışmada bunun gibi gerekli bütün parametreler dikkate alınmış. Çıkan sonuca göre aynı yaşta ve kronik hastalığı olan kişilere göre demans hastalarının covid enfeksiyonu geçirme riski daha yüksek.

Bir örnek vererek çok daha açık bir şekilde söylersem; iki kişi var. A kişi 85 yaşında, şeker ve tansiyon hastası, başka bir hastalığı yok. B kişisi de 85 yaşında, şeker ve tansiyon hastası aynı zamanda Alzheimer hastası. B kişisinin COVID geçirme olasılığı A kişisinden daha yüksek. Yani buradan anlayacağımız Demans hastalarını sadece yaşlı ve kronik hastalığı olanlar statüsünde değerlendirmememiz gerektiği, onların ekstra risklerini de hesaba katmamız gerektiğidir. Makalede değinilen başka bir konu ise; COVID enfeksiyonunun beyin üzerinde bir takım etkilerinin olmasının demans hastalarını daha duyarlı hale getirdiği. Bildiğiniz üzere COVID enfeksiyonu koku ve tat alma duyusunu etkiliyor, baş ağrısına sebep oluyor. Hatta bazı hastalarda ensefalit (beyin iltihabı), inme gibi nörolojik rahatsızlıklar da rapor edilmiş durumda.

Amerikan Alzheimer Birliği, demans hastalarının aşılanması kadar onunla birlikte yaşayanların aşılanmasının önemli olduğuna dikkat çekiyor. Çünkü evdeki bireylerin enfeksiyonu yaşlıya geçirme ihtimalleri daha yüksek. Ama hâlâ bu konuya tam bir çözüm getirilmiş değil. Her eyalet farklı aşı politikası uyguluyor. Bizim yaşadığımız eyalet olan Washington'da, demans hastası ile aynı evde yaşayanlar yaş sıralamasına bakılmaksızın aynı zamanda aşılanıyor. Ayrıca başka önemli bir durum daha var ki ileri yaşta olmayan demans hastaları aşı için yaş sırasını beklemek zorunda. Halbuki onların enfeksiyonu geçirme riski yaşlı demans hastaları ile aynı, yani toplumun genelinden ve diğer yaşlılardan yüksek. Bu hastalar için öncelikli aşı planlaması çok önemli. Tabi bu durum Türkiye için de geçerli. Evde kronik hasta bakan kişilerin öncelikli aşılanması konusu da gündemde olmalı. Dünya olarak sınavdan geçtiğimiz bu dönemin bir an önce bitmesini yürekten diliyorum.