Cunda'nın zamanını kaçırmayın

Koronavirüs vakaları son zamanlarda sayılar tekrar yükselmeye başladı. Aman maske, mesafe ve hijyen üçlüsüne dikkat edelim ve tekrar evlere kapanmayalım. Hele bu yaz günlerinde bu karantina bizleri çok zor duruma sokar.

ZEKİ GÜMÜŞ / zeki.gumus@aksam.com.tr

Bu hafta cennet vatanımızın güzel bir yerine, zeytin ve çam ağaçlarıyla kaplı bir huzur köşesi olarak adlandıracağımız Cunda Adası’na (diğer adı Ali Bey Adası) yolculuk yapalım istedik. Tarihi yapıları, taş sokakları, tarihi evleri, sahili ve restoranlarıyla Cunda, ziyaretçilerine birçok güzellik sunuyor.

Cunda, Ayvalık Takımadaları olarak adlandırılan 22 adadan biri ve takımın yerleşime açık olan tek adası. Cunda, tarihi taş yapılarıyla, 1976’dan beri sit alanı olarak ilan edilmiş durumda. Adanın bağlı olduğu ilçe Ayvalık’la bağlantısı iki ayrı köprüyle sağlanıyor. İlk gördüğümde çok şaşırdığım ve hatta güldüğüm, Dolap Boğazı mevkiinde 1964 yılında inşa edilmiş olan ‘Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü’ levhası olan köprü, Alibey ve Lale adalarını birleştiriyor. Lale Adası ise anakaraya 1817 yılında denizin doldurulmasıyla yapılmış olan 700 metrelik bir hemzemin köprüyle bağlanmış.

GEMİ CUNDASI GİBİ…

Cunda’nın diğer adının Alibey olmasının sebebi ise Kurtuluş Savaşı sırasında padişahın “Yunanlılara teslim olun” emrine uymayan ve silahlı mücadeleye başlayan ilk birliğin komutanı Yarbay Ali Çetinkaya’nın isminden geliyor. Cunda adı ise herkese Yunanca gibi gelmesine rağmen Yunanca değil. Adanın ismi, Piri Reis’in haritasında Yund Adaları olarak geçer. Bu isim zamanla, yelkenli gemilerin yatay sereni anlamında cundayla değişmiş. Cunda Adası’nın kuş bakışı görünüşü, gemi cundasına benzer. Adanın Yunanca’daki adı ise kokulu ada anlamına gelen ‘Moshonisi’dir.

NERELERİ GEZEBİLİRİZ?

Cunda’da gezilecek yerlere göz gezdirecek olursak, Yel Değirmeni ve Agios Yannis Kilisesi, Rahmi Koç Müzesi Taksiyarhis Kilisesi, (Rum Ortodoks kilisesi olarak yapılmış 2014 yılında Rahmi Koç tarafından müzeye dönüştürülmüştür. Müzede oyuncaklar, buharlı modeller, bebek arabaları, zaman ölçüm aletleri gibi geniş bir yelpazesi olan müze koleksiyonu, endüstri ve mühendislikle ilgili objeler bulunuyor.) Aşıklar Tepesi, Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı, (Agios Yannis Kilisesi’nin restore edilmesiyle oluşturulan bir kütüphane. Emekli Büyükelçi Necdet Kent’in ve eşinin ismini taşıyan kitaplığa, Necdet Kent’in oğlu Muhtar Kent, babasının kitaplarını da bağışlamış.)

Tarihi Cunda Evleri: Birçoğu 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip, Rum mimarisinin güzel birer örneği olan bu tarihi evler görülmeye değer. Bir çoğu şu anda otel, restoran veya dükkan olarak kullanılmakta olan evler, dar sokakların arasında çok güzel bir görüntü arz ediyor.

Tımarhane ve Güvercin Adaları: Mübadele öncesi dönemde çevredeki meyhanelerde içkiyi fazla kaçıran veya akli dengesi yerinde olmayanların bırakıldığı ada olan Tımarhane Adası, garip şekilli kaya oluşumlarıyla biliniyor. Rüzgârda uğultulu sesler çıkardığı düşünülen adada, Aya Paraskevi Manastırı da yer alıyor. Pateriça Körfezi’nde yer alan Güvercin Adası üzerinde ise adanın en eski yapılarından biri olduğu düşünülen Kızlar Manastırı bulunuyor.

Taş Kahve: 1800’lerin sonları veya 1900’lerin başında inşа edildiği tahmin edilen Taş Kahve, bir çok amaçla kullanılmış bir mekan. Mekanı ziyaret ederek kahve veya soğuk içecekler içebilirsiniz. Cunda’da Despot Evi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Rumlar tarafından yapılmış bu yapı, adanın ihtişamlı ve eski binalarındandır. Cunda’ya gitmişken, zeytin, zeytinyağı ve zeytinyağlı sabunlar alabilirsiniz. Bunların dışında adada alabileceğiniz diğer güzel ürünler, özel Ayvalık tost ekmeği, lorlu kurabiyeler, yöreye özgü otlar, el işi bez ve seramik ürünler olabilir. Bunların hepsini hafta sonu kurulan Cunda Pazarı’nda bulabilirsiniz.

CUNDA’DA NE YENİR?

Cunda deyince akla, Türk ve Rum kültüründen beslenen ada mutfağı gelir. Bu mutfağın başrolü tabi ki deniz ürünleridir. Zeytinyağlılar ve mezeler bu adanın vazgeçilmezlerindendir. Otlu yemekler, zeytinyağlı mezeler ve deniz mahsullü ara sıcaklar, Girit Mutfağı’ndan esinlenmiştir. Mübadaleyle Girit’ten gelip yerleşen Giritli Türkler, Girit’in mutfak kültürünü de buraya getirmişlerdir. Radika, turp otu, hardal otu, rezene, deniz börülcesi, ısırgan, kabak çiçeği, kazayağı, cibez otlu gibi ot yemeklerini mutlaka deneyin. Ayvalık’ın en güzel yiyeceklerinden biri de ‘Papalina’dır. Bunun dışında tatlı olarak ise höşmerim, lor kurabiyesi ve şerbetli lor tatlısını deneyin. Lor tatlısını, dondurmayla yiyebilirsiniz.

ADAYA NASIL GİDİLİR?

Cunda’nın bağlı olduğu ilçe Ayvalık, İstanbul’dan 500 km, Ankara’dan 650 km, İzmir’den 150 km, Bursa’dan 180 km, Balıkesir’e 125 km’dir. İstanbul’dan Bandırma’ya feribotla ve ardından karayoluyla 220 km bir mesafeyle Cunda’ya ulaşabilirsiniz. Havayoluyla ise Edremit Koca Seyit Havalimanı üzerinden Ayvalık ve Cunda’ya ulaşmak mümkün olabilir. Edremit Havalimanı’yla Ayvalık arası yaklaşık 40 km’dir. Ayvalık’la Cunda arası ise 8 km’dir.