sibel.ates@aksam.com.tr
Artık okuyucu çoksatanlara değil, onların yorumlarına bakıyor. Yayınevleri onlara kitap göndermek için yarışıyor, yazarlar kitaplarını yorumlamalarını istiyor. Yeni çıkanlardan klasiklere kadar her tür kitap onlardan soruluyor. Okuyorlar, yorumluyorlar. Beğenmedikleri kitapları eleştirmekten çekinmiyorlar. Ama bunu yaparken de gönül kırmamaya dikkat ediyorlar. İşte karşınızda instagramın sevimli kitap kurtları.
Sizi tanıyalım mı?
Sena Nur Işık: Sosyal medyada Kitaplarvesozleri olarak tanınıyorum. 20 yaşında bir üniversite öğrencisiyim.
Gizem Olcay: 23 yaşında bir edebiyat öğrencisiyim. Sosyal medyada Kübra’yla Baldanberi adlı bloğumuzda ağırlıklı olarak kitaplarla ilgili paylaşımlar yapıyoruz.
Kübra Yanıktepe: 24 yaşında yeni mezun bir mühendis adayıyım ve forumlardan bloglara geçilen bu süreçte kendime mesleğimden bağımsız bir alan yarattığım için mutlu bir blogger’ım.
Kitap önerisi yapmaya ne zaman ve niye başladınız?
Sena: İnsanlara bir şeyler katabileceğim bir alan ararken 2014 yılında sosyal medyada kitap bloggerı olmaya karar verdim.
Gizem-Kübra: 2014 yılında Instagram’da kitap üzerine yapılan paylaşımları beğenerek bir süre takip ettikten sonra kendi bloğumuzu açmaya karar verdik. İnsanlar üzerindeki olumlu etkisini gördükten sonra bu paylaşımlara kamera karşısında, YouTube’da devam ettik.
Siz bu işten para kazanıyor musunuz?
Sena: Uzun bir süredir olmasa da son zamanlarda evet.
Gizem-Kübra: Düzenli olarak bir gelir kaynağı olmasa da yapılan çalışmalara bağlı olarak kazanıyoruz.
Kitap tanıtımlarınızda kayırdığınız isimler ya da beğenmeseniz de olumlu tanıtım yazıları yazdığınız oluyor mu?
Sena: Bunu bekleyen yayınevleri ve yazarların sayısı çok fazla... Ama ben, takipçilerimin her zaman dürüstçe yorum girmeme güvendikleri için böyle bir şeyi kabul etmedim. Bu yüzden aramın bozulduğu yayınevi ve yazarlar oldu...
Gizem-Kübra: Biz genel olarak paylaşımlarımızda beğendiğimiz, sevdiğimiz kitaplara yer vermeye özen gösteriyoruz. İsmimizin anlamı da buradan geliyor. Sevdiklerimizi ve sevgimizi çoğaltmak için paylaşımlar yapıyoruz.
Beğenmediğiniz kitapları gerçekten eleştiriyor musunuz?
Sena: Tabii ki eleştiriyorum. Ama bu her zaman sert bir dille olmuyor. Daha önce kitap yazmayı denemiş biri olarak en sevdiğim kitaptan sevmediğim kitaba kadar hepsinde çok büyük bir emek olduğunu biliyorum. Ve eleştirilerimi bunu unutmadan yapıyorum.
Gizem-Kübra: Yaptığımızın ‘eleştiri’ olduğunu düşünmüyoruz; onun bambaşka bir matematiği var. Biz sadece beğenilerimizi ve hissettiklerimizi dile getiriyoruz.
Yazarları küstürmekten çekiniyor musunuz?
Sena: Genelde eleştiri kaldıramayacaklarsa yazar olmamalarını söylüyorum.
Gizem-Kübra: Sosyal mecralarda kimsenin hevesini baltalayacak bir yorumda bulunmamaya özen gösteriyoruz.
Size kızanlar oluyor mu?
Sena: Önerdiğim kitapları doğru bulmayan insanlar çıkıyor. Kimi sürekli klasikleri kimi tarih kimi de ansiklopedi okumamı istiyor. Ama bilmiyorlar ki ne okuyacağımı seçmek benim kararım.
Gizem-Kübra: Okuduğumuz kitapları beğenmeyenler oluyor bazen; oysa okuma eylemin kişisel bir yolculuktur.
Yazarın nasıl anlattığı önemli
Sizin önerileriniz, eleştirileriniz ne kadar etkili oluyor, oluyor mu?
Sena: Uzun bir süredir fark ettiğim bir konu: “Türkiye kitap okumak istiyor ama ne okuyacağını bilemiyor” bu yüzden dürüstçe yorum girdiğinize inanan insanlar yorumlarınıza güvenip önerdiğiniz kitapları almaktan çekinmiyor.
Gizem-Kübra: Buna dair herhangi bir araştırmamız olmadı ancak gerek fuarlarda gerek aldığımız yorumlardan gördüğümüz kadarıyla insanlar kitabevlerinin ‘Çok Satanlar’ listesindeki ya da reklam panolarındaki kitapları almaktansa samimi bir şekilde kitaplarla ilgili düşünce ve duygularını ifade edenlerin tercihlerini göz önünde bulundurmayı seçiyorlar.
Beğeni kriterleriniz nedir?
Sena: Anlatım dili, yazım kuralları, çeviri gibi etkenleri göz önünde bulundurmaya çalışsam da kendimi duyguya kaptırmayı çok seviyorum. Kitabı okurken bana hissettirdikleri her zaman beğeni kriterim oldu.
Gizem-Kübra: Üslubuna dikkat ediyoruz çünkü temelde anlatılan şey hep aynı, önemli olan defalarca anlatılan konuyu yazarın nasıl ele aldığı, onu nasıl işlediği.