'Çok iyi çift olduk tencere kapak gibiyiz'

SİBEL ATEŞ YENGİN

sibel.ates@aksam.com.tr

Begüm Kütük Yaşaroğlu ve Hakan Meriçliler’le kadın-erkek ilişkisinin sorgulandığı "1000'de 1 Gece Diyalogları”

vesilesiyle bir araya geldik. Oyunun konusundan yola çıkarak monotonlaşan, romantizm yoksunu ilişkileri ve kadın
karakterin “ruh ikizim” dediği eşinin nasıl ruh öküzüne dönüştüğünü konuştuk. 

Önce “Binde Bir Gece Diyalogları” oyununuzu dinleyelim mi?

Begüm Kütük: On iki yıllık evli bir çiftin hikâyesi. Çocuklukları aynı mahallede geçmiş. Kız o yaşlardan beri tutkunmuş ama adam farkında bile değilmiş. Üstüne üstlük adam gençliğinde çapkının öne gideni. Aşk evliliği yapmışlar. Birbirlerini sevseler de ciddi bir kadın-erkek çatışması yaşıyorlar.  

Peki, kadın erkekten ne istiyor, erkek kadından ne istiyor?

Hakan: Kadın erkeğin hâlâ çiçek almasını, “seni seviyorum” demesini bekliyor. Evliliğin o ilk yıllarındaki gibi özenli davranmasını istiyor. Aradan yıllar geçince monotonluk olması normal. Eşyanın tabiatı bu.

Begüm: Erkek karısına karşı tüm özeni yitirmiş. Tek  derdi eşiyle birlikte olmak. Sürekli “Hadi” dedikçe, kadın da “Böyle davet mi olur?” diyor.

Hakan: Kadın adamın daha romantik olmasını bekliyor. “Hiç olmazsa internet kullanmayı öğren de bari oradan bir çiçek yolla” diyor. Adam gerçekten bu konulara Fransız, aklı almıyor. 

Begüm: Erkek bırakın sürpriz yapmayı, eşini yemeğe bile götürmüyor. “Benimle evlenir misin?” dememiş, direkt “Evlen benimle” demiş bir adam. 

Hakan: Gerçek hayatta da böyle değil mi, süreç içinde incelikli olmayı kaybediyoruz. İşte oyun “Bunu kaybetme. İstersen ilişkini yönetebilirsin” diyor. 

EVLİLİK AŞKI ÖLDÜRMEZ

Peki, evlilik aşkı öldürmüyor mu?

Begüm: Bence öldürmüyor. Elbette ilk günlerdeki gibi aşk ve tutkunun ömür boyu sürmesi söz konusu değil. Birbirinize karşı özenli davranmak, romantizmi korumak ilişkinin daha da güçlenerek devam etmesini sağlıyor. 

Hakan: Ben yuvayı dişi kuşun yaptığına gerçekten inanıyorum. Yuvayı kurtaran kadındır. Oyunda da erkek kadına uyuyor belli bir yerden sonra orta noktada buluşuyorlar ama ilk ateşi de kadın yakıyor. 

AKILLI ADAM KADINA TESLİM OLUR

Erkekler kadınlara teslim olmalı mı? 

Hakan: Tabii ki. Erdem de kadına teslim oluyor. Ve kadın “Sen ne kadar romantikmişsin” diyor. Akıllı biri kadına teslim olur. Her söylediğini yapan, her sözünü dinleyen, pısırık bir erkekten bahsetmiyorum. Erkek, erkek olacak. Bir kadın, her şeyine izin veren bir adamı da sevmez. Arada erkek “Bir dakika, dur!” diyecek ama bunun da yolu yordamı 

olacak. Asla kadına şiddet göstermeyecek. Kadına yumuşak taraftan teslim olmaktan bahsediyorum. Anlaşılıyor mu dediklerim?

Ben anlamıyormuş gibi mi bakıyorum yoksa.

Hakan: Hayır, sanki ben anlatamamışım gibi bakıyorsun (Kahkahalar).

Begüm’ü önceden tanıyorum da sizi çok sevdim… Gelmeden önce acaba nasıl biridir diye düşünmedim değil.

Hakan: Ben de sevdim. Candansın. 

Begüm: Hakan da aslında mesafelidir. (Hakan Bey’e dönüp) Acayip minnoşsun, çok iyi yüreklisin ama ses tonun ya da heybetin insanları ürkütüyor olabilir. Hemen kaynaşırsın insanlarla. 

Hakan: İnsan birini tarif ederken aslında kendi hakkında da bir şeyler söylermiş. hakan baba gibidir 

Maşallah hep birbirinize övgüler yağdırıyorsunuz. Hiç arada birbirinize gıcık olmuyor musunuz?

Begüm: Oluruz tabii. 

Hakan: Begüm, beni o kadar iyi anlatır ki. Mesela bir doğruyu kavgayla anlatırsan asla anlamam, kabul etmem ve üzerine de düşünmem. Ama Begüm yanımdan eleştirir beni. O zaman dibine kadar düşünür ve çok haklı bulurum. Çok kolayımdır ama aynı zamanda olağanüstü zorumdur. 

Begüm: Kova burcu özelliği tabii. Bir anda fevri olabilir. Küçücük bir şeyden bir anda gerilebilir. Ben onun o kodlarını o kadar iyi biliyorum ki hiç yemem. O an ona nasıl yaklaşılması gerektiğini çok iyi biliyorum. Hakan baba gibi çok korumacıdır mesela bu konuda didişiriz. Karda yürümek isterim. “Üşütürsün” der, ben de “Sana ne” derim. Bu kadarcık işte. 

BEGÜMCÜM SEN DE ÇOK KİBARDIN

İlk tanıştığınız günü anlatır mısınız?

Begüm: Yıllar evvel “Yalan Dünya” setinde tanışmıştık ve o güne kadar da hiç karşılaşmamıştık.

Hakan: Magazin takip etmediğim için ben de Begüm’ü bilmiyordum. Tabii ki tanınmamasına imkân yok, benim eksikliğim bu.

Begüm: Estağfurullah canım.

Hakan: Bir baktım çok tatlı, çok cici, çok hoş biri geldi. 

Begüm: Hakan sette öyle tatlı öyle nazik davrandı ki. Harika bir ev sahibiydi. Çok sevdim.

Hakan: Ama Begümcüm sen de çok kibardın. Havalara girip de şımaran tiplerden değildin. Çok kendi halindeydin. (Bana dönüp) Hakikaten dersini iyi çalışıp gelmiş çalışkan öğrenci gibiydi. 

Begümcüm Hakan Bey’de havalar nasıldı?

Begüm: Hava atma gibi bir durumu yoktu, çok şekerdi. 

Hakan: Ben öyle biri değilim zaten. 

Begüm: “Kahve içer misin, şunu yer misin?” diyerek çok güzel ağırlamıştı beni.

Hakan: Çok özel ve konforlu bir setti. Mesela canın biftek istiyorsa her öğün yiyebiliyordun. “Begümcüm istersen biftek ye, sana da protein olur” diyordum. 

Begüm: Hakan saçmalama, sürekli aç geziyormuşuz gibi ne biçim konuşuyorsun (Kahkahalar). Bu konuya açıklık getireyim, Hakan inanılmaz etçidir. Et için gözü döner, etsiz yaşayamaz. 

Hakan: Giritliyim. Haliyle de et ve ot manyağıyım ve acı. Sen de etçi ve otçusundur. Damak tadımız da aynı.

İLİŞKİ TUTKULU OLMALI

Oyundaki Ece ve Erdem aşk evliliği yapmış. Hakan Bey de bir söyleşisinde “Aşk çocuğuyum” demişti. 

Hakan: Annem babam birbirine çok âşık olarak evlenmiş. Tanıştıklarında annem kolejde okuyor. Uzun boylu, çok güzel bir kadın. Babam da çok yakışıklı. Çok kısa bir sürede evlenmişler. Ben o iki genç insanın meyvesiyim. Birbirini çok seven, çok genç ve tutkulu o iki gencin çocuğu olduğum için aşk çocuğumu olduğumu söylerim hep. 

Bir de “Aşkın darbelisini severim” dediğinizi hatırlıyorum. Bu ne anlama geliyor?

Hakan: İlişki sıradan değil, tutkulu olmalı. Bunu demek istemiştim.

ROMANTİK ORGANLARIM YOK

Oyundaki en sevdiğiniz sahneyi anlatır mısınız?

Begüm: Yeni evli bir çift misafirliğe geliyor. El ele oturuyorlar, sarılıyorlar. Eşine şiirler yazan, romantik bir adam. Ben de eşime yani Erdem’e dönüp “Bak bak da örnek al” diyorum. 

Hakan: El ele tutuşmalarını ha bire başıma kaktığı için gıcık oluyorum ve “Cicim ayları bunlar, çabuk geçer” diyorum. 

Begüm: Yetmiyormuş gibi “Benim romantik organlarım yok. MR çektirelim, sen de gör. İstersen organ nakli yaptırayım. Benim içimde bir Sezen Cumhur Önal yok, ne yapayım” diyor. Erkek işte! Anla. Tam bir öküz.

Ruh ikizi değil ruh öküzü yani.

Hakan: Ruh öküzü ve ruh ikizi arasında ince bir çizgi var. 

Begüm: Ruh ikizin olmazsa ruh öküzün asla olamaz hayatım. Bir ruh öküzüyle asla hayat boyu beraber olmazsın. Ruh ikizinin öküze dönüşme ihtimali sempatiktir. Oyunda o kadar içten ve bir ağız dolusu “Öküzzz” diyorum ki, kadın 

seyircinin içinin yağları eriyor. 

Hakan Bey, eşiniz size ne der?

Hakan: “Ruh öküzü” der.

Peki, siz birbirinize nasıl hitap edersiniz?

Begüm: Bana "Begümmm” der.

Hakan: Üç M’li

Begüm: Ben de “Hakkannnn” derim. Dört N’li Bir de “Aktörr” derim. Çünkü onun böyle aktör aktör halleri vardır. 

Hakan: İşte bu yanlış anlaşılıyor hayatım ama önemli değil (Kahkahalar).

Birbirinizi anlatın desem...

Begüm: Hakan matruşka gibidir, tanıdıkça açılır. 5 yıl önceki Hakan'la şimdiki çok başka. O kadar tatlı ki tadından yenmez.

Hakan: Ortamın enerjisi düşükse hemen "Haydi eğlenceli bir şeyler yapalım, size tatlı alayım" deyip setin enerjisini yükseltir. Şekerlik gibidir. Sabahlara kadar çalışsak da çok eğleniriz. 

Begüm: Hatta içime animatör kaçar. 

Son olarak ne söylersiniz?

Begüm: Hakan Meriçliler’den nefret ediyorum. Bu bir şovdu. Oyunun akıbeti için yaptım dermişim (Kahkahalar).

Hakan: Şaka olduğunu söyle (Kahkahalar)...

HAKAN MEDYUM OLSA ÇOK İYİ PARA KAZANIR

Begüm: Bu arada bir şey itiraf edeceğim. Kusura bakma Hakan söylüyorum. Hakan oyuncu olmasaymış medyum olurmuş ve harika da para kazanırmış. Bir spor programına katıldık. “Gaziantepspor-Gençlerbirliği maçının sonucu ne olur?” diye sordular. Hakan da “Pek hissedemiyorum. Bu maçta problem olur” dedi. On dakika sonra İlhan Cavcav’ın öldüğü haberi geldi ve maç iptal edildi. Korktum Hakan’dan. Kaderim Sensin dizisi için de “Acaba kaç bölüm sürer?” diye konuşurken Hakan “En az elli bölüm arkadaş” dedi. “Ya Hakan çok abarttın” dedik ama hakikaten elli bölüm birlikte çalıştık.