LEYLA ÖZTÜRK / cumartesi@aksam.com.tr
Tarih boyunca eğitimin değerlendirilmesinde her zaman ölçme sistemi kullanılmıştır. Belki bundan 40 sene sonra ismi yapay zeka sayesinde değişecektir. Ama ana mantığı hep var olacaktır. Mesleki deneyimi 40 seneyi aşmış birçok değerli hocalarımız ile yaptığımız gözlem sonucunda şunu çok rahat söyleyebilirim ki akademik başarı çok önemli ve kritik olmasına rağmen hayat başarısı ile bağlantılı değil. Hayat başarısı akademik üstünlükten ziyade daha yaratıcı ve pozitif olmak ile bağlantılı. Karnenin en güzel yanı kişinin kendinde olan eksiklikleri sorgulayarak tamamlama imkânı sağlamasıdır.
Öğrencinin notlarını yeteneği ve başarısı hakkında kesin bir değerlendirme ve yargı olarak görmek yerine eksik yanlarına işaret eden bir yönlendirici şeklinde okuyabilirsek çok daha mutlu ve başarılı bir eğitim öğretim hayatı yaşar. Karnede görülen notlar sadece bir eğitim öğretim dönemine aittir ve öğrencinin değişim, gelişim yolu açıktır. Notlar üzerinden çocuğun karakterini hedef almadan ve kişiselleştirmeden önce çocuklara onların yanında olduğunuzu hissettirmek daha doğrudur. Öğrenciyi eksik olduğu noktalarda düşünmeye ve telafiye yönlendirmek onun geleceği açısından yapıcı etki sağlayacaktır.
Karne aldıktan sonra tatil sürecinde çocukların anne babaları ile birlikte yapacağı geziler en az okul dönemi kadar eğitici ve öğretici olacaktır. Ailece yaşadıkları kentin tarihini, kültürel değerlerini tanımak üzere müzelere gidilmesini farkındalığı yüksek, duyarlı ve üretken bireyler yetiştirilmesi açısından çok önemsiyorum. İlber Ortaylı'nın dediği gibi şehirler yürüyerek gezilir. Anne baba ve çocuğun yürüyerek şehrin kültürel kodlarını öğrenmesi hem aile bağları hem de çocuğun ruh sağlığı, fiziksel gelişimi için oldukça faydalı olacaktır.