Bu yüzden doğumdan itibaren çocukların gelişimini takip etmek çocuk doktorları kadar özellikle annelerinin görevidir. Bir çocuğun gelişimindeki bir sorunu öncelikle anneler fark eder. Bu yüzden doktorları çoğu zaman yönlendirenler annelerdir. Çocuğun gelişiminde anne sevgisi ve ilgisi kadar gerekli olan bir diğer faktör demirdir. Araştırmalar göstermiştir ki demir eksikliği bebeklerde, annenin bebeklerine ilgisizliği kadar zihinsel gelişiminde dramatik, istenilmeyen sonuçlar oluşturur. Araştırmalara göre yeterli demir alamayan süt çocukları, ileri dönemlerde sosyal iletişim becerilerine yeterli ölçüde hâkim olamıyor. Demir eksikliği özellikle 6. aydan itibaren çocukların zihinsel gelişiminde, kimi zaman geriye dönüşümsüz sorunlara yol açabiliyor. Bu yüzden beyin gelişimi söz konusu ise, bu çocuklara kansızlık gelişmeden çok daha önce demir vermek gerekiyor. Ancak demir bir metaldir ve faydalı etkileri kadar zararlı sonuçları da vardır. Bu yüzden 6. aydan itibaren çocuklara düşük dozda demir vermek, çocukların mental (zihinsel) gelişimini çok olumlu yönde etkiler. Beyin gelişimi tek başına demirle gerçekleşebilen bir süreç değildir. Bu yüzden 6. aydan itibaren çocuklara demirle çinko, vitamin A, vitamin D ve diğer tüm B grubu vitaminler verilmelidir. Dünya Sağlık Örgütü, demirle birlikte folik asit (vitamin B9), vitamin B1, vitamin B2, vitamin B3, vitamin B5, çinko, iyot ve vitamin D gibi çoklu mikrobesin içeren (vitamin ve mineral içeren) toz formunda bulunan vitamin mineral takviyelerinin çocukların zihinsel gelişimine çok ciddi katkılarda bulunduğunu yayınlamıştır. Bu yüzden, özellikle 2 yaşından itibaren içinde düşük doz demir bulunan, tozlaştırılmış vitamin ve mineral takviyeleri çocukların zihinsel gelişimine katkı sağlar.
ÇOCUĞUM VİTAMİNSİZ KALMASIN!
Daha ileri yaşlarda anneler çocuklarına sağlıklı beslenme adına pek çok gıdadan yeterli ölçülerde vermeye çalışır. Örneğin; sabah kahvaltıda bir dilim beyaz peynir, bir bardak süt yanında bir yulaf ekmeği, onun yanında bir kaşık bal, onun yanında bir kaşık pekmez ve onun da yanında biraz ceviz. Ayrıca bununla da kalmaz ara öğünlerde hiç durmadan çocuğun ağzına ya meyve, ya fındık fıstık ya da bir atıştırma verir. Bu öğünler özellikle öğle ve akşam yemeklerinde de sağlıklı beslenme adına birçok gıdanın, çocuğun önüne konmasında ve bununda ötesinde “tabağındakileri bitirmezsen tatlı yemek yok!” söylemiyle bu çocukları tıka basa doyururlar. Doğal olarak annelerin “aman çocuğum vitaminsiz kalmasın” düşüncesiyle bu kadar çok gıdayı vermeleri anlaşılabilir ancak doğru değildir. Beyin gelişimi, vitamin ve mineraller başta gelmek üzere pek çok kritik mikro besine dayalı olduğu için, bu çocuklara bu mikrobesinleri diğer bir deyişle vitamin ve mineralleri saf haliyle vermek, bu çocukları aşırı yemeye bağlı obezite den de korur. Çocuk okulda dikkatini ya da konsantrasyonunu kaybetmiş ise ya da “anne bugün hiçbir şeyi kafam almadı” diyorsa bu çocukların sabah kahvaltılarını artırmak yerine, bu çocuklara öncelikle vitamin ve mineral vermek çok daha akılcı bir yöntemdir.
AVRUPA MİNERALİ YENİDEN KEŞFETTİ ŞİMDİ SIRA BİZDE
Avrupa topluluğu ülkeleri bir gıda kanunu çıkararak, özellikle B grubu vitaminlerin, iyot ve demir gibi minerallerin çocuklara verilmesini, çocukların zihinsel aktivitelerini artıracağını kabul ederek yayınlamıştır. Bu yüzden çocukların okul başarısında bazı sorunlar varsa ve bu sorunlar beklenmedik bir şekilde ortaya çıkmışsa, bu çocuklara her şeyden önce bir süre vitamin ve mineral takviyesi yapmak gereklidir. Genellikle çocukların tüketebileceği vitamin ve mineraller şurup formundadır. Bu şurup formları çocukların genellikle sevdiği lezzetlerdedir. Ancak, bazen çocuklar şurup içmeyi reddeder. Çocuk ya ağzını kapar ve şurubu içmeyi reddeder ya da şurubu tükürür. Bu yüzden bu çocuklara tozlaştırılmış vitamin ve mineraller vermek çok daha akılcı bir yöntemdir. Bu tozlaştırılmış vitamin mineraller özel bir sebze yağıyla kaplandığından, çocukların sevdiği herhangi bir yarı katı gıdaya karıştırıldığında, çocuk bunu fark etmeden rahatlıkla içebilir. Vitamin ve mineral eksikliği tek başına görülmez. Bir çocukta demir eksikliği varsa, bunun yanında pek çok vitamin ve mineral eksikliği bulunabilir. Bu yüzden vitamin ve mineraller, tek başına verilmemelidir.
VİTAMİN EKSİKLİĞİ KOLAY ANLAŞILMAZ
Sporcu çocukların beslenmesi daha büyük önem taşır. Bu yüzden spor yapan çocuklara vitamin ve mineral vermek onların fiziksel dayanıklılığını daha çok artırır ve sportif başarılarının artmasına fayda sağlayabilir. Egzersiz, vitamin ve minerallerin hızlıca tüketilmesine yol açar ve bu durum spor yapan çocuklara vitamin ve mineral verilmesini gerekli kılmaktadır. Dünyada gelişmiş ülkelerde ki bunların başında Almanya, İngiltere, Fransa, ABD, Kanada, Japonya ve Kore gelir çocukların vitamin ve mineral takviye kullanma oranları yüzde 30-32 arasında değişirken, ülkemizde bu oran yüzde 1-1.5’lar düzeyindedir. Çocuklarda vitamin ve mineral eksiklikleri çok kolaylıkla anlaşılamaz. Bunların tahlillerde çıkması çok zordur ve çoğu zaman doktorlarda genel muayeneyle bu tür eksiklikleri saptayamazlar. Bu yüzden böyle durumlarda temel görev annelere düşmektedir. Anne, çocuğun eğitim durumunda ya da fiziksel kapasitesinde bir şeylerin ters gittiğini düşünüyorsa, öncelikle bu çocuklara vitamin ve mineral desteği vermeyi düşünmelidir. Vitamin ve mineral desteğine rağmen, anne gözüyle düzelme birkaç ay geçmesine rağmen olmamış ise, artık bu konu doktorlara iletilmeli ve gereği halinde ileri tetkikler yapılmalıdır.