ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
6. İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali bu yıl 20 Nisan-22 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşiyor. Bienal kapsamında 5 binin üzerinde çocuk ve gencin ürettiği her biri birbirinden renkli ve zengin projeler sanatseverlerle buluşurken aynı zamanda vapurlarda, Kadıköy İskele ve Beşiktaş Barbaros meydanlarında konserler ve gösteriler düzenlenecek. Saat 17.00'den sonra ise açık sahne uygulaması olacak ve kendine güvenen herkes sahne alabilecek. Kısacası 4-18 yaş aralığındaki çocuk ve gençler bienalde kendini ifade etme olanağına sahip olacak. Devrim Erbil, İsmail Acar, Güven Kıraç, Tülin Onat, Süleyman Saim Tekcan, Rajendra Kapse, Ketaki Pimpalkhare, Gür Akad, Emrah Ablak, Cem Özer, Ceyda Düvenci, Naci Görür gibi alanında uzman sanatçı, akademisyen ve eğitimcilerin katılımıyla farklı tür ve içeriğe sahip 120'ye yakın atölye, söyleşi ve etkinliğin gerçekleşeceği bienali direktörü Gazi Selçuk ile konuştuk.
Bu yıl İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali'nde nasıl yenilikler olacak?
Bu sene ilk kez bir çocuk küratör uygulamasına gittik. Küratörümüz sevgili Fırat Arapoğlu ile birlikte, 5. sınıfta öğrenim gören Sinan Ersen küratör olarak görev aldı. Bu sene İran'ı bienalin onur konuğu olarak davet ettik. Bienalde İranlı çocukların eserlerinin yer almasının yanı sıra İran Milletler Bebek Müzesi Müdürü Masoud Naseri Daryaee, İran Kültür ve Bebek Müzesi Müdürü Ali Golshan, İran Oyuncak Müzesi Müdürü Azadeh Bayat'ın dâhil olduğu İranlı sanatçı ve eğitimcileri Türkiye'den çocuklarla bir araya getiriyoruz. Çocuklarımızla gençlerimize ilham verecek atölye ve sanatçı buluşmaları ile Hindistan'dan Rajendra Kapse ve Ketaki Pimpalkhare de misafirlerimiz arasında bulunuyor. Bienalin sürprizleri arasında 13 yaşında Almanya'da Mozart ödülünü alan Ali İnsan da bulunuyor. 2006 doğumlu Ali İnsan, bienal kapsamında Kadıköy İskele Meydanı'nda halka açık bir konser verecek.
ÇOCUKLAR YETİŞKİNLERİN DÜNYASINA SÖZ SÖYLEYECEK
Sizce bu bienalin çocuk, genç ve şehre katkısı nedir?
İstanbul'un beslenme çantası oluyoruz. Öncelikle "Yaratıcı yeni kuşakları oluşması için uygun iklim yaratıyoruz." mottosu bizim için çok önemli. Milli gelirimizin 20-40 bin dolarlara yükselmesini ve AB standartlarında bir yaşam istiyorsak mevcut üretim biçimlerinden uzaklaşarak katma değeri yüksek endüstrilerde var olmamız gerekiyor. Bu alanda varlık gösterebilme içinde yaratıcı yeni beyinlere ihtiyaç bulunmakta. Yaratıcılığın geliştirilmesi için de uygun ortam, müfredat ve farklı bir zihniyet gerekiyor. Bienal bu zihniyetin oluşmasına katkıda bulunarak faaliyetlerin kamusal mekânlarda izleyici ile buluşturarak çocukların yetişkinlerin dünyasına sanatsal çalışmaları ile söz söyleme fırsatı yaratıyor. Çocuklar ve gençler standartları yüksek bir sergide uluslararası bir organizasyonun önemli bir parçası olma fırsatını yakalıyor. Kentlerin gelişmişliğinin en önemli göstergelerinden biri de kentin kültür sanat hayatıdır, zenginliğidir. Bienal İstanbul'un marka değerini arttırarak bir çekim merkezi olmasına katkıda bulunuyor. Bienal bir ay boyunca ebeveynler, çocuklar, gençler ve öğretmenler için bir beslenme çantasına dönüşecek. Yapılacak etkinliklerle kentin kültürel altyapısına yeni aktörler yetiştirilecek.
Biraz da bienalin bu yılki konsepti olan "Buluşma Noktası" başlığından bahseder misiniz?
Buluşma Noktası teması, küratörümüz Fırat Arapoğlu tarafından kapsayıcılığı geniş olduğu için belirlendi. Tabii pandeminin etkisi de yadsınamaz. Farklılaşan çalışma, üretme ve yaşama alışkanlıklarımızın köklü değişimi, buluşma noktasını getirdi. Düzen, mekân ve uzam bağlamında karşımıza çıkan olgulara "sanat" yoluyla mercek tutarak çözüm alternatifleri üretmek adına önem taşımakta ve bu doğrultuda, birlikte yola çıkmak, ülkemizin ve dünyanın farklı bölgelerinden katılım sağlayanlarla yol arkadaşlığı yapmak, buluşmak, buluşturmak, temas etmek hepimizi bir arada tutan merkez nokta oluyor.
Bienalde işleri sergilenecek sanatçılar nasıl ve neye göre belirlendi?
Bir yıl önceden konsepti belirleyip web sitemizden yayınladık. Öğretmen ve ebeveynlerin rehberliğinde her öğrenci grubunu projeler geliştirerek başvurmaları sağlandı. Bu başvuran 8 bin çocuk ve genç 30 kişilik bir jüriden oluşan değerlendirme kurulu tarafından değerlendirildi ve sayıları 5 binlere çekilerek başvuruları sonlandırıldı. Değerlendirme kriterleri temel olarak farklı teknik ve teknolojileri içermesi, öğrenci çalışması olması, yetişkin müdahalesinin olmaması gibi kriterler ışığında değerlendiriliyor.