Çocuklar sağlığın önemini küçüklükten öğrenmeli

''Amacım çocuklara sağlığın önemini, büyüdükçe vücutlarına daha iyi bakmaları gerektiğini anlatmak. İlaç almak veya aşı yaptırmanın sağlığımıza nasıl fayda sağladıklarını açıklayarak, çocukların bilim ve sağlık dünyası hakkında bilgi sahibi olmalarını istedim. Bunu da mizahi bir dille yapmaya çalıştım.''

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

"Dişini fırçala", "Elini yıka", "Yemeğini ye!" gibi cümleleri ebeveynler çocuklarına sıklıkla söylüyor. Peki bunları neden yapması gerektiğini onlara açıklıyor muyuz? Çocuklara neyi neden yapması gerektiğini ve bunların sağlığı açısından ne kadar önemli olduğunu anlatmamız gerektiğine vurgu yapan Kaliforniya Üniversitesi Çocuk KBB Cerrahisi alanında profesör ve bölüm başkanı Nina Shapiro'nun uluslararası çok satan listesine giren Süper Sağlıklı Çocuk El Kitabı, Sabri Ülker Vakfı Yayınları tarafından yayımlandı. Kitap besinlerin vücuttaki organları nasıl etkilediği, koştuklarında, uyuduklarında veya elektronik bir cihaz kullandıklarında vücutlarında neler olduğu hakkında çocukların yaşlarına uygun öğretici açıklamalar ve çizimler içeriyor.

Anne babaların çocuk yetiştirirken yaptığı en temel hatanın özellikle sağlık uygulamaları söz konusu olduğunda, çocukların sahip olduğu endişeleri ve soruları görmezden gelmeleri olduğunu belirten Prof. Shapiro, "Çocukları, özellikle sağlık uygulamalarıyla ilgili bilgilerle ne kadar çok güçlendirirsek, büyüdükçe iyi kararlar alma konusunda o kadar iyi olacaklarını görüyorum. Çocuklara sağlık bilimini eğlenceli ve erişilebilir bir şekilde öğrenmeleri için bu kitabı yazmaya karar verdim. Kitap hem çocuklar hem de yetişkinler için yazıldı. Dili, 5 ila 11 yaş arası çocuklara yönelik. Okuma seviyesi 8 yaş ve üstü çocuklar için uygun. Çizimler, kitabı daha eğlenceli ve ilgi çekici hale getirmek için tasarlandı." şeklinde konuşuyor.

Kitabın sadece çocuklar için değil yetişkinlerde de bir farkındalık oluşturabileceğinin altını çizen Prof. Shapiro bu kitap ile neyi amaçladığını şöyle anlattı: "Amacım çocukların sağlığın önemini, büyüdükçe vücutlarına daha iyi bakmaları gerekliliğini kavramaları ve kabul etmeleri yönünde. Mizah ile kitabı eğlenceli hale getirmek istedim. İlaç almak veya aşı yaptırmak gibi çocukların kesinlikle sevmediği bazı konularda oldukça fazla zaman harcıyorum. Ancak bunların sağlığımız için nasıl fayda sağladıklarını, neden bu kadar önemli olduklarını açıklayarak, çocuklara bilim ve sağlık dünyası hakkında bilgiler veriyorum. Bence çocuklar ne kadar çok bilgiye sahip olurlarsa, büyüdükçe o kadar donanımlı olurlar. Örneğin, gençlik yıllarında insanlar bir paket cips yerine bir paket badem tüketmelerinin faydasını gerçekten bilirse ilerde daha bilinçli yiyecek seçimlerinde bulunurlar. Ve daha sağlıklı olan yolda ilerlerler."

Kitabın içeriği hakkında bilgiler paylaşan Prof. Shapiro, "Kitapta her bölüm belirli bir soruyu ele alıyor. Bunlar, çocukları önemseyen herkesin en azından şu veya bu şekilde karşılaştığı sorular. Her sorunun cevabı, eğlenceli bilimsel açıklamalarla bölümün özetidir. Örneğin; ilk bölümün başlığı "Neden Akşam Yemeğinde Kurabiye Yemeyiz?" Bu gerçekten iyi bir soru ve bölüm, bir kurabiyede hangi bileşenlerin bulunduğuna, bir kurabiyeyi sindirdiğimizde vücudumuza ne olduğu, daha besleyici olduğu düşünülen diğer yiyecekleri yediğimiz zaman vücudumuza ne olduğu gibi konulara değiniyor. Başka bir bölümün adı "Neden Gece Geç Saatlere Kadar Uyuyamıyorum?" Bu bölüm, uyku sırasında neler olup bittiğini ve uyumanın neden birçok çocuğun inandığı gibi "hiçbir şey yapmamak" olmaktan uzak olduğunu ele alıyor. Diğer konular arasında ise egzersiz, ekran süresi, hijyen, ilaç ve aşılar bulunmakta." diyor.

NEYİ NEDEN YAPTIKLARINI ANLATMALIYIZ

Bir ebeveyn için çocuklarla ilgili en büyük sorun; yemek yememesi, aşı yaptırmak veya ilaç kullanmak istememesi, el yıkama ve diş fırçalama alışkanlığı kazandırmada zorluk ve ekran bağımlılığı. Bu başlıklar hakkında ebeveynlere önerilerde bulunan Prof. Shapiro şu başlıkları aktardı:

*Yemek savaşları çok zor ve 2 yaşında başlayabiliyor. İyi yemek yerine 'abur cubur' veya 'kötü yemek' gibi kelimelerden uzak durmanızı öneririm. Ölçülülük anahtardır, sert ve hızlı kısıtlamalar genellikle yemek masasında daha fazla strese ve kavgalara yol açar. Seçici yiyiciler için, yeni yiyeceklerden küçük tatlar sunmak, hatta belirli yiyecekleri yiyip ne kadar lezzetli olduklarını göstermek bile yardımcı olabilir. Bir çocuk ilkokula gidecek yaşta (beş veya altı) besin değerini öğrenmeye başlayabilir. Örneğin; patates, makarna gibi yiyeceklerin tüketildikten hemen sonra şekere dönüştüğünü buna karşılık et ve peynir gibi yiyeceklerin enerji verdiğini onlara anlatmalıyız.

*Aşılar oldukça zor. Çok küçük çocuklar için, aşı sırasında dikkat dağınıklığı şarkı söylemek veya oyun oynamak yardımcı olabilir. Çocuklar büyüdükçe aşılarla ilgili tavsiye ettiğim ilk şey, acıttıklarını kabul etmek. İğnelerin acıtabileceğini göz ardı etmemeliyiz. Ayrıca, ebeveynlere iğne/aşı fikrini asla bir tehdit veya ceza olarak kullanmamalarını tavsiye ederim. Aşıların kritik hayat kurtarıcılar olduklarını biliyoruz. Bu nedenle onları cezaya dönüştürmek, çocuğa faydalarını anlatmayı daha da zorlaştırıyor.

*Hijyen için küçük adımlar. Öncelikle eğlenceli olması gerekir; şarkı söylerken el yıkamak çoğu zaman yardımcı olur. Aynı şey diş fırçalamak için de geçerli. Ayrıca çocuklara sabunun, suyun, diş macununun faydalarını anlatmak, ne işe yaradıklarını öğretmek gerekir.

*Ekranlar büyüyen bir sorun haline geldi. İki yaşından küçük çocukların, minimum ekran maruziyeti olmalı veya hiç olmamalıdır. 2 ila 5 yıl arasında, günde bir saatten az) ile sınırlandırılmalı. Birçok okul, anaokulundan başlayarak gün boyunca öğrenmenin bir parçası olarak ekranları kullanmakta. Bu nedenle, okul dışında minimum ekran süresi idealdir. Uzaktan eğitim ve çalışmanın gerekli olduğu durumlarda, ekranların birçok iyi yönü olduğunu gördük. Ancak ekranların neden olabileceği o kadar çok zarar var ki... Çocukların ekranların sınırları olmadığını ve asla insandan insana temasın yerini almayacaklarını erken yaşta öğrenmeleri gerektiğini düşünüyorum.