MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr
Dünyada Ramazan Mutfağı ve Türkiye'de Ramazan Mutfağı adlı çocuk kitapları okurlarıyla buluştu. Hatice Özdemir Tülün'ün kaleme aldığı, Ümran Aşkın Aydın'ın çizimlerini yaptığı iki kitap Karavan Çocuk'tan çıktı. Her sayfasında okuyucusunu farklı bir ülkenin ya da ilin Ramazan sofralarına götüren kitap, çocuklara bu mübarek ayın bilincini aşılamak için kıymetli bir eser olmuş. Rengârenk görseller ve yemek tarifleriyle süslenen kitapları Tülün ve Aydın ile konuştuk.
Ramazan Ayı'nın kendisi için çok özel bir zaman dilimi olduğunu belirten Tülün sözlerine şöyle devam etti: "Bu yıl başta Gazze'deki soykırım olmak üzere dünyanın pek çok yerinde Müslümanların hangi şartlarda Ramazan'a girdiğini gördükçe çocukların dünyanın diğer yerlerindeki Müslüman kardeşlerinden haberdar olması açısından ayrı bir değeri var kitabın. En zor şartlardaki Müslümanların bile Ramazan'ı sevinç içinde karşılandığını görmek benim için çok büyük bir umut oldu."
BU AYIN MANEVİ ATMOSFERİNİ DAHA GÜZEL HATIRLASINLAR
Ramazan sofralarının bereketin, sevginin ve paylaşımın sembolü olduğuna dikkat çeken Tülün, "İftar sofralarında yemekten daha önemli olanın kiminle yediğin olduğunu her geçen yıl daha çok hissediyorum. Mesela bu yıl yatılı okuyan bir yakınımızı iftara davet ettik. Bu yıl onun ailesinden uzakta ilk iftarıydı. Onun sevincini görmek muhteşem bir duyguydu. Yemek kısmına gelirsek çocuklarım oruç tuttukları için daha çok onlara sorarak hazırlıyorum sofraları. İlk iftar ya da vereceğimiz ilk iftar davetinde çocukların tabaklarına minik hediyeler koyuyorum. İstiyorum ki hep böyle güzelliklerle hatırlasınlar." diyor.
Dünyada Ramazan Mutfağı ve Türkiye'de Ramazan Mutfağı kitaplarının çıkış sürecini anlatan Tülün, kitaplar sayesinde çocukların Ramazan neşesini ve manevi atmosferini daha iyi anlamalarının en büyük dileği olduğunu söylüyor: "Bu çalışma bir gün sevgili Jenny Molendyk'in beni arayıp 'Karavan Çocuk olarak böyle bir kitap fikrimiz var ve bunu senin yapman gerekir diye düşündük' demesiyle ortaya çıktı. Çocuklarım küçükken muhteşem çizimlerle dolu bu tarz İngilizce kitaplar alıp onlara kendi inancımızı ve ibadetlerimizin güzelliğini anlatmaya çalışırdım. Bu yüzden böyle bir projede yer alma fikri beni çok heyecanlandırdı. Ramazan Ayı'nın sadece oruç tutmaktan ibaret olmadığını, bu önemli ibadetle birlikte iftar yapmanın, dayanışmanın ve sevginin de önemini anlatmak istedim."
FARKLI ÜLKE VE İLLERE YOLCULUK EDECEKLER
Çocukların farklı kültür ve Ramazan gelenekleriyle tanışacağı Dünyada Ramazan Mutfağı adlı kitapta; Kanada, Bosna Hersek, İngiltere, Filistin, Almanya, Norveç, Hindistan, Suudi Arabistan, Kırgızistan, Japonya, Türkiye ve Endonezya yer alıyor. Bu ülkelere özgü yemek tariflerinin yer aldığı eserlerde aynı zamanda ülkelerin kültürlerine dair de çeşitli bilgiler veriliyor. Türkiye'de Ramazan Mutfağı'nda ise Türkiye'nin çeşitli illerinden ve bölgelerinden seçilmiş özel Ramazan lezzetleri ve gelenekleri konu ediliyor. Her bölgeden farklı geleneklere ait iller seçilmeye gayret edilmiş. Bu kitap sayesinde çocuklar; İstanbul, Edirne, Çanakkale, Kayseri, Bursa, Amasya, Kahramanmaraş, Gaziantep, Mardin, Diyarbakır, Erzurum ve Artvin şehirlerinin Ramazan atmosferini ve yöresel tatlarını keşfedecek.
GAZZE'DE YAŞANANLARDAN DOLAYI GÜLÜMSEYEN KARAKTER ÇİZMEK ZORDU
Ümran Aşkın Aydın
"Bu Ramazan bizim ve tüm vicdan sahibi insanlar için oldukça buruk başladı. Ekim ayından beri yaşanan vahşet sebebiyle, büyük bir üzüntü ve utançla girdik Ramazana. Ama tabii ki bizler ümidimizi yitiremeyiz ve Allah'ın planları olduğunun bilincindeyiz. Elimizden gelen kısıtlı şeyleri en iyi şekilde yapmaya çalışarak ve bir de dualarımız ile kardeşlerimizin üzerindeki bu zulmün kalkmasını diliyorum. Temennim Gazze'ye, Filistin'e zafer, huzur ve mutluluğun geldiği zamanları görebilmek. Ramazan'ın tüm Müslüman âleminin dirilişine vesile olması." diyerek sözlerine başlayan kitapların çizeri Ümran Aşkın Aydın nasıl bir düşünce ile her sayfayı ayrı ayrı hazırladığı anlattı: "Proje bana gelip çalışmaya başladığımda ilk sorduğum soru belli karakterler mi yoksa her ülke/şehir için farklı karakterler mi tasarlamalıyız şeklindeydi. Hepsinin farklı olacağı cevabı beni çok heyecanlandırdı. Çünkü farklı farklı kültürlerden çocuk karakterleri çizmeyi gerçekten çok seviyorum. Kitapta 13 ülkeye ait yemek tarifleri var. Çizim olarak da o ülkeye/şehre ait birkaç belirgin tarihi yapı, yetişen meyve sebzeler, hayvanlar ve çocuk karakterler ve bir de harita mevcut. Aslında çizerken ana hatlarıyla neleri ön plana çıkarmam gerektiği konusunda editörümüz Fatma Hazan Hanım'dan brif almış olsam da uzun uzun ülkeler ve şehirler hakkında araştırma yapmak istedim. Örneğin Bosna Hersek sayfasını resimlerken araştırma yapıyordum ve Bosna'da Mısır'dakilerden bile eski piramitler olduğunu gördüğümde sayfada çok ilgi çekici bir detay olacağını hissettim ve çizim listesine hemen piramitleri de ekledim. Aynı şekilde Endonezya sayfasındaki hayvanlar ve daha birçok detay keyifli bir araştırma süreci sonucu şekillendi. Yine yöresel kıyafetler, ten ve saç renkleri, çizdiğim sayfaya ait kültürel öğeleri uzun uzun araştırdığımı hatırlıyorum. Çizmekten en keyif aldığım sayfalar Tanzanya, Norveç ve Mardin'di. Çalışmaya başladığımızda 7 Ekim olayları başlamamıştı ve Hatice Hanım'ın metinde Filistin'e de yer vermiş olması beni çok duygulandırmıştı. Çalışma sürecimin 7 Ekim ve sonrasına denk gelmesi ise tüm projeyi benim nezdimde başka bir hale büründürdü. O dönemde mutlu, gülümseyen çocuklar içeren ve rengarenk olması gereken bir kitap resimlemeye çalışmak benim için gerçekten çok zordu. Her şeye rağmen süreci güzel şekilde tamamladığımıza inanıyorum. Okuru bol ve tesiri geniş olsun inşallah."