MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr
Mardin anlamlı bir film festivaline ev sahipliği yapıyor. "Yeşile Saygı" misyonu kapsamında 1 Eylül'de başlayan Yeşilçam Doğa ve Çocuk Filmleri Festivali kapsamında çocuklar bir yandan eğlenirken bir yanda da doğayı korumayı öğreniyor. Fransız menşeili 60 yıllık ilaç ve dermokozmetik markası Pierre Fabre'nin destekleriyle hayata geçen festivalde; çocuklarla birlikte Mardin köylerinde çöp toplama, okullarda ağaç dikme, sirk gösterileri izleme, doğa temalı 5 kısa film izleme ve kısa filmleri oylama etkinlikleri yapılıyor. Proje kapsamında 16 farklı noktada beş bin çocuğa ulaşılması hedefleniyor. Bugüne kadar yaklaşık 2 bin çocuğa ulaşılan ve Mardin'in pek çok köyünde devam edecek festivalde; Mezopotamya Sirk Dünyası etkinliklerinin Hocaköy Okulu etabı 13 Eylül'de, Derik'teki Direkli Hacı Ahmet Irmak İlkokulu etabı da 14 Eylül'de tamamlandı. 23 Eylül'e kadar farkı köylerde, rehabilitasyon merkezleri ve yetiştirme yurtlarında devam edecek projenin finali ise, Dünya Çocuklar Günü ve Dünya Habitat Günü olan 1 Ekim'de özel konuklarla Mardin'de yapılacak.
Festivalin yarışma kısmında ise ilk beş film İspanyol Yönetmen Daniel Matesanz, Hollywood'da başarılı filmlerin yönetmeni Tekin Girgin, Mardinli ödüllü yönetmen Necdet Yiğit, ödüllü görüntü yönetmeni Halil İbrahim Çevik, Pierre Fabre Türkiye Genel Müdürü Dr. Hande Demirdere ve Pierre Fabre Türkiye Green Mission Elçisi Canan Akyurt tarafından seçildi. Seçilen filmler etkinlikler kapsamında çocuklara izletiliyor ve oylamaya sunuluyor. Festivalin çıkış noktasını, bugüne kadar neler yaptıklarını, ödülleri ve Pierre Fabre markasının desteklerini proje ekibi anlattı.
DOĞAYA OLAN BORCUMUZU ÖDÜYORUZ
Pierre Fabre Türkiye Green Mission Elçisi Canan Akyurt
Pierre Fabre ilk günden itibaren her zaman doğadan bir şeyler alarak ilerlemiş. Birçok bitkisel ürünler hazırlamış, termal sulardan faydanlanmış. Ürünlerinin hepsi doğadan geliyor. Bu anlamda Pierre Fabre'nin DNA'sında doğayı korumak var diyebiliriz. Ve doğadan aldıklarını da doğaya geri vermek ve borcunu ödemek istiyor. Bu düşünce ile botanik bahçeleri kurmuş, dünyanın çeşitli yerlerine ağaçlar dikmiş ve organik tarımı desteklemiş. Birkaç sene önce de firma çatısı altında Green Mission adı altında bir departman kuruldu. Bu departman ülkelere belli hedefler veriyor. Karbon ayak izi azaltma, organik tarımı desteklemek gibi. Bu yıl yeni hedeflerden biri de her ülke doğa ile ilgili bir sosyal sorumluluk projesi yapacaktı. Doğa konusunda neler yapabiliriz diye uzun bir zamandır ekibimizle, arkadaşlarımızla, gençlerle görüşüyorduk. Mardin'de bir çocuk filmleri yapmak istediklerini öğrenince bunu doğa temalı yapılmasını önerdik. Mardin tarımın kalbi. Burada birçok dezavantajlı çocuk var ve doğa konusunda ne yazıkki bir bilinç yok. Türkiye'nin de en kurak yerlerinden. Yani doğasını korumamız gereken önemli noktalardan biri. Projeye üzerine epey konuştuk, fikirler geliştirdik. Yönetime sunduk kabul edildi ve çalışmalara başladık yaz başında. Doğa ve çocuk filmleri festivali yapacağız dedik ama biz bir yandan da çocuklara bir şeyler öğretmek istedik. Çocuklar mutluyken, öğrenirler düşüncesinden yola çıkarak sirk grubunu projeye dahil ettik. Onlar da doğa temalı kıyafetler ve sunumlarla birçok mesaj verdi. Doğa işin içinde olunca ağaç dikmeden olmazdı. Okullarda çocuklarla birlikte ağaçlar dikmeye başladık. Sonra çevreye en çok zarar veren şey plastik çöpler. Okullarda çöpler topladık. Çocuklardan çok güzel dönüşler alıyoruz. Aillerde ilgili. Gönlümüzden geçen bu projenin her yıl devam etmesi. Belki farklı illerde de yapılabilir. Çok daha fazla çocuğa ulaşmak istiyoruz.
ÜCRA KÖYLERDEKİ ÇOCUKLARA ULAŞIYORUZ
Görüntü yönetmeni Halil İbrahim Çevik
Çeşitli festivallere katılan bir ekip olarak, kendi şehrimizde bir festival düzenlemek ve bunu çocuklara yönelik yapmak uzun zamandır aklımızda olan bir fikirdi. Köylerde çocukları sanat ile eğitmek, onlara sinema sanatını tanıtmak ve gelecekte bizler gibi bu topraklardan sanatla ilgilenen çocuklar çıkmasını sağlamak hedeflerimiz arasındaydı. Bu fikri sürekli konuştuğumuz nasıl yapacağımızı tartıştığımız arkadaşım Necdet ile sürekli gündemimizdeydi. Daha sonra Pierre Fabre markası da festivalimize dahil oldu ve doğa konulu bir proje ortaya çıktı. Burası Mezopotamya, tarımın kalbi ama çevre bilinci yetersiz, ağacımız az ve doğa bilincini aşılamak bu şehre çok şey katabilir. Şu an etkinliklerimiz devam ediyor. Bugünde kadar 9 ayrı köyde etkinlik yaptık. Önceden okul yönetimleri ve muhtarlarla konuştuğumuz ulaşılması zor ücra köylere gidiyoruz. Bu köylerde köyün özelliğine göre bazen tüm köyde bazen sadece okulda etraftaki çöpleri toplayarak başlıyoruz etkinliğe. Ardından çocuklarımız okul bahçelerine ağaçlarını ekiyorlar. Okul bahçesinde ekilmesinin amacı çocukların daha sonra bu ağaçlara sahip çıkmalarını ve büyüdüğünü gözlemlemelerini sağlamaktı. Sonrasında doğa temalı kostümler giymiş sirk ekibimiz ile gösteriler yaparak çocukların ilgisini çekiyor onları eğlendiriyoruz. Bu süreç tamamlandıktan sonra yine doğa temalı film gösterimlerine geçiyor ve ardından 5 finalist filmi oylamalarını istiyoruz. Bu bir film festivalinden çok daha fazlası...
ULUSLARARASI BİR FESTİVAL OLMASINI İSTİYORUZ
Festival direktörü yönetmen Necdet Yiğit
Festivalin ana amacı, çocuklara doğayı koruma bilincini sanat ve eğlence aracılığı ile aktarmak. Bunu yaparken de ulaşabildiğimiz kadar çok çocuğa dokunmak ve onları bir an olsa bile mutlu etmek. Festivalimizin galası Dünya Çocuk ve Dünya Habitat Günü olarak kutlanan 1 Ekim'de yapılacak ve ödüller de o gün açıklanacak. Festival için yüzün üzerinde kısa film başvurusu geldi. Ön eleme için jürimizin ana kriterleri; filmin çocuklara uygun olması, doğa ile ilgili verdiği mesajın kuvvetli ve net olmasıydı. Bu göz ile filmleri izledik ve oy birliği ile 5 filme indirdik. Bu filmler arasından üç tanesi ödüle layık görülecek. Bir ödül çocukların oylarıyla gelecek ve en önemli ödülün bu olduğunu düşünüyoruz. İkinci ödül jürimiz tarafında belirlenecek, üçüncü ödül ise Pierre Fabre Özel Ödülü olarak firma yönetiminin seçtiği filme verilecek. Ekip olarak projeyi uzun yıllar devam ettirmek istiyoruz. Çünkü ilk günden itibaren çocukların yüzündeki gülümsemeleri gördük. İşe yaradığını ve onların hafızalarından yıllarca silinmeyecek bir iz bıraktığımızdan emin olduk. O zaman daha çok çocuğa ulaşmamız gerektiğini anladık. Uluslararası bir festivale dönüşmesini de çok isteriz. Yakın zamanda bunu da yapabileceğimize inanıyoruz.