LEYLA ÖZTÜRK / cumartesi@aksam.com.tr
Çocuğunuz için sakin ve huzurlu bir ortam yaratın. Onu yüksek ve elektronik seslerden koruyup sessiz bir ortam oluşturun. Bunun için TV'nin sesini ve arka plan gürültüsünü azaltıp, insan sesini en çok duydukları ses haline getirebilirsiniz.
Çocuğunuzla konuşun. İlk iletişim denemelerinde çıkardığı sesler biraz anlamsız gelebilir. Bu yüzden gün içinde onunla iletişim kurmaya ve konuşmaya çalışın.
Şarkılar söyleyin, hikâyeler ve şiirler okuyun. İlgilerini çekmek için gündelik nesnelerin, eylemlerin ve olayların basit resimlerini içeren gerçeklere dayalı kitapları arayın. Çocukların sözcük dağarcıkları oldukça geniş olduğu için düzenli olarak okunduklarında daha iyi okuyucular haline gelirler.
Açıkça ve doğrudan konuşun. Yaşadığı an be an rutinleri anlatın. Onunla konuşmak, ona kitap okumak ne kadar önemliyse, onun seslendirme çabalarını fark etmek ve bunları bir dokunuşla, bir gülümsemeyle kabul etmek ya da duyduğunu tekrarlamak da bir o kadar önemlidir.
'Bebek konuşması' kullanmayın veya 'küçük konuşma' gibi özel bir dil oluşturmayın. Çocuğunuzun çocukça saçmalıklarla kafası karışacak. Yetişkinlerin konuşmada kullanılan kelimeleri tam olarak duymaları gerekir. Çocuğunuzla konuşurken açık ve mantıklı olun. Birçok kelime öğrenir. Nesneleri kelimelerle ilişkilendirir ve bu nedenle baktığı veya tuttuğu nesnenin adını duymaya ihtiyaç duyar.
İletişim kurma girişimlerine yanıt verin. Cevabınız onun ilgili hareketlerde daha hızlı hareket etmesine yardımcı olur. Çabalarının sonuç verdiğini görüyor. Çocuğunuzu dinleyip ona yanıt verdiğinizde "Sözleriniz önemlidir" dersiniz. Böylece onu konuşturacak bir ilişki kurarsınız.
Uygun sözcükleri kullanın. Sadece genel sözcüklerle konuşmayın. Eşyalara özel isimleri de kullanın. Evdeki tüm odalarla ilgili öğeleri adlandırın: mutfak kelimeleri, banyo kelimeleri, yatak odası kelimeleri vb.
Yanlış ifadeleri tekrarlamayın. Çocuğunuz 'pasgetti' diyorsa bunu aile şakası haline getirmeden doğru kelimeyle cevap verin: "Akşam yemeğinde spagetti yiyoruz". İfadeyi doğru kelimeyle tekrarlayarak veya iletişimi sürdürerek, yavaş yavaş doğru kelimeyi ve kullanımı kazanmasına yardımcı olursunuz.
Hikâyeler anlatın. Sadece kitaplardan değil hayattan da hikâyeler olabilir. Özellikle uyku vakti günün olaylarını anlatan basit bir öykü dikkatlerini çekebilir. "Uyandın, yeşil pantolonunu ve dinozorlu gömleğini giydin, dişlerini fırçaladın ve..." gibi ayrıntılar hoşlarına gidecektir.
Dinlemeye zaman ayırın. Ne dediğini anlamasanız bile sabırlı olup dinleyin. Sözünü kesmeyin veya kelime önermeyin, sadece bitirmesi için ona fırsat verin. İlginiz onu iletişim kurmaya teşvik edecektir.