MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr
Güzellik sektörü her geçen gün büyüyor ve yeni ürünler ile tanışıyoruz. Son birkaç yıldır adını sıkça duyduğumuz ürünlerden biri de kolajen… Kolajen, vücudun yapısal bütünlüğünü, cildin görünümünü ve yapısını etkileyen ana bileşenlerden biri. Temel görevi bağ dokusunu güçlendirmek ve vücut bütünlüğünü korumak. Yaşlandıkça kolajen üretimi azalır ve özellikle 20 yaşından sonra her yıl yaklaşık yüzde 1’i kaybedilir. Bunun sonucunda da cilt elastikiyetini yitirir, ciltte kuruma, kırışıklıklar, güneş lekeleri ve kırılgan tırnaklar ortaya çıkar. Bundan dolayı daha çok güzellik ile ilişkilendirdiğimiz kolajene talep her geçen gün artıyor. Avrupa menşeili birçok firma tarafından üretilen farklı türlerdeki kolajenleri son yıllarda yerli firmalar da üretmeye başladı. Ancak bir uzmana danışıp kullanmakta fayda var. Kolajenin ne işe yaradığını, kimlerin kullanabileceğini, ne kadar süre kullanmak gerektiğini ve türlerine göre ayrımını yerli kolajen üreticilerinden Sinoz Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Çörekci ile dermatolog Neslihan Dolar’a sorduk.
ETKİLİ BİR GENÇLİK DOZU
Sinoz Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Çörekci
Kolajen, insan vücudunda en çok bulunan proteindir. Zamanla vücut ve ciltte kolajen oranı düşeceği için beden kolajen takviyesine ihtiyaç duyar. Bu dönemde özellikle balık tüketiminin artırılması, kelle paça kullanımı ile bağ dokular güçlendirilir. Ancak 15 veya 30 gün boyunca kelle paça içemez balık yiyemezsiniz ama kolajen takviyesi alabilirsiniz. Çünkü kolesterolü etkilemez, sadece vücudun ihtiyaç duyduğu alanda çalışma gerçekleştirir. Buna kullananların ihtiyacına göre destek alabileceği gençlik dozu diyebiliriz. Kolajen yerli üreticilerin çalışmaları sonucu artık herkesin ulaşabileceği bir ürün oldu. Biz de Sinoz olarak Balık Kolajen’i ürettik. 18-50 yaş arası herkese hitap eden efektif bir ürün oldu. Cilde ihtiyacı olan genç görünümü içten dışa sağlamaya yardımcı oluyor. Sinoz Balık Kolajen’de; c vitamini, hyalüronik asit, e vitamini ve biotin bulunur. Ayrıca sığır kökenli kolajenler de var piyasada. Burada önemli olan bedenin ihtiyacını doğru saptamak. Ciltte bulunan ve cildin yenilenmesini sağlayan kolajen türü TİP 1 ve TİP 3’tür. Bu da balık kökenli kolajende bulunur. Bu kolajen türü doğrudan cilt, saç, diş ve tırnakları etkilediği için ciltteki kolajen kaybına bağlı yaşlanma belirtileri de takviye ile giderebilir. TİP 2 vücudun ihtiyaç duyduğu sığır kökenli kolajendir. Sığır kolajen ağırlıklı olarak vücut ve kemikler için gerekli. Peki kolajen takviyelerini herkes kullanabilir mi? Kullanım süresi yaşa ve ihtiyaca göre değişkenlik gösterse de 18 yaşından büyük herkesin kullanımına uygun.
ÖNLEMİNİZİ ERKENDEN ALIN
Dermatolog Neslihan Dolar
Kolajen, cildimizin sıkılığı ve elastikiyetinden sorumludur. Dolayısıyla da eksikliğinde ilk olarak cilt etkilenir. Başta derimiz, bağ dokumuz, tendon, eklem, tırnak, diş, saç, kemiklerimiz ve göz dâhil hemen her organın yapısında kolajen mevcut. Vücudumuzdaki kolajen yaş ile beraber azalmakta. 30 yaş sonrası yılda yüzde 2 gibi hızlı bir oranda azalır. Menapoz azalmanın en hızlı olduğu dönem. Yüzünüzde beliren ve geçmeyen bir yorgunluk görüntüsü, cilt sarkması, saç dökülmesi varsa ve tırnaklarınız kolay kırılıyorsa, eklemlerinizdeki ağrıdan rahatsızsanız kolajeniniz azalmış demektir. Kolajen cilt için vazgeçilmez bir yapıtaşıdır. Pürüzsüzlük, kırışıksız, nemli ve ışıltılı görünüm için cildimiz yeterli miktarda ve bozulmamış yapıda kolajene ihtiyaç duyar. Güneş ışığı, sigara ve yüksek şeker tüketimi kolajen sentezini azaltır. Bunun önüne geçmek için kolajen takviyesi alınabilir. Kollajen balık, sığır, domuz ve tavuk gibi kaynaklardan üretilmektedir. Kullanılan her kolajen takviyesi formu istenilen etkiyi göstermez. Bir takviyenin yüksek etkinliğe sahip olabilmesi için vücut tarafından rahatlıkla emiliyor olması gerekir. Etkili bir kolajen takviyesi tercih etmek istiyorsanız molekül ağırlığının 2000 dalton olması gerekiyor. Bu teknolojiye sahip ürün sıvı formdadır. Özellikle 25 yaşından itibaren içilebilir kollajen takviyeleri kullanabilir. Genç yaşta kullanım önleyici etki gösterir.