Çeyrek asırlık müzik tarihi: İncesaz

Gelenekselden çok uzaklaşmadan makam müziğini kendilerine has tavırlarıyla icra eden İncesaz, arada ayrılıklar ve yeni isimlerin dahil olmasıyla birlikte çeyrek asırdır hayatımızda... 15 Şubat akşamı Zorlu PSM'de 25. yılını kutlayacak olan İncesaz, albümlerindeki sevilen eserleri icra ederek dinleyicilerini müzik dolu bir geziye çıkaracak.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Türk müziğinin sevilen grupların İncesaz, 1997 yılında kuruldu. Bugüne kadar dokuz albüm çıkaran grup, kendi eserlerinin yanı sıra gelenekselden günümüze, Türk müziği repertuarından seçtikleri parçaları da kendi tarzlarına göre yorumluyor. Yediden yetmişe herkesin beğenisini kazanan İncesaz, yeni çalışmalarıyla dinleyicileriyle buluşmaya devam ediyor. Gitarda Cengiz Onural, tamburda Murat Aydemir, kontrbasda Volkan Hürsever, kanunda Taner Sayacıoğlu, kemençede Emre Erdal, perküsyonda Türker Çolak ve vokaller; Bora Ebeoglu ile Ezgi Köker'in yer aldığı İncesaz'a biz de Akşam Cumartesi olarak nice müzik dolu yıllar diliyoruz.

BİRLİKTE OLMAKTAN KEYİF ALIYORUZ

İncesaz 25'inci yılını kutluyor. Kuruluşundan beri grupta yer alan biri olarak bu 25 yılı neye borçlusunuz? Bir grubu ayakta tutmak ve bu kadar sevilen işlere imza atmanın sırrı nedir?

Cengiz Onural: Bana göre en önemlisi gruptaki tüm müzisyenlerin, istisnasız, birbirine olan saygı, sevgi ve bağlılığı. Bu uyum, müzikal uyumu da beraberinde getiriyor. Birlikte çalıp söylemekten, birlikte seyahat etmekten ve muhabbetten pek memnunuz. Pandemi sebebiyle bundan mahrum kaldığımızda hepimizin ortak eksikliği de bu oldu. Herkes bunun yanı sıra çaldığı sazı veya şarkı söylemeyi ve yaptığımız müziği seviyor.

İncesaz, yıl dönümünü 15 Şubat akşamı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi'nde gerçekleşecek özel bir konserle kutlayacak... İzleyiciyi nasıl bir konser bekliyor? Nasıl bir repertuvar hazırlandı?

Ezgi Köker: İncesaz'ın ilk albümünden son albümüne zaman sıralaması olmaksızın tarihi bir gezi gibi konserin repertuarı. Ağırlıklı olarak kendi eserlerimize yer veriyoruz. Bunun yanı sıra tıpkı albümlerde olduğu gibi örnek aldığımız, takipçisi ve icracısı olduğumuz; Kaptanzade Ali Rıza Bey, Muhlis Sabahattin Ezgi, Neveser Kökdeş, Erol Sayan gibi değerli bestecilerin eserleri de yer alıyor. Bir de konuğumuz olacak. Kıymetli müzisyen Hüsnü Şenlendirici ile aynı sahnede yer almak bize de heyecan verecek.

Yeni bir albüm hazırlığı da var sanırım...

Bora Ebeoğlu: İlkbaharda müzikseverlerle yeni albümümüzü buluşturuyoruz. Pandemiden hemen önce Mavi Kayık teklisiyle muştuladığımız albüm, uzun bekleme süresinin ardından tamamlandı. Hepimiz çok heyecanlıyız. Yeni şarkılarımızı umarız çok seversiniz ve hep dinlersiniz.

GENÇLER MAKAM MÜZİĞİNİ SEVDİ

Geleneksel müziği bugünlere taşıyan ve yeni nesillere de bu tarz müziği sevdiren bir grup olduğunuzu düşünüyorum... Böyle bir misyonunuz var mı?

Cengiz Onural: Hiç böyle bir misyon üstlenmedik. Severek yaptığımız müzik, genç nesillerin sevgi ve beğenisini kazanınca, bu neslin hem makam müziğine hem de çaldığımız sazlara olan merakı doğallıkla ve kendiliğinden oldu. Geleneksel mirasla bugüne hitap edebilen bir müzik yapılabileceğine dair bir inanç oluştuğunu düşünüyorum.

Yurt dışında da konserleriniz oluyor... Burada insanlardan nasıl dönüşler alıyorsunuz?

Cengiz Onural: Türk ve makam müziğiyle yetişmemiş, bu konuda kulakları dolu olmayan insanlar, konserlerimizi dinlediklerinde yeni bir müzikal dünyanın kapısının aralandığını düşünüyorlar. Bir yandan da aslında müziğin bazı ögeleriyle köprüler kurabiliyor, kendilerini büsbütün yabancı da hissetmiyorlar. Müziğin ortak bir dili olduğu söylenebilirse, o dili yakalıyorlar. Dijital platformların da katkısıyla, dünyanın hemen her ülkesinde dinlendiğimizi bilmek büyük mutluluk.

Gruba en son katılan üye Ezgi Hanım. Grubun dışında iken İncesaz'ın yaptığı müzikle ilgili ne düşünürdünüz? Onlarla aynı sahneyi paylaşmak nasıl bir his?

Ezgi Köker: Grubu başından beri takip eden ve çok seven bir dinleyicisiydim. Konservatuar öğrencisiydim o zamanlar. Makam müziğine olan sevgim ve İncesaz'ın bu makamları taviz vermeden kullanışı ama her şeye rağmen kendi oluşları harikaydı. Gruba dahil olduğumdan şu ana kadar neredeyse her konserimizde aynı keyfi alıyorum. Ve gruptaki herkesten çok şey öğrendim. Özellikle albümlerin stüdyo aşamalarında Cengiz Onural'dan.

PİYASA ÇALIŞMALARIMIZI ŞEKİLLENDİRMEDİ!

Tüketim çılgınlığı müzik sektörünü de etkiledi. Bugün sevilen bir parça yarın unutuluyor. Ama sizin gibi değerli sanatçıların yıllar önce çaldığı, söylediği müzikler hâlâ dillerde. Şu an ki müzik piyasasında kendinizi nerede konumlandırıyorsunuz?

Cengiz Onural: Müziğimizi hiçbir zaman piyasanın şekillendirmesine izin vermedik. Neyi istiyorsak onu yaptık. Bu bir yandan bize özgürlük kazandırırken, bir yandan da piyasada, gündemde olma ihtimalimizi düşürdü. Bu bilinçli bir tercihti ve çok memnunuz, baştan başlasak yine böyle yaparız. Dinlerken huzur duyma duygusu, galiba bizim hakkımızdaki en yaygın kanaatlerden biri. Bu yaptığımız müziğin dinginliğiyle bağlantılı olabilir.

İncesaz grubu dijital dünyaya nasıl ayak uyduruyor?

Bora Ebeoğlu: İncesaz olarak bütün eserlerimizle dijital platformlarda yer alıyoruz. Plak, kaset, CD, radyo, TV, dijital vb. her türlü müzik mecrası, müziğimizi size ulaştıran platformlar olarak ayrı ayrı çok kıymetli. Yeni isimleri ve çalışmaları da takip ediyoruz. Müziğin çeşitlenmesi, farklı tarzlarla zenginleşmesini de beraberinde getirecektir. Biz de kendi müzik yolculuğumuza yeni üretimlerimizle devam etme azmindeyiz.