uygartaylan@gmail.com
Modern Caz’ın önemli ismi Portico Quartet, PSM Caz Festivali kapsamında 9 Mayıs Perşembe günü İstanbul’da konser vermeye hazırlanıyor. Mercury adayı grupla Londra sokaklarında başlayan müzik macerasını konuştuk.
Öncelikle, grubun bir araya geliş hikayesini anlatabilir misiniz?
Biz üniversitede tanışan iki farklı arkadaş grubundan oluşuyoruz; sanat, müzik ve tuhaftır ki ekonomi okuyan arkadaşlardık. Hang drum merkezli müzik yapmaya çalışan, gayet akustik bir grup olarak başladık. O günlerde Ulusal Tiyatro’nun hemen dışında çalardık.
Yeni albümde ne gibi değişiklikler bulunuyor?
Portico Quartet olarak elektronik ve akustik seslerin bütünleşmesine yoğunlaştık. Yeni albümde karar perdesi değiştirilmiş birçok saksafon solosu var, synthesizer ve davul makinesi de kullanıyoruz.
Müziğinizin ambient ve elektroniğe yakın olmasına rağmen, birçok caz festivaline davet edilmeniz hakkında ne düşünüyorsunuz?
Açıkçası ben artık caz sahnelerinde bizim gibi gruplara çok daha fazla yer olduğunu düşünüyorum. İngiltere’de yetişen birçok genç grup, elektronik müzikten oldukça etkileniyor. Bence hem caz festivalleri hem de ana akım festivallerde böyle bir iştah mevcut.
BJÖRK’E KAPIMIZ AÇIK
Londralı yerine Berlinli bir grup olsaydınız sizce müziğiniz aynı olur muydu?
Etraftaki insanların yansıttıklarından bağımsız, kendine özel bir sound yakalamaya çalışıyoruz. O yüzden biz Berlinli olsak da müziğimiz hayli benzer olabilirdi!
Cornelia’nın yer aldığı “Steepless” adlı şarkınızdaki gibi bir kadın vokalle çalışmak istemez misiniz?
Bilemiyorum, ben arkadaşlarımla çalışmayı seviyorum ama Björk ortak iş yapmak isterse her zaman karımız açık!
PSM Caz Festivali’nde bizi nasıl bir Portico Quartet performansı bekliyor?
Harika bir performans, kariyerimizin farklı dönemlerinden müzikler çalacağız, üstelik henüz piyasaya çıkmamış bazı çalışmalarımızı da sunacağız. Gerçekten dört gözle bekliyoruz!