MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr
Hay Sultan, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Metamorfoz dizileri ile son günlerde adını sık duyduğumuz başarılı oyuncu Can Nergis yakın zamanda TV filmi İtiraf ile seyircisinin karşısında olacak. Farklı karakterlerde izlemeye alışkın olduğumuz Nergis bu sefer bir savcı rolünde olacak. Denizlere olan tutkusunu da bildiğimiz Nergis ile teknede bir araya geldik. Asya macerasından Türkiye'ye dönüşünü, oynadığı yapımları ve hobilerini konuştuk.
ASYA'YI TAVAF ETTİM
Kariyerinizin başında yurt dışına gidiyorsunuz. Asya'da uzun yıllar kalıyorsunuz. Neden Asya?
Modelliğe Türkiye'de başladım. Teyzem Neslihan Yargıcı beni Neşe Erberk ile tanıştırdı. Burada çalıştım. Hatta kısa bir dizi maceramda oldu. Ama sonra burada çalışmayı sevmedim ve yurt dışına gittim. 18 yaşıma Çin'de bastım. Asya'ya gittim. Çin'de tekstil sektörü çok geniş. 6 ayda bir yeni sezon geliyordu. Model apartmanı vardı her ülkeden mankenlerin olduğu ben de orada kalıyordum. Menajerimle kontratım bitince freelance çalışmaya başladım. Bir buçuk yıl Çin'de kaldıktan sonra diğer Asya ülkelerine gittim. Orayı tavaf ettim diyebilirim. Malezya, Japonya, Hong Kong, Tayland... Sonra Avrupa'ya gittim. Fransa İngiltere, Almanya... Oyunculuğa ise reklamlarla başladım. 22-23 yaşlarında reklam castlarına gitmeye başladım. Yurt dışında yönetmenlerle tanıştım. Modellik ile reklam çekimleri çakışınca modellik kısmını biraz askıya aldım. O dönemde 5 yıldızlı otelerin broşör ve tanıtım reklamları için çalıştım.
Oyunculuk ne zaman başlıyor. Türkiye'ye ne zaman döndünüz?
Ara ara filmler de çektik, küçük rollerde yer aldım, yurt dışında. Sene 2011 Kore Airlines'ın reklamında oynadım. Türkiye'de bilbordlarda falanda fotoğraflar çıktı. Çağdaş Ertuna o zaman benimle ilgili bir yazı kaleme alıyor. "Can Nergis Uzakdoğu'nun Kıvanç Tatlıtuğ'u. Bir gün Türkiye'ye gelecek ve güzel işler yapacak." minvalinde bir yazı yazıyor. Bunu da Tomris Giritlioğlu okuyor. Sonra beni arıyor tabi ben kendisini tanımıyorum. O anda yeni iş almışım, görüşmeye gelemem sen gel diyorum. Telefonu kapattı sonra beni asistanı aradı. Avşar film adına arıyoruz Her Şeye Rağmen dizisi için başrol teklif ediyoruz. Hemen kabul etmedim. Çünkü Tayland'da benim evim, iş yerim ve bir düzenim var. Sonra geldim Türkiye'ye ailemi de gördüm. 3 hafta geçti aradan dizi başlamadı. O arada yine reklam çekimi geldi. Japonya'ya gittim. Arkamdan bir sürü mesaj. Çekimi bitirip Türkiye'ye döndüm. Ayvalık'ta çekilecekti oraya gittim. 9 bölüm çektik dizi final yaptı. O arada Faruk Teber aradı beni. Gitmeden görüşelim diye. Panoda Dila Hanım ve İffet dizisi var. Dedi sen Kenan Kalay'a benziyorsun bu dizide oyna. Ama ben uzun soluku bir şey istemedim o anda. Sonra Dila Hanım'da Dila Hanım'ın kocasını oynadım. Çekim bitince Tayland'a döndüm. 6 ay sonra 2012'de Türkiye'ye geldim.
TÜR KONUSUNDA AYRIMIM YOK
Oyunculuk eğitimleri aldınız mı? Türkiye'ye dönünce hangi projelerde yer aldınız?
Hem yurt dışında hem yurt içinde proje bazlı eğitimler aldım. Türkiye'ye geldim ama yeni planlar yaptım. Los Angeles'a gideceğim. Daha sonra menajerim aradı. Türker İnanoğlu seninle görüşmek istiyor diye. Gittim yanına o zamana kadar yaptıklarımı anlattım. Bana "Aşağıya inip imza atıyorsun" dedi. Arka Sokaklar dizisi devam ediyor. Beni de orada görmek istiyor. İmzaladım. 40-45 bölüm oynadım. Onur komser rolündeydim. Ondan sonra Börü'de oynadık. 6 bölüm çekildi. Sonra bir de sinema filmi oldu. Ve Yasak Elma'ya dâhil oldum. Tutmuş dizilere dâhil olmak oyuncuya elbette güven veriyor. Ama önemli olan o oyuncu projeye dâhil olduğunda ne yapıyor. Ben Arka Sokaklarda Onur komser olarak devam edebilirdim. Ama o zaman okyanusa açılamazdım. Ben farklı rollerde yer almak istedim.
Seyirci sizi dram, aksiyon, dönem, aşk gibi hep farklı yapımlarda gördü. Proje seçimlerinde neye bakarsınız?
Bazı oyuncular rutin de devam etmek istiyor. Bu yapımcının da tercihi olabiliyor. Ama ben öyle değilim. Tek tip devam etmek bana göre değil. Her yüzümü göstermek isterim. Öteki türlü seyirciyi de kandırıyorsunuz bence. Bu oyuncu böyle bir yapımda sevildi hep aynı tarzda devam etsin. Doğru gelmiyor bana bu düşünce. Yapım konusunda ayırt etmem. Dediğiniz gibi farklı yapımlarda yer aldım. Senaryosunu beğendiğim her işte varım. Senaryo bana geldiğinde bu konuyu anlıyormuyum önce bakarım. Ben anlarsam karşımdakine de anlatabilirim. Eğer anlamazsam sadece oynarım. Benim amacım sadece oynamak değil. Hikâyeyi okuyup hayal etmek onu içimde yaşamak ve o şekilde dışarı çıkarmak isterim. Daha gerçekçi olmak isterim. Yoksa sahte bir oyunculuk olur. İçime sinmeli. Hayal ürünü hikâyeler hoşuma gitmiyor. Hissedeyim hissettireyim istiyorum.
ROMANTİK KOMEDİDE KENDİMİ GÖSTEREMEM
Romantik komediye yatkın bir görünüşünüz var...
Oyuncu her şeyi oynar. Ama bana neyi daha çok sevdiğimi sorarsan eğer, değişime uğrayan ve benim şu ana kadar ki yaşanmışlıklarımı yansıtabileceğim bir yapımda olmak harika olur. Bunu romantik komedi yapımlarında sunamam. Romantik komedi köşeleri olan yapımlar. Kendimi böyle bir yapımda faydasız hissederim.
Başrol ya da yardımcı oyuncu gibi takıntılarınız var mı?
Bu tarz şeylere de takılmam. Önemli olan hikâye. Hem genel hikâye hem de karakter güçlü olmalı. Kısır bir karakter istemem. Doğurgan, üretken olmalı.
Rol arkadaşı da çok önemli dimi?
Partner çok önemli. Kamera karşısında çok iyi hissediyorum. Karşımdaki oyuncu da öyle olursa güzel iş çıkıyor. Özellikle duyguyu geçirmek adına bu çok önemli. Bu bir ekip işi. Ama partnerinin sinerjisi düşük ise ben de onunla düşüyorum.
Tiyatro düşündünüz mü hiç?
Tiyatroya hiç zamanım olmadı. Ama yapmak istiyorum. Bize bir er meydanı lazım. Çünkü orada başlıyorsun ve bitiyor. İçindekini bir anda seyirciye veriyorsunuz. Dizilerde bir cümleyi on defa söylüyorsun. Böyle olunca cümle anlamını yitiriyor.
BİR AYAĞIM DENİZDE OLMAZSA YAŞAYAMAM
Deniz, gemi size ne ifade ediyor? Bu sevgi ne zaman başladı?
Dedem kılavuz kaptandı benim. Önceden boğaz gidiş dönüştü. Dedem de bu işi yapardı. Ben de onun izinden gittim. Kayıkçılıkla başladım. Sonra ehliyet alana kadar gitti iş. Bütün sularda kaptanlık yapacak ehliyete sahibim. Hobi olarak başladı. Sonra ticarete de döndü iş. Asya'dan Türkiye'ye dönünce burada tekne aldım. Evlenince eşimle burada yaşadık. Hatta eşimi doğuma tekne ile zor yetiştirdim. Benim bir ayağım denizde ve sırtım ormana bakmayınca ben rahat edemiyorum. Hayatım böyle geçti. Nefes aldığım bir yer burası. Kendimi denizde çok iyi hissediyorum. Deniz yoksa ben de yokum. Çiçeğe su vermezsen çürür ya ben de aynı öyle olurum.
Bir ara pilotluk içinde girişiminiz olmuştu...
Derslere başladım ama devamını getiremedim. Ancak o da aklımda. Almak istiyorum. Otomobillere çok hevesli değilim. Ama kullanıyorum elbette.
İki tane çocuğunuz var. Hayatınız onlardan sonra değişti mi?
Onlar benimn her zaman önceliğim. Benim için evlilikte çocuklarda planlıydı. Haytaımda sürpriz yok bu anlamda. Tabii onlardan sonra hayat değişiyor. Boş zamanlarımı onlarla geçiririm. Benim hobilerimde zevk alıyorlar. Onlarla birlikte tekne ya da botla geziyoruz.
HER ZAMAN İZLENECEK DİZİLER YAPTIK
Dijital yapımlar hakkındaki düşünceniz nedir?
Oyuncuya özgürlük alanı açıyor. Ben de son yıllarda oraya epey iş yaptım. Hay Sultan, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Metamorfoz...
Oyunculuk kariyerimin en önemli rolü dediğiniz bir işiniz var mı?
Börü dizisi ve filmi bundan on yıl sonrada izlenebilecek bir yapım. Ansiklopedi gibi rafa koy, sonra yine çıkar. Romantik komedi tarzı yapımlar unutulur ama bunlar unutulmaz. Yine Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî dizisi. Dünyada herkesin bildiği bir isim. O da ansiklopedi gibi her zaman izlenir. Konya'da özel bir plato kuruldu. 30 bölüm çekildi. Anadolu Selçuklu Devleti sultanı rolündeydim. Ve yine Metamorfoz bir burjuva hikâyesi. Bir devrimcinin nasıl kapitaliste dönüştüğünü anlattık.
Dizi ile ilgili bazı eleştiriler geldi...
Senaryoyu okuduğumda Almanya'daydım. Çok heyecanladım. Sosyalist bir devrimci, kapitaliste dönüşüyor. İngilizce konuşuyor. Güney Amerika'da geçen hikâyeler var. Daha önce benim gittiğim yerler. Bana uygun bir proje geldi. Sadece bu kafa ile baktım ve hayal ettim. Ben bu zamana kadar ki birikimlerimi kullanabileceğim bir proje istiyordum bu da öyleydi. Yoksa benim siyasetle bir işim olmaz. Oyuncuyum ben. Oynadığımda bir rol, karakter. Teoman Bayramlı'nın hikâyesi bu. Yapılan bu yargılama doğru gelmiyor bana. Daha önceki dizilerde de farklı roller oynadım.
Şimdi yeni bir film geliyor.
Filmin ismi itiraf. TRT'nin TV filmi. Bir savcıyı canlandırıyorum. Terör suçlularını tespit ediyor. 15 Temmuz'a da değiniyor. Müfettiş bir arkadaşı da var. Kemal Uçar ile birlikte rol alıyoruz. Çok etkileyici sahneler var.