“Çamurla üretmek beni sakinleştiriyor”

Yaptığı birbirinden özgün seramik çalışmalarıyla dikkat çeken avukat Anıl Can Alpyılmaz: ''Çamurumu yoğurup masama oturduğum anda kendimi çocuksu bir maceranın, ergen bir hevesin etkisinde buluyorum. Geçmişte meditasyon denedim ama bana uygun bir şey olmadığını keşfettim. Çamur benim için meditasyonda bulunduğu iddia edilen fakat benim yaklaşamadığım bir sakinliği sağlıyor. Bir de adım adım her bir aşamasına şahit olduğunuz üretim; insana kendisinin ne kadar küçük, el işçiliğinin ise ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor.''

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Özellikle son yıllarda herkesin ilgisini çeken bir alan seramik. İnsanların mesleği ne olursa olsun seramik üretmeye merak sarmış durumda. Kimi sınırlı imkânlarla, bir heves ve hobi olarak yapıyor bunu, kimi de işi ileri götürüp neredeyse ikinci bir meslek haline getiriyor. Merakını profesyonel icra ediyor da diyebiliriz. Avukat Anıl Can Alpyılmaz da onlardan biri. Aktif olarak iş yaşamına devam eden Alpyılmaz'ın hayatına sonradan girmiş seramik merakı. Bir halk eğitim merkezinde aldığı eğitimle bu dünyaya dahil olsa da artık bu sanat, yaşamının önemli bir bölümünü kapsıyor. Evinin bir bölümünü atölye haline getiren Can, sürekli bir şeyler üretiyor. Yaptığı birbirinden özgün seramik çalışmalarını "İnsan Robotu" adlı sosyal medya hesabında takipçileriyle de paylaşan Alpyılmaz, kısa sürede hatırı sayılır bir takipçi sayısına da ulaşmış. Biz de kendini "Tam zamanlı hukukçu ve seramik maceracısı" olarak tanımlayan Can ile atölyesinde bir araya geldik. Seramiğe ve hayatına dair konuştuk. Sohbetimize geçmeden önce onu kısaca daha yakından tanıyalım: "1989 doğumlu, Kadıköy Anadolu Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu bir hukukçuyum. Uzmanlığım bilişim hukuku alanında. Uzmanlıklarına odaklanmış bir hukuk bürosunda başta kişisel verilerin korunması ve elektronik ticaret olmak üzere bu alanda Türkiye'nin önde gelen birçok firmasına departman yöneticisi ve büro ortağı olarak danışmanlık hizmeti veriyorum. Aynı zamanda bu alanda, bir üniversitede yüksek lisans seviyesinde eğitmenlik yapıyorum."

13 YAŞIMDAN BERİ AVUKAT OLMAK İSTİYORDUM

Neden avukatlık/hukuk alanını seçtiniz? Bu meslekte mutlu musunuz?

Fazlaca ve yaşından büyük kitaplar okuyan bir çocuk olarak Suç ve Ceza'yla ilk tanıştığımda 13 yaşındaydım. O yaşta hukukçu olmak istediğimden çok emindim ve her sorulduğunda büyüyünce avukat olacağımı dillendirdim. Üniversite sınavına hazırlanırken Türk Dili ve Edebiyatı ile güzel sanatlar fakültelerini de tercih etmeyi düşündüm fakat ailem idealimi bolca beyan ettiğimi de sebep göstererek hukuk fakültesine gitmemi desteklediler. Hukukçu olmak hiç şüphesiz benim karakterime uygun mesleklerden biri, hâlâ her çalıştığım anda hiç hayıflanmıyorsam bunun sebebi karakterime uygun bir mesleği ve mesleğimin ilgilerime uygun bir alanını icra etmem. Tekrar üniversite seçimi yapsam, yine kesinlikle hukuk fakültesini seçerdim. Sonuçta yaptığınız işi seviyorsanız, gerçekten hiçbir gün çalışmıyor sayılıyormuşsunuz.

ÇAMUR BANA SAKİNLİK VERİYOR

Seramikle uğraşmaya ne zaman ve nasıl başladınız? Seramik ve çamur sizin için ne demek, size ne hissettiriyor, yaparken kendinizi nasıl bir ruh hali içinde buluyorsunuz?

Yıllardır resim yapıyordum fakat artık resim yapmanın beni hiç rahatlatmadığını fark ettim. 2023 yılında mesleğimdeki uzmanlığım soyut, yaptığım resimler de soyut olunca aklımdaki fikirleri daha somut görebileceğim bir şey bulmam gerektiğinden iyice emin oldum. Şans eseri Halk Eğitim Merkezi'nde hafta sonu seramik dersleri olduğunu öğrendim ve kayıt döneminin sona ermesine çok az bir süre kala derslere kaydoldum. İlk derse hiçbir bilgim olmadan bir defter dolusu fikirle gittim, o günden beri işimden her fırsat bulabildiğimde ellerim çamurlu olarak geziyorum. Seramik, karakterime çok zıt bir ciddiyetin ve dalgın bir hevessizliğin yıllar geçtikçe üzerime çöktüğü korkusunu bir çırpıda yok etti. Kafamda bir fikir olsun olmasın, çamurumu düzgünce yoğurup masama oturduğum anda kendimi tekrar çocuksu bir maceranın, ergen bir hevesin etkisinde buluyorum. Geçmişte meditasyon denedim ve bana uygun bir şey olmadığını keşfettim, çamur benim için meditasyonda bulunduğu iddia edilen fakat benim yaklaşamadığım bir sakinliği sağlıyor. Bir de adım adım her bir aşamasına şahit olduğunuz üretim, insana kendisinin ne kadar küçük olduğunu, el işçiliğinin ne kadar önemli olduğunu ve tüketimin bazı şeyleri nasıl basitleştirdiğini hatırlatıyor.

Seramik alanında eğitim aldınız mı?

Seramik adına aldığım tek eğitim tek dönem olmak üzere Halk Eğitim merkezi ve şu anda devam ettiğim Pendik Sanat ve Mesleki Eğitim Merkezi'nden geliyor. Ne yazık ki akademik bir eğitim almadım, gelecekte buna uygun bir zaman ayırabildiğimde akademik eğitim alabilmeyi gerçekten çok isterim.

KİTAPLAR VE MÜZİKLER ESİN KAYNAĞIM

Yaptığınız tasarımları nasıl belirliyorsunuz, üretim sürecinde nelerden besleniyorsunuz? Ayrıca ürünlerinizi satışa sunuyor veya sipariş alıyor musunuz?

Mesleğimden geriye çok az bir vaktin bana kalmasından dolayı bu vakti belirli alanlara odaklamayı çok iyi öğrendim, nicelik yerine nitelik diye yaşamayı adet edindim. Dolayısıyla bolca kitap okudum, bolca plak biriktirdim, bolca eser gördüm ve tümünü esinlenme kaynağı olarak kullanıyorum. Tek bir cümleyi, şarkıdaki üç kelimelik bir sözü, resimdeki bir ayrıntıyı dahi seramikte arayıp bulmaya çalışıyorum. Parmaklarının ucunda yürümeyi ve avucunda bencilce tutmayı düşününce parmaklı ürünler, içini boşaltmayı hayal ettiğimde üzgün bakışlı vazolar ortaya çıktı. Kalesini koruyan bir ejder yerine şişeleri koruyan ejderler, hadi bunlar aile olsa dediğimde ejderha sülalesini barındıran ürünler, sonsuz dişli zaman dendiğinde dişli kaseler çıktı ortaya. İşimin yanı sıra seramiğe zaman harcadığımdan; satış, kargo, teslimat, reklam gibi işler için vakit bulamadığımdan henüz satış yapamıyorum ama yakında başlamayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Peki tüm bunları videolar haline getirip sosyal medyanızda paylaşma fikri nasıl doğdu,

Sosyal medya fikri bende hiç yoktu, bunun için yeni jenerasyon mensuplarına bolca teşekkür borçluyum. Geçen sene stajyer avukatlarımızdan birinin tavsiyesiyle seramik maceramı videoya çekmeye, sonra videolara sesler kaydetmeye başladım. Bana kalsa kuvvetle muhtemel hiçbir yerde paylaşmadan hayatıma devam ederdim.

EN ÇOK ŞAŞIRILAN ŞEY MESLEĞİM

Avukat olduğunuzu öğrendikten sonra nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?

Nasıl zaman bulduğumdan bu alanda akademik bir eğitim almadığıma kadar, en çok şaşırılan şeylerden biri kesinlikle mesleğim. Beni tanıyanlar pek şaşırdı diyemem çünkü işkolik olduğum, hobilerini de mesleki ciddiyetle ilerleten, her birine özenle zaman harcayıp, her zaman daha da gelişmeye delice kendisini adamış biri olduğum çoktan biliniyordu. Beni yeni tanıyanların geri dönüşlerinden ne kadar memnun olduğumu anlatmaya kelimeler yetmeyecektir. Bu alanda akademik eğitim almışların ve seramik sanatçılarının mutlulukla bilgilerini paylaşmaları, becerilerimi daha ileriye taşıyabilmem adına tavsiyelerini hiç üzmeden iletmeleri, videolarımdaki hevesime övgüyle yaklaşmaları ve teşvik etmeleri, sadece güzel sözlerini veya bu alana olan ilgisini ateşlediğimi paylaşmalarına kadar... Sosyal medya hesabımın büyük bir mutluluk yumağı haline gelmesine ne kadar memnun olduğumu anlatmam gerçekten çok zor.

SERAMİK SANATÇISI DEĞİL, MACERACISIYIM

İnsanlara vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Şimdilik sadece iki mesajım var. Seramik sanatçısı olmak sadece çamuru hevesle şekillendirmekten ibaret değil, bu yüzden kendimi bir seramik sanatçısı olarak değil, seramik maceracısı olarak görüyorum. Bu ifadeyi çocukça görüyor olabilirsiniz fakat sanatçılığın basite indirgenmemesi gerektiğini düşünüyorum. İkinci mesaj olarak ise seramik sadece sosyal medya hesabımda paylaşabildiğim veya elimden geldiğince yapabildiğimle sınırlı değil, seramik inanılmaz geniş bir derya. Dolayısıyla akademik eğitimin, bu eğitimin katabileceği vizyonun önemini anlatmaya haddimin dahi yetmeyeceğini ayrıca vurgulamak isterim.