Cam sanatının sınırı yok!

Uzun yıllar farklı sektörlerde çalıştıktan sonra yolu cam ile kesişen Özge Özkara, camların renkleri ve ışıltısının kendisini büyülediğini söylüyor. Zamanla hobisi işe dönüşen Özkara, ''Cam sanatını öğrenip işin içine girince yapabileceklerimin sınırı olmadığını keşfettim. Kullandığımız camların enerjisi olduğunu düşünüyorum. Aldığı ışıkla bulunduğu ortamın enerjisini değiştiriyor.'' diyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

"2017'de Venedik'te Murano Adası'nda cam fabrikalarını ve cam işçiliğini gördüm. Camların renkleri, ışıltısı beni büyüledi. Sonra 'Benim bunu yapmam lazım' dedim ve bir yola çıktım. Cam benim önce hobim, sonra tutkum ve işim oldu." diyen Cam Sanatçısı Özge Özkara, bugün kendi markasıyla ürettiklerini dünyanın bir ucuna gönderiyor. Uzun yıllar farklı sektörlerde çalıştıktan sonra yolu cam ile kesişen Özkara, Ozglassart markası altında hem yeni tasarımlar üretiyor hem de büyük, küçük cam sanatını öğrenmek isteyenlerle atölyeler yapıyor.

Ruh halim çalışmalarıma desen oluyor

Cam sanatının uçsuz bucaksız bir alan olduğunu anlatan Özkara, "Cam sanatında kullandığımız camların enerjisi olduğunu düşünüyorum. Aldığı ışıkla bulunduğu ortamı renklendiriyor ve enerjisini değiştiriyor. Çocukluğumdan beri renkleri, renklerin uyumunu çok severim. Cam sanatını öğrenmek istedim ve işin içine girince yapabileceklerinizin sınırı olmadığını keşfettim. Camla çalışmak çok keyifli, atölye ortamı bile rengarenk." şeklinde konuşuyor. Çalışmalarında çiçeklere, hayvanlara, geometrik şekillere ve kadın yüzlerine yer veren Özkara, o anki ruh halinin desen olarak eserlerine yansıdığını dile getiriyor. Çalışmaya başlamadan önce camı ve renkleri seçtiğini daha sonra projenin ortaya çıktığını anlatan Özkara sanatını icra ederken resim, heykel ve fotoğraf gibi alanları da yakından takip ettiğini belirtiyor.

Hobim işe dönüştü

Bu işe başladığında eserlerini satma düşüncesi olmadığını aktaran Özkara, "Sadece ürettiklerimi paylaşmak için sosyal medyaya koyuyordum. Zamanla özellikle Amerika ve Avustralya'dan çok sayıda takipçim oldu. Ürünleri almak isteyen çoğalınca hobim işe dönüştü. Etsy üzerinden ve kendi e-ticaret sitemden satış yapıyorum. İnsanların evlerinde ya da iş yerlerinde sanatımın yer alması çok hoşuma gidiyor. Özellikle de ışık alan yerde ortamı güzelleştirdiğini düşünüyorum." diyor.

Hobisi ticarete dönüşünce üretimlerinde ne gibi bir değişim olduğunu sorduğumda ise Özkara şöyle yanıtlıyor: "Eskiden aynı çizimden tek parça yapardım. Hep farklı ürünler tasarlardım. Şimdi sipariş geldikçe aynı üründen daha fazla yapıyorum tabii. Ama el işi olduğu için her biri birbirinden farklı oluyor."

Çocukların ilgisi çok güzel

Cam sanatını öğrenmek isteyenler için atölyeler düzenleyen "Çocuk workshopları çok eğlenceli geçiyor. Camın geri dönüşümü hakkında bir çizgi film izliyoruz, sonra biraz sohbet ediyoruz. O kadar ilgililer ki. Onlar için önceden rengarenk camları küçük parçalara ayırıyorum. Kendi diledikleri şekillerde ve renklerde bir panoya yapıştırıyorlar. Sonra onların tablolarını füzyon fırınında fırınlıyorum. Böylece eserlerini evlerine götürebiliyor."

Birkaç farklı şekilde icra edilen cam sanatı hakkında detaylar paylaşan Özkara, "Cam sanatı kendi içinde farklı dalları olan bir sanat. Sıcak ve soğuk camla çalışılan alanlar var. Örneğin alevle şekillendirme ya da cam üfleme ve füzyon teknikleri camın ısıtılarak akışkan halinde çalışılmasıyla oluyor. Vitray ise plaka halindeki renkli camların kesilip şekil verilmesiyle oluşuyor. Bir diğer vitray çeşidi ise camın boyanarak resimlendirilmesi. Füzyon ve vitray başlangıçta aynı prensiple çalışılıyor proje çiziminize göre renkli plaka camları şekil vererek kesiyorsunuz. Vitray yapıyorsanız bakır folyolarla sarıp lehimleyerek birleştiriyorsunuz. Füzyon yapıyorsanız çalışmanızı sarmadan füzyon fırınlarında 800 derecede 10-12 saat fırınlıyorsunuz." şeklinde konuşuyor.