Çağdaş Kocaer: Doğa çok güçlü bir antidepresan

Hayvanlarıyla beraber çektiği yemek yapma videolarını sosyal medyasında yayınlayan fenomen Çağdaş Kocaer: ''Hayvanlar insanların kötü enerjilerini alıp toprağa gönderiyor. Onlar adeta mutsuzluğun panzehiri. Doğa ise çok güçlü bir antidepresan.''

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Instagram'da yüz binlerce, TikTok'ta ise milyonlara ulaşmış durumda takipçi sayısı. İnsanlar, doğanın içinde; hayvanlarıyla birlikte çektiği, tavuklarının malzemeleri yediği yemek yapma videolarını çok seviyor. Tanıştırayım Çağdaş Kocaer, @doga.lezzetleri adlı sosyal medya hesabında yemek yapma videolarını yeni ve eğlenceli bir anlayış getirmiş bir sosyal medya fenomeni. Malatya'nın Yeşilyurt ilçesinde yaşıyor babaannesiyle birlikte. Gerisini ondan dinleyelim: "27 yaşındayım. Üç kardeşiz, ben en küçükleriyim. Ön lisans mezunuyum. Ailem yok, bundan dolayı babaannemle yaşadığımdan yemekleri ben yapıyorum. İlk olarak TikTok'ta yemek yapmaya videoları yayınlamaya başladım. Doğada yaşamayı, yemek yapmayı, hayvanlarla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Yemek yapmak ve doğada kalmak beni motive ediyor. İnsanlardan uzak bir yaşam içerisinde kalmayı tercih ediyorum. Kedileri, tavukları ve kuzuları çok seviyorum, onlarla arkadaş gibiyim. Sabah uyandığımda tavuklara yem verdiğim zaman güne bir sıfır önde başlıyorum ve pozitif oluyorum. Hayvanlar ile birlikte yaşayan ve onlara temas eden insanların diğer insanlara göre daha az yalnızlık hissettiğini düşünüyorum ve ben de doğal hayatın içerisinde büyümüş biri olarak buna sahibim."

DOĞA HAYATI ANLAMLI KILAR

Köyde yaşamak, doğada olmak sana ne hissettiriyor? Köyde yaşamın avantajları ve dezavantajları neler sence?

Doğa insanın manevi ve ruhsal ilacıdır. Doğayla iç içe yaşayanların daha mutlu, daha sağlıklı ve daha yaratıcı olduğu bir gerçek. Doğada geçirdiğim zaman diliminde çok mutlu ve huzurlu hissediyorum. Doğa, mutluluk verir ve hayatı anlamlandırmamıza yardımcı olur. Aslında doğada yaşam, insanı ruhsal ve psikolojik olarak tedavi ediyor. İmkânı ve zamanı olanların doğayla temas halinde olmalarını tavsiye ediyorum. Köyde yaşamak aynı zamanda meşakkatli olsa da insana daima huzur ve mutluluk veriyor. Her yiyeceğin en doğalına ulaşıyorsunuz. Köydeki insanlar şehirdeki insanlara göre daha samimi ve sıcak kanlı. Köyde yaşamanın dezavantajı kış mevsimi. Genellikle çok soğuk ve çetin geçtiğinden dolayı hayvanların otlatılmasından ulaşıma kadar birçok sorunla karşılaşılabiliyoruz.

MUTSUZLUĞUN PANZEHİRİ HAYVANLAR

Hayvanlarla iletişiminden bahseder misin?

Benim tavuk, köpek, kedi, ördek, kaz, tavşan ve kuzularım var. Hayvanları çok seviyorum. Yemek videolarımda sadece tavuklarım gözükse de en sevdiğim hayvan kediler. Küçüklüğümden bu zamana sayısız hayvan besledim ve büyüttüm. Onlara nasıl yaklaşılacağını, duygularını, karakterlerini ve yaşam biçimlerini öğrenmeye ve çözmeye çalıştım hep. Hayvanlar insanların kötü enerjilerini alıp toprağa gönderiyor. Onlar adeta mutsuzluğun panzehiri. Doğa ise çok güçlü bir antidepresan."

DENENMEYEN TARİFLERİ YAPMAYA ÇALIŞTIM

Peki sosyal medyaya neden ve nasıl girdin?

Yemek yapmayı çok sevdiğimden dolayı ve doğada daha önce kimsenin denemediği tarifleri yapmaya çalıştım. Ve bunları sosyal medyada paylaşmak istedim. Yapmış olduğum tarifli yemek videoları insanlar tarafından çok beğenilip sevilince milyonlara ulaştı. Artık takipçilerim farklı yemek tariflerini merakla bekler oldu.

Yaptığın yemekleri video kaydına alırken hayvanlarının dahil olması nasıl başladı?

Aslında benim konseptim doğada yemek yapmak olduğu için yemek videolarını dışarıda çekiyordum. Bundan dolayı tavuklarım ve kedilerim ilk yemek videolarından daha sonrakilere kadar yemeklerime ortaklık konusunda ısrarcılardı. Bu durum da benim hoşuma gidiyor, mutlu oluyordum. Tavukların yemekleri götürmesi ve kaçırması daha öncesinde de vardı fakat ben videolara bunu dahil etmiyordum. Instagram ve TikTok'a yüklemiş olduğum tavuğun tereyağı kaçırması videosundan sonra takipçilerim tavuklarla videoların daha çok gelmesini istediler ve ben de buna ağırlık vermeye başladım.

DOĞA BÜTÜN SIKINTILARI AVUTUR

Nedir gelecek planın, hayalin, nerede olmak ve nasıl yaşamak istiyorsun?

Gelecek planım daha çok kitleye ulaşıp insanlara hayvan ve doğa sevgisi aşılayabilmek. Hayalim ise tavukların da içinde bulunduğu bir restoran açabilmek. Bu hayal olarak kalmasını asla istemediğim bir şey. Öte yandan insan kendisini nereye ait hissediyorsa orada yaşamalı. Benim sevdiğim bir söz var, Anne Frank'in de söylediği gibi "Korkan, yalnız hisseden ve mutsuz olan herkesin ilacı evden dışarı çıkmaktır... Doğa bütün sıkıntıları avutacak güce sahiptir."

İNSANLARIN PSİKOLOJİSİNİ İYİ TUTMAYA ÇALIŞTIM

Deprem sırasında neler yaşadın, hissiyatını bizimle paylaşır mısın?

Babaannemle aynı evdeydik, gece saat 4 civarı büyük bir sallantıyla uyandık. Evimiz büyük hasar almıştı, o gün dışarda sabahladık. Kimsenin eve girecek cesareti yoktu ve ikinci büyük deprem olacağından da kimsenin haberi yoktu. Saat 13.24'te ikinci büyük deprem oldu ve her yer toz bulutu ile kaplandı. Kimse birbirini tanıyamaz oldu ve herkes boş bir alana sığınmaya çalıştı. Ben soğuk kanlılığımı korudum ve ilk olarak babaannemi güvenilir bir alana aldım. Daha sonra da mahallede annesini kaybolmuş iki çocuğu güvenli bir yere bıraktıktan sonra binada kalan yaşlı teyzeyi sırtımda taşıyarak dışarı çıkardım. Deprem olmadan önce de zor bir yaşamım olduğu için ve bu tür olaylara alıştığım için psikolojik direncim yüksekti. Yanımdaki insanların psikolojisini iyi tutmaya, her şeyin düzeleceğini onlara anlatmaya çalıştım. İnsanları mutlu edebilmek için tavuklarımı camiye ve çadıra getirerek onların yüzünde tebessüm oldum.

HAYVANLARIMLA HAYATTA KALMAYA ÇALIŞTIK

Bu süreçte hayvanlarla diyaloğunda neler yaşadın?

Deprem olduktan sonra ben ve enkazda bulduğum başka bir köpek ve tavuklarımla kümese soba kurarak orada kaldık. Yemek videoları çektiğimden dolayı bahçede bulduğum ürünleri pişirerek hayvanlarımla beraber yiyerek 2 gün boyunca hayatta kalmaya çalıştık. Depremden sonra bana çadır prefabrik ev ve birçok kamp malzemeleri gönderen Çiçim ve Aslı Abla'ya da çok teşekkür ediyorum, onları çok seviyorum.