yeliz.coskun@aksam.com.tr
Onların hikâyesi dizi olmaktan da öte, kitaplaştırılıp yeni nesillere aktarılmalı… Zeytinburnu’nun arka sokaklarında, zorluklara omuz omuza göğüs gerdiler. Aralarında madde kullanan bile oldu. Belki de tam ‘Her şey bitti’ dedikleri noktada, ikinci hayatlarına başladılar. Evet, haftalardır hem AK Parti reklamında, hem de TRT 1’deki Tek Yürek isimli diziyle farkındalık yaratan gençlerden bahsediyorum. Onlar Zeytinburnu Belediyesi Buz Hokeyi Takımı... 8 yıl önce Belediye Başkanı Mustafa Aydın ve Kulüp Başkanı Halit Albayrak’ın önderliğinde bir araya geldiler. Aydın, ‘Olmaz’ denilen yerde buz pisti açtı; Albayrak, semt delikanlılarından buz hokeyi takımı kurdu. Başarılarıyla gurur duyduğumuz takım, en son 2016-2017 Süper Lig Şampiyonluğu’nu göğüsledi. AKŞAM Cumartesi hem başarı hikâyesinin gerçek sahipleriyle hem de onlardan ilham alıp reyting rekorları kıran Tek Yürek dizisinin oyuncularıyla buz pistinde buluştu. Zeytinburnu’nun azimli sporcuları başarılarını, Tek Yürek oyuncuları ise gerçek hikâyeyi canlandırmanın heyecanını anlattı.
Tugay Bahşi - Mazlum Kahraman’ı oynuyor
Hayat hikayemiz Mazlum ile çok benziyor
Mazlum, babasıyla problemleri olan aslında hayalini kurduğu aileyi oluşturamamış ama o aileyi yanındaki 5 arkadaşıyla oluşturmuş. Hikâyesini canlandırdığımız arkadaşların bazılarıyla tanıştık, anlattıkları gerçekten uçuk şeyler. Başarıları da bir o kadar büyük… Benim de hayat Hikâyem aslında rolüme benziyor. O yüzden Mazlum’u ve arkadaşlarını anlıyorum. Dizi sayesinde bir nevi hayata hazırlanıyoruz. Oyunculuk ötesindeki katkısı hayat tecrübesi.
Arda Anarat / Umut Kara’yı oynuyor
Bu spor inşallah bizimle daha çok tanınacak
Umut, gerçekten hasta bir karakter. Belli olaylara karşı yeri gelince aspergerli bir kişinin tepkilerini gösterebiliyor. Gerçek hikâyede var olan kullanılan maddeleri dizide işlemiyoruz. Onun yerine karakterlerin sosyal hayatlarındaki karanlık taraflarını yayınlıyoruz. Spor adı altında, kurallar çerçevesinde içinde sert müdahalelerin yasal olduğu buz hokeyi, inşallah bizimle birlikte daha çok insana ulaşır ve bilinir hale gelir.
Hilmicem İntepe - Yiğit’i oynuyor
İlk üç derste ayakta durabilmeyi öğrendik
Yiğit, 6’lı grupta diğerlerine göre daha baskın bir karakter. Karanlık tarafı olan, hayatta kardeşi Osman’dan başkası olmayan birisi. Osman gibi kardeş saydığı 5 kişi daha var. Aslında arkadaş değil kardeşiz. Buz hokeyi dayanışma gerektiren bir spor. Bodrumlu olmamdan kaynaklı hep yaz sporlarıyla ilgilendim. O yüzden buz hokeyi benim için farklı oldu biraz. Artık sahne aralarında dinlenmemiz gerekirken, buzda kaymaya devam ediyoruz. İlk üç dersimiz buz üstünde ayakta durabilmeyi öğrenmekle geçti.
Atakan Yılmaz - Oğuzhan Özgür’ü oynuyor
Derinde kalan gerçekleri oynuyoruz
Oğuzhan, mahalle çocuğu aynı zamanda pistte çalışan güvenlik görevlisi. Arkadaşlarıyla, buz hokeyi arasında bağlantı kurulmasına sebep olan karakter. Hasta bir annesi var. En büyük derdi o. Kendisi koçla birebir bağlantılı ve işi söz konusu. Arkadaşları bunu dikkate almadığı için sinirleniyor. Çünkü Oğuzhan sigortalı bir işte çalışmak ve annesine bakmak zorunda. Gerçek bir hikâyeyi canlandırıyor olmak beni çok etkiliyor. Aslında hiç bilinmeyen, derinlerde kalanı insanlara gösteriyorsun. Tek Yürek’in en değerli özelliği bu. Benim hayatımdaki kırılma noktası tiyatro. Aynı canlandırdığımız hayattaki çocukların buz hokeyiyle tanışması gibi. Bu hikâye aslında bize çok uzak değil. Buz pistine çıktığımda inanılmaz bir adrenalin geliyor. İnsanı motive eden bir spor.
Anıl Tetik - Yusuf Zengin’i oynuyor
Buz üstünde motosiklet kullanıyor gibiyim
Yusuf, soyadı zengin, kendisi fakir bir karakter. Zorluklarla mücadele eden, ablasını çok uğraştıran, tam bir mahalle delikanlısı. Gerçek hikâyeyi ekranlara taşıyor olmamızın karşılığını reytinglerimizden alıyoruz. Başarı hikâyesi dendiği zaman bende her şey duruyor. Çünkü ben de motosiklet yarışlarında milli sporcu olmamla ve 2012 yılında katıldığım bir yarışmada 3.’lük elde etmemle kendi başarı hikâyemi yazdım. Hatta motosiklet serüvenimin başında annem ve babam bile bana inanmıyordu. Ona rağmen 130 kilodan 75 kiloya kadar düşüp şampiyonluğa kadar gittim. Yusuf karakterini oynarken çok şey öğreniyorum. Kendi hayatım için bir nevi eğitim oluyor. O yüzden bu dizinin bana olan katkısı çok büyük. Motosiklet kullanırken hissettiklerimi artık buz pistinde hissediyorum. Dizide yer alacağım daha belli değildi, senaryoyu okur okumaz gidip patenlerimi aldım, eğitime başladım.
Kaan Altay Köprülü - Akif’i oynuyor
6 semt çocuğunun gücü isyanlarından kaynaklı
Akif, tamirhanede çalışan bir çırak. Bir ailesi yok ama o kendisinden 5 tane daha bulup ailesini kendisi kurmuş. Bu yüzden aslında dizimizin adı Tek Yürek… Yaşamadığım, tatmadığım duyguları bu karakterde görüyorum. Bu beni çok keyiflendiriyor. Bu rolü oynarken benden çıktığına inanamadığım duygulara kapıldığım oluyor. Bu 6’lıyı bu kadar güçlü kılan hayatta yaşadıkları eksiklikleri ve güçsüzlükler. Sanki güçleri, isyanlarından kaynaklı. Bence bu müthiş bir hikâye. Projeden önce böyle bir başarının var olduğunu bilmiyordum. Böyle bir hikâyeyi gün yüzüne çıkaran takım takdiri hak ediyor. Onlar sayesinde güzel bir iş yapıyoruz.
MAHALLEDE BAŞIMIZ DİK GEZİYORUZ
Halit Hoca gibi sihirli bir el, hayatınızı nasıl değiştirdi?
Ferhat Yoğurtçuoğlu: Başlarda zorlandım ama Halit başkan bana olan inancını hiç kaybetmedi. Ben de dört elle sarıldım bu işe. Sonra dışardan okullu oldum. Aile olduk. İyi bir birey oldum.
İbrahim Çetin: Abim buz hokeyini bırakınca onun malzemeleriyle ben başladım. İlerde buz hokeyi hocası olmak istiyorum. Özcan Alptekin: Kötü alışkanlıklarım yok artık. Mahallede başım dik gezebiliyorum. Hırsız değilim uğursuz değilim. Sporcu lisansım var. Kendimi ilk kez bir yere ait hissediyorum. 30 gol yiyorduk eskiden, şimdi 30 gol atıyoruz.
Beşir Baş: Biz buza girdiğimizde pisti boşaltıyorlardı. Antrenmanlar yoğunlaştıkça insanlar da bize alıştılar, biz de giyimimize, konuşmamıza dikkat ettik. Kısa zamanda kaynaştık.
Buz üstünde kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
F. Y.: Buzun üzerinde olmak bana kafamdaki her şeyi unutturuyor. Kendimi özgür hissediyorum. Emek verip yaptığım bir işte başarılı olmanın verdiği mutluluk bitmesin istiyorum.
İ.Ç.: Bir zaman sonra buza yeni başlayan çocuklara temel hareketleri öğretmeye başladım.
Ö.A.: Hiç hissetmediğim kadar özgür hissediyorum. Kuşların uçması gibi bir şey benim için. Paka vurup gol atmayı düşünüyorum.
B.B.: Buz hokeyi benim dünyam.
Sizin başarı hikayeniz ‘Tek Yürek’ adıyla artık ekranlarda. İzlerken neler hissediyorsunuz?
F.Y.: Bazı sözler bizim sözlerimiz. Duyunca mutlu oluyorum. Semt bizim, takım bizim, buz bizim. Bu bizim hikayemiz.
Ö.A.: Başlarda çekiniyordum ama şimdi gurur duyuyorum.
B.B.: Biz buz hokeyinden önce de her perşembe televizyonda dizi izlerdik, kendimizi o kahramanların yerine koyardık, şimdi o kahramanlar biziz.
Dizide sizi canlandıran karakterlerle tanıştınız mı? Onlar için neler düşünüyorsunuz?
F.Y.: Dizinin tanıtım gecesinde tanıştım. Cana yakın iyi insanlar. Ö.A.: Bizi bizden iyi anlatıyorlar, Allah onlardan razı olsun.
Kulüp Başkanı Halit Albayrak:
Buz hokeyi sopasını sihirli değnek gibi kullandık
Tüm gençliğimi buz hokeyi mesaisiyle geçirdim diyebilirim. Hayata dönen çocuklar kadar keskin bir dönüş olmasa da onların hayata tutunmasından ilham aldım. Hayalden öte güzellikte günler yaşadık, yaşıyoruz. Bu çocukların, bu sporun, bu kulübün iyi yerlere geleceğini hep düşledim. Güzellikler birtakım zorlukların mükâfatı olarak artarak çoğalınca bu iş beklediğimden de güzel bir noktaya geldi. İlk resmi karşılaşmamızda 37-1 mağlup olduk. Kimse bu mağlubiyet sonrasında bu amaçla kurulan bir kulüpten uluslararası başarı beklememiştir. Biz inandık, iyi işler yapabilmek için çok çalıştık. Gençleri bir bıçak sırtından başka bıçak sırtına (paten çelikleri bıçak misali). Tarifi imkansız duyguların en başında geliyor bu. Elimde sihirli bir değnek olmadı belki ama buz hokeyi sopasını sihirli bir değnek gibi kullandık. Kendimizi ekranda görmek çok ayrı. Hikayenin gerçek olması da çok ayrı bir etki bırakıyor.