Büyük sözü dinleyin!

Koronavirüs salgını nedeniyle risk grubunda olduğundan 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı geldi. Ancak aile fertleri çalıştığı için evin dışında sosyalleşmeye alışan büyüklerimiz haliyle evde durmak istemiyor. Peki en kıymetlilerimizin yalnızlığına deva olmak ve onların birikiminden istifade etmek için neler yapabiliriz?

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Koronavirüs (COVID-19) nedeniyle en çok yaşlılar risk altında. Salgın nedeniyle farklı ülkelerde yaşanan ölüm vakalarındaki yaş ortalaması bu yaş grubu ile ilgili koruyucu önlemlerin önemini gözler önüne seriyor. Bundan dolayı bir süre önce İçişleri Bakanlığı bir karar aldı. 65 yaş ve üstü ayrıca kronik rahatsızlığı olanlara sokağa çıkma sınırlandırması getirildi. Bunun nedeni yaşlılarımızın taşıyıcı olması değil Koronavirüs salgınında ölüm riskinin yaş yükseldikçe artıyor olması. İçişleri Bakanlığı oluşturduğu Vefa Sosyal Destek ekipleri ile yalnız yaşayan yaşlıların ihtiyaçlarını karşılayarak evden çıkmamaları konusunda uyardı. Yaşlı ebeveynler ile evlatlarının birlikte yaşadığı ailelerde sokağa çıkma yasağı neredeyse çatışmalara yol açıyor. Evlerde evlat ve ebeveynler arasında rol değişimi yaşanan bu süreçte evlatlar, büyüklerinin sokağa çıkmaması konusunda yasaklar getiriyor, onları denetim altında tutuyor. Sokağa çıkma yasağına uyanlar kadar olmayanlar yaşlılarımız da var ne yazık ki. Uyarıları dinlemeyip sokağa çıkanların bazıları ise çirkin saldırılara maruz kaldı. Sosyal medya ve haberlerde yayınlanan videolarda da gördüğümüz üzere yaşlılara virüsün taşıyıcısı onlarmış gibi yakışık almayan bazı muamelelerde bulunuldu. Oysa yaşlılarımız bizim en değerlilerimiz. Böyle bir durumda onlara sahip çıkmalı hatta ihtiyaçlarını karşılamamız lâzım. Evde olan büyüklerimizle birlikte vakit geçirerek ve evde yapılabilecek yorucu olmayan bir takım işlerde onlardan yardım isteyip sosyalleşme beklentilerini karşılayabilir, yalnızlıklarını gidermek için sokağa çıkmalarını engellemiş oluruz. Arkadaşlarıyla camide, kahvede buluşan, berberlerde vakit geçiren dedelerimiz ve komşularıyla bir kahve içimi bir araya gelmeye alışkın, sağlık ocağında akranlarıyla dertleşen, torununu parka götürüp getirirken neşelenen büyükannelerimizden dört duvar arasında kalmalarını beklerken onların ne kadar sıkılabileceklerini de göz ardı etmemek gerekiyor. Bu noktada gençlere önemli roller düşüyor. Evin büyüklerine sosyal mesafeyi koruyarak akıllı telefon ve sosyal medya kullanımı konusunda bilgi verebilirler, onların uzaktaki akranlarıyla dijital ortamda buluşmalarını sağlayabilirler. Büyükleri ile aynı evde yaşayan ancak dışarı çıkmak zorunda kalan ev halkının da bu süreçte fiziksel teması keserken kalben ve manevi anlamda yaşlılarla daha çok yakınlık kurmaları çok önem taşıyor. 

YAŞLILARA EVDE ÜRETİM İMKÂNI VERİLMELİ

SELMA TOPKARA / İLETİŞİMCİ

Annemle babam 69 yaşında. Annem kendini meşgul edecek küçük şeyler bulabiliyor. Mesela torunlara yelek örüyor. Zaten Kanal 7 dizileri var onun.

Babam da ilk zamanlar bütün gün haber kanalı izliyordu. Zaten evde tek ilgi alanı haber kanalları. Sokağa çıkma kısıtlaması gelmeden önce bir kez ormana gitti. Yabani meyve ağaçlarını aşılamak gibi bir tutkusu var. Ama artık sürekli evde. Mesela az önce “çok yorgunum” dedi. Çünkü bir şey üretemiyor, bedenen değil psikolojik olarak yoruluyor. Onlara bir meşgale bulmamız lâzım. Evde onları oyalayacak, hayatın kenarına itilmiş gibi hissettirmeyecek, fiziken rahatsız etmeyecek herhangi bir şey. Onları koruyacağız diye eve hapsettik ama sağlıklarını koruyalım derken psikolojilerini bozuyoruz.

BİZ EVDE NE YAPIYORUZ?

Televizyondaki rutin yayınlar bir süre sonra boğuyor insanı. Bir kaç akşamdır Mecid Mecidi filmleri açıyorum ailece izliyoruz. Onları çok beğendiler. Ama günümüz Türk filmlerini anlamakta zorlanıyorlar. Namazlar vaktinde ve kesintisiz kılınıyor. Babam Kur’an okuyor.Torunlarla her gün 1-2 kez görüntülü konuşuluyor. Ben tüm gün evdeyim ama kendi odamda çalışmak zorundayım. Her sabah bağışıklık güçlendirici sarımsak limon kürümüz var, her akşam ıhlamur bitki çayı seansımız var. İlaçlar düzenli alınıyor. Gündüz fırsat buldukça bir salona gidiyorum haberlerdeki son durumu soruyorum. Kız kardeşim evde ama o da sürekli yanlarında olamaz. Özellikle alışveriş gerektiğinde erkek kardeşlerim geliyor. Herkes evinde 15 günü doldurup bir belirti vermeyince (çok şükür) torunları getirdiler. Çok mutlu oldu hem bizimkiler hem torunlar. Özetle ve en önemlisi isteyen – talep eden yaşlılara evde bir şey üretme imkanı verilmeli, virüsten değil sıkıntıdan zarar görecekler bu gidişle.

GÜNLÜK RUTİNLER DİJİTAL ORTAMA TAŞINDI

SALİHA EREN / DİJİTAL İÇERİK ÜRETİCİSİ

Yaklaşık üç haftadır evden çalışıyorum. Benim için mekân dışında iş yoğunluğu değişmedi. 61 yaşındaki annem için de aynı şeyi söyleyebilirim. O da son birkaç hafta içinde birkaç kere markete çıkmak dışında sokaktan ayağını kesti. Günlük rutinine evde devam ediyor. Tabi yapılan uyarılarla birlikte tefsir dersleri ve haftalık Kuran cemiyetlerine de ara verdiler. Ama Whatsapp üzerinden aynı düzende gidiyorlar. Dua gruplarında hatimler okunuyor, salâvatlar, İhlaslar dağıtılıyor, dualar dualara katılıyor. Annemi normal zamanlarda boş otururken yakalamak imkânsızdı. Cep telefonunda bile yakalasam Pinterest’ten ya yemek tarifi ya örgü modeli bakıyordur. Son günlerde buna diğer aile bireyleriyle grup halinde video görüşmeleri de eklendi. Hani bu aralar ekşi mayalı ekmek modası var ya, bizde pek heyecan yaratmadı. Çünkü annem benim çocukluğumdan beri zaten ekmek yapıyor. Kısacası annemin zamanı nasıl geçireceğim, bu nasıl geçecek gibi bir derdi yok. Tedbirini alıyor, Rabbine sığınıyor ve işine bakıyor.

TEKNOLOJİYLE TANIŞTIRIN

Evin büyüklerinin başı teknoloji ile hoş değildir genelde. İşte size fırsat. Onları teknoloji ile buluşturun. Ama onların hızlıca anlattıklarınızı kavramalarını beklemeyin. Unutmayın onlar radyonun popüler olduğu bir dünyaya gözlerini açtılar. Sizin gibi dijital dünyaya doğmadılar. Onlara akıllı telefonların sesli arama, görüntülü arama fonksiyonlarını öğretin. Sosyal medyadan hobileri ile ilgili videolar açıp ilgilerini geliştirmelerini sağlayın.

Her akşam uzakta olan akrabalar ile görüntülü aramalar gerçekleştirerek aile bağlarını canlı tutun. Yine yaşlılarınız ile hafızalarını güçlendirecek oyunlar oynayın. Bulmaca, puzzle, sudoku çözün. TRT arşivden onların gençlik yıllarına ait görüntüler bulup o dönemle ilgili sorular sorun.

Birlikte yemek yapın. Annemizin, anneannemizin, babaannemizin el lezzeti her zaman farklıdır. Onların yaptığı yemeğin lezzetini kendiniz yapsanız bile tutturamazsınız. Birlikte geleneksel yemekler pişirin. Yöresel yemeklerin yapılışını videoya kaydedin. Ev içerisinde birlikte egzersizler yapın.

SOHBET EDİN, AİLE TARİHİNİ DİNLEYİN, BİRLİKTE ŞARKILAR SÖYLEYİN

Peki anneanne, babaanne ya da dedelerimiz ile evde neler yapabiliriz? Bizden size birkaç öneri.

• Aile büyüklerini evde tutmanın en önemli yollarından biri diğer bireylerin de evde kalmasını sağlamak. Herkesin kurallara uyduğu bir ortamda onlar da dışarı çıkmakta ısrarcı olmazlar.

• Onlarla sohbet edin. Yarım asrı devirmiş, birçok şey yaşamış ve yakın tarihe tanıklık etmiş büyüklerinizin anılarını ses ya da video kaydına alın. Ailenizle ilgili yapacağınız sözlü tarih çalışması çocuklarınız için de anlamlı bir miras olacaktır.

• Onlara eski bayramlardan, kandil gecelerinden, gelenek ve göreneklerinden bahsetmelerini isteyin. Düğünlerde, doğumlarda, cenazelerde neler yapılırdı bu kez can kulağıyla dinleyin.

• Onlarla sohbet edin. Yarım asrı devirmiş, birçok şey yaşamış ve yakın tarihe tanıklık etmiş büyüklerinizin anılarını ses ya da video kaydına alın. Ailenizle ilgili yapacağınız sözlü tarih çalışması çocuklarınız için de anlamlı bir miras olacaktır.

• Birlikte şarkılar, türküler söyleyin. Çocukluklarında ilk dinledikleri ve hatırladıkları türküleri sorun. Yöresel deyişleri, deyimleri hikayeleri ile öğrenin onlardan, masallar anlattırın.