''Büyüdüğüm yer sanatımın şivesini oluşturuyor''

Bugünlerde Karma adlı sergisiyle sanatseverlerle buluşan Gürbüz Doğan Ekşioğlu çalışmalarının büyüdüğü yerlerden izler taşıdığını söylüyor: ''Ne üretiyorsam benden bir parçadır. Eserlerim bilincimin ve bilinçaltımın dışa yansıması aslında. Yetiştiğim aile, çevre benim işlerimin şivesini oluşturuyor. Yaz aylarında geceleri köyde sırtüstü harmana yatar gökyüzündeki binlerce yıldızı izlerdim. Yıldızlı resimlerimin kaynağı oradan geliyor.''

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Dünyaca ünlü grafik sanatçısı Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Brieflyart ev sahipliğinde Karma adlı sergisiyle sanatseverlerle buluşuyor. 27 uluslararası, 44 ulusal olmak üzere toplam 71 ödül alan ve eserleri dünyaca ünlü dergilere kapak olan sanatçının eserlerini 18 Eylül'e kadar ziyaret edebilirsiniz. Farklı teknikte daha önce yaptığı çalışmaların yer aldığı sergiyi Ekşioğlu şöyle anlatıyor: "Sergide 0.1mm rapido ve rapido mürekkebi ile tarayarak oluşturduğum işler, fotoğraf, tuval üzeri akrilik, fineart baskı ve yine baskıların üzerini yeniden boyayarak baskı+orijinal ürettiğim eserlerden oluşuyor. Sergideki parçaların seçimini Brieflyart Galeri yöneticisi Baran Curoğlu ve sergi küratörü Nilgün Yüksel yaptı. Her resmim ayrı bir hikâyesi olsa da işlerimin izleyicilere ileteceği duygu biçimi onların birleştirici yanı olacak. Nasıl ki bir şairin her şiiri ayrıdır ve buna rağmen şiirlerin o şaire ait olduğunu anlarız, benim işlerimde de böyle bir bütünlük olduğu söylenir. Sergide yaklaşık 40 civarında eserim sergileniyor. Sergi bilinen eserlerimden oluşsa bile sergi ortamında bu işleri bir arada görmek onları daha etkili yapıyor."

HERKES KENDİNDEN BİR ŞEY BULACAK

Sergiye gelenlerin kendi dünyalarından da bir şeyler bulabileceğini belirten Ekşioğlu, "Aynı ülkenin, aynı dünyanın insanlarıyız. Benim diğer insanlardan farkım düşündüklerimi, hissettiklerimi sanatım ile dışa yansıtabilmem. İşlerim bu yüzden insanlar tarafından kabul görüyor. Sergime gelenler de kendi dünyalarını yansıtan işler görecektir diyebilirim. Ben tek bir mesaj vermek istesem de her izleyici farklı bir mesaj algılayabilir ve bu doğaldır." diyor.

Ekşioğlu'nun çalışmalarında daha çok kedi, kuş, kitap, kahve, yıldız ve saatleri görüyoruz. Bunların hepsinin aslında bir anlamı olduğunu dile getiren sanatçı sözlerine şöyle devam ediyor: "Doğduğumuz ailenin, büyüdüğümüz bölgenin şivesi bizlerin konuşma şeklini belirler. Yetiştiğim aile, çevre, ülke ve aldığım eğitim de benim işlerimin şivesini oluşturuyor. Örneğin; yıldız ve ayın olduğu birçok çalışmam var. Yaz aylarında geceleri köyde sırtüstü harmana yatar gökyüzündeki binlerce yıldızı izlerdim. Yıldızlı resimlerimin kaynağı odur. Yıldızlara bakıp hayal kurmasaydım belki bugün bu konuya ilişkin resimlerim olmayacaktı. Ne üretiyorsam benden bir parça. Eserlerim bilincimin ve bilinçaltımın dışa yansıması. Ayrıca sanatımı benden önceki ve aynı dönemde yaşadığım sanatçılar ile şiir, edebiyat, felsefe, sosyoloji, psikoloji, astronomi gibi farklı alanlarda besler."

ESERLERİM İNSANLARA HAYAL KURDURSUN

Yaklaşık yarım asırdır sanatla iç içe olan Ekşioğlu çizmeye nasıl başladığını ve bu süre içinde eserlerindeki dönüşümü şu sözlerle anlattı: "Karikatüre lise yıllarında evimize giren gazetelerdeki karikatürlerden etkilenerek başladım. İlk karikatürüm 1977 yılında güzel sanatlar grafik sanatlar bölümünde okurken çizmiş ve yarışmada ödül almıştım. O yıllardan itibaren çizmeye devam ediyorum. Şimdiye kadar hiçbir dergi ve gazetede profesyonel olarak karikatür çizmedim ama belki yüzlerce, binlerce illüstrasyonum basılı medyada yayınlandı. Kâğıt üzerine 0.1 .m rapido ile tarayarak yaptığım işler, yağlıboya, akrilik ile tuval üzerine eserler, fotoğraf ve üçboyutlu malzeme ile ürettiğim çalışmalar ve dijital olarak yaptığım işler var. Önceden daha toplumsal ve felsefi içerikli eserler üretirken şimdi daha romantik ve fantastik konulu resimler yapıyorum."

Eserlerinde hep bir mesaj var Ekşioğlu'nun. Ve her sanatçının bir şeyler anlatmak amacıyla eserler ürettiğini dile getiriyor: "Her sanatçı, bir duyguyla ve bir şey anlatmak amacıyla resmini yapar. Boş bir kâğıt veya tuval sanatçının bir şey ( belki hiçlik) anlatmak istediği resim olabilir... Sanatçı sadece kendi duygu ve düşüncelerini, iç dünyasını ortaya koymak için üretmeli. Yani sanatını kendini ifade edebilme yöntemi olarak icra etmeli. Ben eserlerimi bir mesaj vermek ve izleyicinin hayal kurması için yaparım."

NFT SANAT HAYATINA BOMBA GİBİ DÜŞTÜ

Ekşioğlu'nun farklı alanlarda yaptığı çalışmalar olduğu için kimi onu karikatürist kimi ressam kimi de illüstratör olarak tanımlıyor. O ise kendini işleri grafik kökenli olduğu için grafik sanatçısı olarak tanımlıyor. Başarılı bir kariyeri olan, üretmeye ve yeni şeyler sunmaya devam eden sanatçının bu zamana kadar birçok çalışması dünyaca ünlü dergilere kapak olmuş. Bu durumun sanat kariyerini olumlu yönde etkilediğini dile getiren Ekşioğlu, "Bitki türleri gibi illüstrasyonda da çeşitli türler var. Benim üretimlerim New Yorker dergisi anlayışıyla başka yayınların tarzıyla uyum sağladı ve kabul gördü. New Yorker, 1925 yılından buyana her hafta yayınlanan çok ünlü bir dergi, orada yayınlanınca paralel olarak etkisi de çok oldu. Bu etki benim sanat kariyerime de yansıdığı için bendeki yeri çok değerli. Ben her fırsatta bir şey yapmaya çalışırım, bu nedenle binlerce iş üretmişimdir. Belki bu röportajı yaptıktan sonra dijital olarak yeni bir iş yapabilirim..."

NFT dünyası hakkında ne düşündüğünü de soruyorum Ekşioğlu'na... Bu kadar önemli eserlere imza atan ve sanata bu kadar emek veren biri olarak bu dünya hakkında ne düşüyordu merak ediyorum. Şöyle cevap veriyor: "NFT sanat alanına birdenbire bomba gibi düştü. Bazı isimler bu alanı aktif kullandı ve çok para kazandı ve kazanmakta. NFT'nin ilk gündeme geldiği dönemde benimle de çalışmak isteyen ajanslar oldu. Bu konuda henüz netleşmiş bir kararım ve bir kurumla profesyonel iş birliğim yok. Bu alanda bundan sonra ne olacak ben de merak ediyorum."