Bu eller hem şifa dağıtıyor hem de sanatla uğraşıyor

Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Beyin Cerrahi Kliniği İdari Sorumlusu Doç. Dr. Ömür Günaldı, mesai saati içerisinde insanlara şifa dağıtırken günün yorgunluğunu ise sanatla atıyor. On masal kitabı yazan, yağlıboya resimler yapan Günaldı, şimdi de hastanede sağlık çalışanlarının yer aldığı tiyatro kulübü ile sahnede yer alma hazırlığında.

BÜLENT ŞANLIKAN / bulent.sanlikan@aksam.com.tr

Meslek gereği sürekli beyinle uğraştıklarını, beyin tümörü başta olmak üzere birçok rahatsızlıklar gördüklerini belirten Doç. Dr. Ömür Günaldı, bunun bir süre sonra insanda egoya yol açtığına dikkat çekti. Bu egonun kırılmasının önemine işaret eden Günaldı, bunun içinde hekimlerin bir hobisinin olması gerektiğine işaret etti. Günaldı, kendisine hobi olarak edebiyatı, müzik, resim ve tiyatroyu neden seçtiğini ise AKŞAM'a anlattı.

MASAL UYDURMAYA BAŞLADIM

"Biri 16, biri 14 yaşında iki çocuğum var. Okul öncesi dönemlerinde onlara masal anlatmayı çok seviyordum. Ancak bir süre sonra evdeki masal kitapları tükendiğinde kafamdan uydurmaya başladım. Bir süre sonra baktım ki uydurabiliyorum. Kızım ilkokuldayken öğretmeni ödev vermiş masal yazması gerekiyordu. Ona yardımcı oldum. Baktım anlattığım masalı sistematize de edebiliyorum. 'Ben yazabilir miyim' diye düşündüm. Fakat alanımdan çok farklı olduğu için yazdıklarım taslak halinde kaldı. Adana'dan İstanbul'a tayinim çıktığında Beyin Cerrahi Kitabı çıkardık. O kitabın yayınevi sahibine bahsettim, okudu çok beğendi. İlk kitabım Gölgenin Rengi oradan çıktı."

YAZARLIK EĞİTİMİ ALDIM

"Gölgesini kaybeden bir çocuğun neler yaşayabileceğini düşündüm. Hele hele o gölgesi onun en yakın arkadaşıysa. İlk kitapta gölgesi siyah renkli olmasını istiyor Mehmet'ten. Acaba gölge renkli olsa nasıl olur hayatımızda ve bu gölgenin renkli olmasının yollarını nasıl sağlayabiliriz sorusu biraz da merak uyandırıyor. Sonra bu kitabı yazdım, resimlerini de güzel sanatlarda okuyan bir öğrenciye çizdirdim. İlk kitabı bastıktan sonra çok beğenilmesine rağmen bazı eksikler olduğunu gördüm. Bu işin eğitimini almam gerektiğini fark ettim. Ve Nuzhet Kohen Fins'in çocuk masalları yazma atölyesinde eğitim aldım. Bu işi eğitimli bir şekilde yapmanın ne kadar önemli olduğunu gördüm ve bu kitabın tekrar baskısını yaptık."

DOĞRU ALGIYI VEREBİLMEK GEREKİR

"Çocuklar doğrudan telkin almaz reddeder. Bildiği yolda gitmek ister ya da kendisine hoş gelen şeyi yapmak ister. Çocuklara işin sözün doğrusunu öğretmek için ne yapmamız gerektiğini araştırmaya başladım. 'Çocuklara fark ettirmeden masalla onların bilinçaltına hitap edebileceğim şeyler yapabilir miyim' diye düşünüp Hipnoz ve Algı yönetimi kursuna gittim. Çocukların davranış kalıplarını daha iyiye, daha güzele, daha faydalıya yöneltmek için ne tarz cümleler kullanmam gerektiğini anladım. Bu süreç içerisinde on kitap bastık. İki tane daha taslak var. Masal kitaplarının yanı sıra yağlıboya resimler de bir başka hobi alanım oldu."

TİYATRO SOSYALLEŞME İÇİN ÖNEMLİ

"Mesleki dejenerasyondan kurtulmak için ilgilendiğim hobilerimin hep içe dönük şeyler olduğunu fark ettim. Yağlıboya resim, masal kitapları kendi başıma, kendi içime kapanarak yaptığım şeyler. Bunlar beni mutlu ediyor, mesleki stresi atmama yardımcı oluyor ancak sosyal anlamda bir katkı sağlamıyordu. Kızım ve oğlumu küçüklüklerinden beri tiyatro kursuna gönderiyordum. Hem sahnede, hem iletişimde, hem ekip halinde çalışma performanslarını artırma yönünde onlara çok faydası olduğunu gördüm. Bunun için tiyatroya yöneldim. Bu hastanenin kuruluşundan beri buradayım. Üç ayrı beyin cerrahi kliniği, bir yoğun bakım, altı ameliyathane ve yirmi poliklinikten oluşuyor bizim bölümümüz. Kimsenin kimseden haberi yok. 'Ekipçe çalışma ruhunu en iyi nasıl geliştiririz? Tiyatro kursu neden olmasın' diye düşündüm. Yönetimden izin alarak çocuklarımın tiyatro eğitmeni Onur Güler Hoca'dan rica ettim. Hastanede hekim arkadaşlarımız, asistanlarımız, hemşirelerimiz ve sağlık çalışanlarının yer aldığı Tiyatro Kulübünü kurduk. Şu anda haftada iki gün 17.00-20.00 arası üç grup olarak tiyatro kursuna devam ediyoruz. Beyin cerrahının o üzerindeki ağır yükü bırakıp bambaşka bir şeye dönmesi çok güzel. Biz bu süreç içinde çok eğleniyoruz ve yılsonunda bir oyun sergileyeceğiz."