Bolu’nun tescilli tatlısı Bolubeyi

BEYZA AY FİDANCI
tadindaturkiye@gmail.com

Doğa turizmiyle, tarihi ve doğal güzellikleriyle ülkemizin cennet köşelerinden biridir Bolu… Tüm renklerin birbiriyle ahenk içeresinde dans ettiği Anadolu’muzun cennet köşesi adeta. Günü birlik gezi ve ziyaretler için en fazla ziyaret edilen yerlerin başında gelen Bolu onlarca tarihi mekân ve muhteşem manzaralara sahiptir.  Türkmenlerin 11.yüzyılda bölgeye yerleşmesiyle Boli ismini almış, Osmanlı dönemindeyse Bolu olarak anılmaya başlamış ve günümüze kadar gelmiştir. Bolu denildiğinde ilk akla gelen Köroğlu olsa da, çam kolonyası, fındık şekeri, bolu çikolatası, kozalak reçeli, çam balı ve bolubeyi tatlısı da meşhurdur.  Ulaşım kolaylığı avantajını yaşayan Bolu, Abant Gölü, Yedi Göller Milli Parkı ve kayak merkezleri oldukça ilgi çeker. Seben Dağları eteklerine kurulmuş, ormanlarla kaplı, sakin bir dinlenme yeri olan Bolu, yine kaplıcalarıyla da meşhurdur. Peki, sadece bunlar mı, değil tabii. En önemli

şöhreti ise dünyaca ünlü aşçıları…

Mengenli aşçılarıyla meşhur

Özellikle Mengen ilçesinde yetişen ünlü aşçılar Bolu mutfağının da oluşmasında ve gelişmesinde önemli paya sahip. Asıl şöhretiyse, Osmanlı Padişahı I. Ahmet’in Mengenli aşçıları saraya getirtmesi ve mutfağını onlara emanet etmesiyle başlamış. Bu gelenek yıllarca devam ederek, en iyi aşçıların da Bolu’dan çıkmasını sağlamıştır.  Aşçılar ülkenin dört bir yanında el üstünde tutulurken, yurt dışında da birçok yerde karşınıza çıkacaktır.

Aşçılık Festivali’nİN ev sahibi

Son derece gelişmiş olan Bolu mutfağında uluslararası yemeklerin yanı sıra yerel lezzetler de ön planda. Öyle ki, Aşçılık Festivali’ne bile ev sahipliği yapar durumda. Ayrıca, ülkenin en farklı ve ilginç mutfak kültürünü yansıtan mekânlardan Yurdaer Mutfak Sanat Merkezi de Bolu’da yer alıyor.  Mutfak kültürü üzerine sohbet ettiğimiz bir çifti de tanıştırmadan geçmeyeceğim. Yıllarca medya sektöründü hizmet verdikten sonra, hazır mutfak sektörünün öncü firması Eurodekor’un  İncirli Caddesi’ndeki mağazasını işleten Bekir Gözüm ve Gülsüm Gözüm çiftinin en önemli uyarısı kulağıma küpe oldu: “En leziz yemekler ve tatlar doğal ürünlerle yapılan mutfaklardan çıkar.” Günümüzde doğal ürünleri o kadar arıyoruz ki, nerede eski tatlar dememizin de belki en önemli sebebi doğallıktan uzaklaşmak diye düşünüyorum. Tescilli tatlarının başında geliyor. Bolu mutfak ve lezzet konusunda bu kadar meşhur olması birçok ürünün de tescillenmesine sebep olmuş. Bunlardan biri de ‘Tadında Türkiye’nin konuğu Bolubeyi tatlısı.  Yayla çorbası, Mengen pilavı, saray helvası, coş hoşafı, ekmeğinin yanı sıra, büyük titizlikle hazırlanan Bolubeyi tatlısının tarihi her ne kadar çok eskilere dayanmasa da geleneksel yerini alarak, ilin tescilli tatlarının başında gelmeyi başarmıştır.

MALZEMELER

Hamuru için:

l 2 su bardağı un l 1.5 su
bardağı su l 50 gram margarin 
l 4 yumurta
Kreması için:
l 3 su bardağı süt l 1 su
bardağı şeker l 1 bardak un
l 1 paket vanilya
YAPILIŞI
Bolu beyi tatlısı için  bir tencereye su alınıp kaynatılır. Margarin eklenip eritildikten sonra un eklenir ve pişirilir. Hamur soğumaya alınır,. soğuk hamura yumurtalar teker teker eklenir. Mikserle karıştırılan karışım krema torbasına alınıp şekil verilir. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirilir. Krema için tüm malzeme bir tencereye alınıp karıştırılarak pişirilir. Soğuyan tatlı hamurlarının arasına krema yayılır.  Saray helvası ile üzerine çikolata sosu sıkılır. Afiyet olsun.