Bitmeyen dertler, bitmeyen sınavlar

Dans ve müziği artık daha dozunda vermeye çalışarak, insan hikâyelerini tatlı, neşeli bir üslupla vermeyi başaran günümüz Bollywood filmlerinin arasında hakkıyla yerini alan bir yapım Bitmeyen Sınav. Film, en alt tabakadaki bir gencin büyük adam olma idealine ulaşmak için verdiği mücadeleyi bizdeki ''Kader gayrete âşıktır'' düsturunu özetler bir anlatıyla perdeye taşıyor.

MUKADDER GEMİCİ / cumartesi@aksam.com.tr

Seneler önce üniversite sınavına girerken "Benim çocuklarım herhalde bu sınava girmez" diye düşündüğümü gayet iyi hatırlıyorum. Ama yanılmışım, ÖSS ve ÖYS olan sınav adları değişti; TYT ve AYT'ye dönüştü sınavlar. Bir de lise geçiş sınavları var, en son onun adına da LGS şeklinde karar kıldık. Ama bitmiyor, bir de çeşit çeşit KPSS'miz, ALES'imiz var. Listeyi uzmanlıklara göre uzatmak mümkün. Bir de yakınlarda şu bölüm mü bu bölüm mü, şehir dışı mı İstanbul mu, özel mi, devlet mi, yüzdelik uygun mu, hangisini önce, hangisini sonra yazsak dikenli sorularıyla bir de tercih dönemi geçirmişken, "Bizdeki sınav sistemi kolay değil" diyeceğim ama artık diyemiyorum, çünkü 12th Fail filmini seyrettim. Aslında 12.Başarısızlık (veya Yanlış/Hata) anlamına geliyor filmin adı ama Bitmeyen Sınav şeklinde çevrilmiş. Hakikaten bitmeyen bir sınav bu film!

Kahramanımız Manoj Kumar Sharma, genç bir delikanlı. Eşkıya ve hırsızlarıyla kötü bir şöhrete sahip Hindistan'ın Chambal bölgesinde, fakir bir hayat içinde yaşıyor Manoj ve 12. sınıfı bitirmek üzere. Okulu bitirmesi çok kolay çünkü kopya çekmek gayet sıradan bir hadise o bölgede. Daha doğrusu düzen böyle, bu okulda sınavlar kopyayla geçiliyor. Haksızlığa uğrayanların şikâyetlerinin dikkate alınmadığı, orman kanunlarının geçerli olduğu, kamu görevlilerinin rüşvet çarkı içinde yer aldığı, sistemin yozlaştığı bir yer olarak tasvir ediliyor Chambal.

ACI İÇİNDE BİR SINAV MARATONU

Bu basit sınavın yapılacağı gün okula gelen dürüst komiser bu bozuk düzene müdahale ediyor, kopyaya müsaade etmediği gibi başka noktalara da dokunuyor ve neticede kısa sürede başka bir yere tayini çıkıyor. Fakat geride Manoj'a şu şekilde büyük bir inanç bırakıyor "Güç, dürüst bir adamın elinde olursa fark yaratabilir." Çünkü Manoj'un babası haksız yere işten uzaklaştırıldığında, tuktuklarına (basit taşıma aracı) el konduğunda, bu dürüst kamu görevlisinin dik duruşunu görüyor ve toplumun en alt, en fakir, en kaybeden sınıfındayken imkânsız bir hayal kuruyor Manoj ve komiser olmaya karar veriyor! O dürüst adam gibi olacaktır, hedefi budur artık Manoj'un. Bir sonraki yıl 12.sınıf bitirme sınavlarını herkes kopya çekerek geçerken o kopya çekmeden, hakkıyla kazanıyor.

Bütün aile polis olmayı başarabilmesi için yekvücut arkasındadır Manoj'un. Ninesi biriktirdiği bütün parasını verir Manoj'a "Git ve o üniformayı giyip gel" diyerek. Aile sahnelerinde evin annesi rolünde Geeta Aggarwal Sharma'nın üzüntüsüyle, sevinciyle çok akılda kalıcı, duygusunu gayet iyi aktaran bir oyunculuğu var.

Sadece aile sahnelerinde değil, film boyunca duygu efektine gayet dramatik sahnelerle dokunuyor yönetmen. Duygu teline sık basıyor. Ama olay akışının hızı nedeniyle uzun uzun kalamıyorsunuz duyguda, kahramanın başına hemen dramatik başka bir hadise daha geliyor çünkü. Acı içinde bir sınav maratonu koşuyor Manoj!

İMKANSIZLIKLAR İÇİNDE BAŞARMAK

Fakir ama gururlu bir genç vardı ya hani, Türk seyircisinin çok iyi bildiği o genç işte Manoj. Ne yiyecekse, ne elde edecekse çalışarak alın teriyle kazanarak elde edecek, aksini kabul etmeyecek. İzzet-i nefsine dokunan bir durumda ise kendisine kast edenin dimdik karşısına geçecek ve terliğini kafasına geçirecek! Terlik sahneleri tatlı bir espri getirmiş filme. Manoj rolündeki Vikrant Massey övgüyü hak ediyor, gariban halk çocuğu rolünün hakkını sonuna kadar veriyor.

Şehre ilk geldiğinde beklediği polislik sınavlarının kaldırıldığını öğreniyor Manoj, daha fena haller de geliyor başına burada. Aç bilaç haldeyken yolu Pritam Pandey ile kesişiyor. Pandey diyor ki daha büyük sınavlar var, polislikten, komiserlikten daha etkili ve büyük adamlar olma ihtimali; UPSC sınavı!

İşte bundan sonra Hindistan'ın zorlu, "Aman Yarabbi!" dedirten sınav sistemine aşina olmaya başlıyoruz. Dört hakkı var sınava girenlerin, toplumun alt tabakalarından gelenlerin ise altı hakkı bulunuyor. Hint toplumunun çağlar boyunca iliğine kemiğine işlemiş kast sisteminin bugüne yansıyan yüzünü görüyor seyirci. İmkânsızlıklar içinde başarmak kolay değil, dünyanın hiçbir yerinde kolay değil. Ama Hindistan gibi kast sisteminin olduğu, geleneksel kodların hâkimiyetinin devam ettiği ülkelerde daha zor olduğu da bir gerçek. Koçluk sistemi var, bizdeki dershanelere benzer kurslar. Bir şey olmaya çalışan milyonlarca genç, ailelerin döktüğü paralar... (Bir arkadaşım okumaya hayli düşkün ilçelerinde hayvancılık yapanların damında bir büyükbaşın daima dershane parası için ayrıldığını anlatmıştı, hatırlamamak elde değil.) Dershane sisteminin bizdeki reklam benzerliği de dikkat çekici; afişler, panolar, ilanlar; "Filanca yılın filanca birincisi bizim öğrencimiz!"

İYİLER DAİMA KAZANIR

Artık öğrendik; gençler birkaç aşamalı UPSC sınavını geçmek, sonunda da mülakata girmek zorundalar. Birkaç aşama şeklinde özetlediğim sınavlar, Manoj gibi Hintçe eğitim alan yani 1-0 geriden gelen, alt tabakadan biri için çalışmak, daha fazla çalışmak ve çok daha fazla çalışmak demek. Hatta birkaç defa da başaramamak... Evden uzak, beş parasız, hep çalışarak gerektiğinde tuvalet temizleyerek... Küçük yan hikâyeler de var filmde, başaramayanların hikâyeleri; ebeveynleriyle ilişkileri sorunlu, hâli vakti yerinde ama çalışmayanlar, annesi babası hep yanında destek olanlar, Manoj gibi etiyle tırnağıyla mücadele edenler, kazananlar, kaybedenler...

İyi ve kötü tanımları net yönetmenin, masal anlatır gibi anlatıyor zaten. İrade sahibi, azimli iyilerin daima kazanacağına duyduğu inanç var filmin merkezinde. Bunca çileyi, bunca eziyeti çeken Manoj'a, Manoj gibilere duyduğu sevgi ve yakınlık. Filmin Manoj Kumar Sharma'nın gerçek hayat hikâyesinden uyarlandığını bilince, daha da güçleniyor bu fikrî zemin. Bizdeki "Kader gayrete âşıktır" düsturu bu filmin özeti dense yeridir. Gayreti öyle yoğun ki kahramanın, baştan ayağa bir irade hâli sergiliyor. Onun da çözüldüğü, pes ettiği bir an var elbette, o da etten kemikten bir insan nihayetinde ama düştüğü yerden yeniden kalmasını da biliyor. Ayrıca kendisi gibi olanlar için başarma sorumluluğu var artık üstünde, o aşamaları geçtikten sonra geri dönemez.

HİNT FİLMİ KALIPLARI DIŞINDA BİR YAPIM

Yönetmen Vidhu Vinod Chopra, kendi toplumunun asırlara dayanan kurallarını insanî mesafeye çekmeye çalışıyor bu filmle. Ülkesine, insanına sıcak bir selam verirken sistem/düzen eleştirisini, sistem/düzen içindeki dürüst insanların varlığını belirterek yapıyor. O bildiğimiz, hatırımıza geldiğinde bizi gülümseten, ince sesli kadın seslerinin şarkılarına, gösterişli elbise ve danslarına şaşkınlıkla baktığımız Hint filmi kalıbının dışında bir film yapmış. Drama halini korumak için çaba sarf etmiş, bazılarına fazla gelebilecek bir duygusallık atmosferini adeta sabitlemiş. Bazen Hint filmlerinin neşe ve müziğine, yaklaşmış ama asla tam olarak dansa kaldırmamış sahnedeki herkesi, alışageldiğimiz gibi. Tatlı, sıcak, duygu dolu, umudu, defalarca yenilse de yeniden başlamayı, azmi yücelten bir film yapmak istemiş ve başarmış.

Aşk da var filmde, temiz ve saf bir aşk. Shraddha (Medha Shank) ve Manoj'un aşkı inandırıcı. Shraddha'nın ailesiyle olan meselelerine bakınca, kız evlat sahibi geleneksel ailelerin meselelerinin, yaklaşımlarının dünyanın her yerinde ne kadar benzer olduğu görülüyor.

Dikkatli bir seyircinin, filmi kendi dilinde izlerken Hintçe'nin günlük konuşma dili içindeki hâkim İngilizce'yi fark etmemesi mümkün değil, koskoca bir sömürge tarihi günlük hayat içinde öylece duruyor.

Bollywood meğer Bombay ve Hollywood kelimelerinin karışımdan oluşmuş bir kelimeymiş. Dans ve müziği artık daha dozunda vermeye çalışarak, insan hikâyelerini tatlı, neşeli bir üslupla vermeyi başaran günümüz Bollywood filmlerinin arasında hakkıyla yerini alan Bitmeyen Sınav, ailecek seyredilecek bir film. Hele de evde LGS'ye, TYT-AYT'ye hatta KPSS'ye hazırlanan bir genç varsa...