Bir şehirlinin köydeki atölye macerası: Kuca

Eski bir medya çalışanı olan Nahide Toros Selçuk, 2016 yılında Küçükköy’e yerleşti. 2013’te açtığı Galata’daki dükkânını kapatınca köyde eşyalarını koyacağı bir depo ararken bakımsız bir köy evi buldu. Selçuk'un Kuca adını verdiği bu sevimli mekanda başlayan macera, üç yıldır sürüyor...

Nahide Hanım, sizi tanıyabilir miyiz? Butik açmak nereden aklınıza geldi?

Televizyon ve reklam sektöründe çalışarak başladım iş hayatıma. Doğum yaptığım dönem mesai sistemini hayatımdan çıkartmaya karar verdim. Bir süre sonra kendimi özgür hissedebileceğim bir iş olarak Galata’daki küçük butiğimi açtım. Tasarıma da meraklıydım. Güzel şeyleri bir araya getirmek, toplamak zaten yaptığım bir işti. Burada hem kendi merakım olan takıları, çantaları, ikat yastıkları ürettim hem de tasarımcı arkadaşlarımın beğendiğim ürünlerine yer verdim. 

TAŞ EVE HAYRAN KALDIK

Ayvalık’a ne zaman ve neden gitmeye karar verdiniz?

İstanbul’da artık mutlu olamadığımızı, yorulduğumuzu, çok büyük bir şehirde yaşamamıza rağmen hep aynı üçgen içinde yaşadığımızı fark ettiğimizde herkes gibi biz de Ege kıyılarına gözümüzü dikmiştik. Çocuk sahibi olmanın da neredeyse yüzde 100 etkisi oldu. Ayvalık’ta karar kıldık. Ayvalık’ta ev ararken köyden haberim oldu. Annemle birlikte köyü keşfe geldiğimiz anda sakinliğine, orijinalliğini koruyan taş evlerine vurulduk. 

Mekanın hikâyesini nedir?

Köye yerleştikten bir süre sonra İstanbul’daki dükkânımı tamamen kapattım. O zaman kutular dolusu eşyalar geldi. Bunları bir depoya koymak lazım diye dolaşırken köydeki şu anda dükkan/atölyemiz olan mekanı buldum. Bu arada bir yandan da amatör olarak seramik yapmaya başlamıştım ve atölyeye ihtiyacım vardı. Burası eski bir taş ev. Kocaman olan bahçemizi atölye olarak kullanıyorum. Kumaş baskı ve seramikleri bahar aylarında bahçede çalışıyorum. Burası şu anda keyif aldığım, hobilerimi gerçekleştirdiğim ve gelenlerin de severek alışveriş yaptığı bir yer oldu.

ÜRÜNLERDEN 1 ADET ÜRETİLİYOR

Kuca’nın anlamı nedir? 

Kuca Boşnakça’da “ev, yuva” demek. Bir Boşnak'tan yardım aldım isim konusunda. Burası bir Boşnak Köyü ve bu isim de uyar diye düşündüm. Ayrıca mekânımız bir dükkân şeklinde değil geçmişte bir çiftin yaşadığı bir ev formatında. Tadilatını yaparken de asla duvarlarını yıkıp değiştirmedik. Ki o şekilde daha kullanışlı olabilirdi bizim için. Çok güzel tasarım takılarımız var. Büyük kısmı gümüş. Tasarımcı arkadaşlarımın çok güzel işleri var. Yaptığım seramikler var. Bu yıl bir arkadaşımla beraber geleneksel taş baskı yapmaya da başladık. El dikişli deri çantalarımız, cüzdanlarımız var. Ve yakında yapmayı planladığımız çok güzel fikirlerimiz var. Yakında kendi giysilerimiz de dükkanda yer alacak. Ürünlerimizin çok büyük kısmı sadece bir adet üretiliyor. Sanırım bu da bizi farklı kılan özelliklerden biri. İsteyenler @kucaatolyedukkan adlı Instagram hesabımızdan ürünlerimize sipariş verebilirler.