GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com
İngilizlerin işgaline karşı 2 yıl 7 ay boyunca kısıtlı imkânlarla Medine'de gerçekleştirdiği müdafaa ile tarihimizde derin izler bırakan Fahreddin Paşa, yaptığı savunma ile o dönem Milli Mücadele'ye de ışık tutan bir isim. Bu bakımdan Cumhuriyet'in kurucu değerlerinden biri olan Fahreddin Paşa'nın yeni nesillere anlatılması için önem taşıyan sergi Fahreddin Paşa'nın çocukluğundan ölümüne bir Osmanlı subayı ve entelektüelinin hayatındaki muhtelif yaşlarına ait karelerden oluşuyor.
Sergi küratörü Ömer Şerifoğlu, yakın tarihin bu büyük kahramanının fotoğrafla ilişkisini şu cümlelerle anlatıyor: "Fahreddin paşa, fotoğraf tarihimiz açısından da önemli bir entelektüel.
Donanımlı bir asker ve Osmanlı entelektüeli olarak fotoğrafa çok erken uyanmış bir adam. 1875'lerde 7 yaşında fotoğrafı keşfetmiş. 1885'lerde 17 yaşında fotoğraf makinesi sahibi olmuş bir subay adayı. Sonrasında da ölene kadar fotoğraf makinesini elinden bırakmamış bir adam. Bulunduğu her görevde yerine göre amatör yerine göre daha özenli fotoğraflar çekmiş. Bugün geriye baktığımızda bini aşkın fotoğraf karesi var ondan kalan..."
SERGİNİN YOL HARİTASI YENİ HATIRAT
"Medine Müdafaası'nın Cumhuriyet'in 100. Yılında çok başka bir anlamı daha var." diyen Şerifoğlu, "Medine müdafası, Mondros'a direnmesi Mondros'u tanımaması adeta Milli Mücadele'ye de bir kıvılcım olmuştur. Buradaki mitinglerde 'Bakın daha bitmedi Fahreddin Paşa Medine'de direniyor.' denmiştir" sözleriyle Paşa'nın kritik rolüne dikkat çekiyor.
Fahreddin Paşa'nın düzenli bir hatırat yazmadığını belirten Ömer Şerifoğlu, "Bu sergiyi hazırlarken bugüne kadar varlığını bilmediğimiz bir defter çıktı aileden. Serginin en önemli malzemesi diyebilirim. Burada Paşa'nın özlük bilgileri var. Doğumundan, isminin Ömer Fahreddin oluşu, ailesi, çocukları, hayat serüvenindeki köşe oluşturmuş işler bulunuyor. Ödüllerinin tarihi, tayinleri ve bir takım değerlendirmeleri var. Sergi metnini oluştururken birinci malzeme bu defter oldu diyebilirim." şeklinde konuşuyor.
Resim gibi fotoğrafın da askeri kültürün ve eğitimin kazandırdığı bir şey olduğuna değinen Şerifoğlu, "Fahreddin Paşa, donanımlı bir asker ve Osmanlı entelektüeli olarak fotoğrafa çok erken uyanmış bir adam. 1875'lerde 7 yaşında fotoğrafı keşfetmiş. 1885'lerde 17 yaşında fotoğraf makinesi sahibi olmuş bir subay adayı. Sonrasında da ölene kadar fotoğraf makinesini elinden bırakmamış bir adam. Bulunduğu her görevde yerine göre amatör yerine göre daha özenli fotoğraflar çekmiş. Bugün geriye baktığımızda bini aşkın fotoğraf karesi var ondan kalan" ifadelerini kullandı.