Cihangir’de küçücük bir dükkân: Juice Baba... Kendisi küçük marifeti büyük mekânın, smoothie barından adeta şifa fışkırıyor. Bin bir derde deva 40-50 çeşit içecek bulunan mekân, sağlığına önem verenlerin uğrak yeri… İşte hem spor tutkunlarının hem sağlığına hem de formuna düşkün olanların vitamin deposu Juice Baba’nın hikâyesi…
Cihangir’de küçücük bir dükkân: Juice Baba... Deyim yerindeyse hap kadar. Öyle ki küçük bir dikkat eksikliğiyle gözden kaçma ihtimali çok yüksek. Ama keşfettikten sonra müdavimi olacağınız kesin. Kendisi küçük marifeti büyük mekânın, smoothie barından adeta şifa fışkırıyor. Tamamen organik meyve ve sebzelerden hazırlanan smoothie’ler, regl ağrısından gribe, baş ağrısından bağışıklık sistemine kadar pek çok rahatsızlığa iyi geliyor. Bin bir derde deva olan Juice Baba’da 40-50 çeşit içecek bulunuyor. Kışın hastalık, yazın yağ savar mekân, meyve-sebze müptelalarının en uğrak yeri… İşte hem spor tutkunlarının hem sağlığına hem de formuna düşkün olanların vitamin deposu Juice Baba’nın hikâyesi…
HAYATA SIFIRDAN BAŞLADIM
Çağan Çağlar… 28 yaşında… Ankara’da doğup büyümüş. Erken yaşlarda çalışma hayatına atılmış. Bugüne kadar birbirinden farklı pek çok işte çalışmış. Garsonluk da yapmış ekmek de satmış. Edindiği tecrübeler ışığında henüz 21 yaşındayken kendi işletmesinin sahibi olmuş. “21 yaşındaydım ve kendime ait bir gece kulübüm vardı. Çoğu insanın hayalini bile kuramayacağı yaşlarda ben bir işletmenin sahibiydim. Ama Ankara beni boğuyordu. Yapmak istediğim çok başka şeyler vardı. O yüzden hayata sıfırdan başlamaya karar verdim. İlk iş olarak da yaşadığım şehri değiştirdim.” Çağan Bey, yapmak isteyip de yapamadığı her şeyi gerçeğe dönüştürmek için atmış kendini İstanbul’un kollarına…
JUICE BAR AÇMAYA KARAR VERDİM
Kartalköy’de bir deri işletmesi, Asmalı Mescit’te bir meyhane, Çeşme de organizatörlük derken kendini arkadaşının sahibi olduğu Suma Beach’te bulmuş. “Yeni bir işe başlayacaktım ama bazı nedenlerden dolayı o iş patladı. Yakın arkadaşım Suma Beach’in işletmecisiydi. Ondan rica ettim. ‘Abi çadır kurup yazı burada geçireyim. Fazla para harcamayayım. Yoksa Ankara’ya döneceğim’ dedim. Sağ olsun o da enerjimi yüksek bulduğunu ve bana bir alan verdiğini söyledi. Çok heyecanlandım. ‘Abi acaba ne yapsam?’ dedim, ‘Yaratıcı adamsın, bana sorma, ne istiyorsan onu yap” dedi. Bir de bu benim için harika bir fırsattı. Çünkü Koç burcuyum ve bugüne kadar kimsenin himayesi altında çalışmadım. Yine kendi işimi yapma şansı yakalamıştım. İyi değerlendirmem gerekiyordu. Bayağı bir düşündükten sonra Cengiz Abi’nin bana verdiği alanı Juice Bar yapmaya karar verdim.”
TAHTALARDAN BAR YAPTIM
Çağan Bey, bir tane blender bir tane de portakal sıkacağıyla ekmek teknesini açmış. Bayrampaşa halinden aldığı sebze ve meyveleri karıştırmaya başlamış. “Juice Bar açmaya karar verince hemen Volkswagen T2 minibüs aldım. Sağdan soldan topladığım tahtalardan da bar yaptım ve hikâyem başladı. Bir gün yarı İsveçli yarı Perulu bir Şaman kadın Juice Bar’a geldi. ‘Vay Juice Baba’ dedi. Arkadaşlarım da yanımda, etrafım kalabalık. Duymayan kalmayınca o günden sonra Juice Baba oldum. 70 yaşında insanlar gelip “Naber baba?” diyordu. İlk başlarda çok utandım çünkü ağır bir lakaptı. Zamanla alıştım, çok sevdim. Resmen Juice Baba ismi bana hediye edildi. Ben de bu ismi yaşatmak için düştüm yollara. Tayland, Endonezya-Bali Adası, Singapur… Tropik meyvelerin daha yoğun olduğu ve juice’in yapıldığı Uzakdoğu ülkelerini gezdim. Work shop’lara katıldım. 3-4 ayı oralarda geçirdikten sonra İstanbul’a döndüm. Bir arkadaşım ‘Çağan, Juice Baba çok güzel bir isim, patentini aldın mı?’ dedi, ‘Almadım’ dedim. Bayağı bir akıl verdi bana. Bende o gün elime kâğıt-kalem aldım. İhtiyacım olan şeyleri listeledim. İlk iş ismin patentini aldım. Logomu yaptırdım. 2013 yılında da şirketi kurdum ve kurumsallaştım.”
50 ÇEŞİT İÇECEK YAPIYORUZ
‘Juice Baba’ ismine iyiden iyiye alışan Çağan Bey, Hindistanlılar sayesinde bir de şifacı olmuş. Çünkü Hindistan’da ‘baba’ diye hitap edilen kişiler genelde ya ermiş ya da şifacı oluyorlarmış. “Turistler benden şifa istemeye başladı. ‘Midem ağrıyor bana bir karışım yapar mısın?’, ‘Baş ağrıma hangi karışım iyi gelir?’ gibi… Ben de içsel olarak buna zencefil, buna zerdeçal, buna aloe vera, buna bal iyi gelir derken bir de şifacı oldum. Yaptığım karışımlar insanlara iyi gelmeye başladı. Daha sonra kendimi bu konuda eğitmeye başladım. Baharatları öğrendim. İşte hangisiyle hangisini karıştırınca neye iyi geliyor gibi… Bazı detaylar var. Mesela hamilelere ya da regl dönemindeki kadınlara zerdeçal iyi gelmiyor. Buna benzer bir sürü bilgi yükledim kafama. Artık konuya tamamen hâkimim. Baharattan bala, meyveden sebzeye, tohumdan süte kadar tüketilebilecek her şeyi kullanıyorum. Yaklaşık 50 çeşit içecek yapabiliyoruz. Anti-Grip savarımız, yağları yakan Sweet Detoks’umuz en çok tüketilen Juice’lerimiz arasında.”