MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr
Türkiye'nin ilk "Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali" 28-29-30 Eylül tarihlerinde sinemaseverlerle buluşacak. Hayal gücü ve bilimin ön plana çıkarıldığı festival, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'nün katkılarıyla Beyoğlu Belediyesi'nin ev sahipliğinde, Uluslararası Bilim ve Sanat Yaratıcıları Derneği organizasyonuyla düzenlenecek. Geleceğin teknolojik araçları, uzay mekikleri, robotlar ve bilimin sınırsız imkânlarının sanatla bir araya geldiği bilim kurgu filmleri ile sihir, doğaüstü olaylar, mitoloji gibi hayal ve düş gücüne dayalı temaların işlendiği fantastik filmlerin yer alacağı festival, katılımcılara farklı bir deneyim yaşatacak. Festivalle ilgili detayları programın direktörü ve Uluslararası Bilim ve Sanat Yaratıcıları Derneği başkanı Filiz Dağ ile festivalin yönetmeni yazar Gülşah Elikbank anlattı.
Festivalin çıkış noktası ne oldu?
Filiz Dağ: Ülkemizde yaklaşık 10 yıldır oyun endüstrisi sektöründeki gelişmelerden dijital sanatlara başarılı ve yetişmiş insan gücümüzün olduğunu görüyoruz. Bir yandan bakınca romantik, dram, komedi vb. türlerle dünyaya açılan dizilerimiz başarıya ilerlerken; dijital ve oyun tasarımlarımız da kendi alanlarında başarıya ilerliyor. Bu iki türün birleştiği kısım ise sektörde "bilim kurgu" ve "fantazya" türü... Yani teknoloji, bilim ve sanatın birlikteliği... Muazzam bir hayal gücüyle işlenmiş, içinde görsel efektlerin kullanıldığı, maliyetleri milyon dolarları bulan süper kahramanların, gerçek ötesi evrenlerin olduğu yapımların ülkemizden de çıkacağını kanıtlamak için yola çıktık. Senaryoları yazandan yapım sürecinde teknolojideki en son gelişmelerle CGI ve VFX'i kullananlara kadar ihtiyaç duyduğumuz hemen her şeye sahibiz. Bu sebeple küreselde bu alanda 'biz de varız' demek ve içerik üreticilerini desteklemek amacıyla festivalimizi hayata geçirdik.
Gülşah Elikbank: Festivalin çıkış noktası, tür sinemasında Türkiye'nin hak ettiği yeri hâlâ alamamış olması aslında. Bilim kurgu ve fantazya özellikle hikâye üretme anlamında bizim coğrafyamız için oldukça bereketli alanlar. Fakat bu bereket, sinemaya bir türlü yansıyamadı. Bir yazar olarak 12 yıl önce fantastik bir üçleme yazdığımda kimse o romanları Türk bir yazarın yazmış olduğuna inanmıyordu. Oysa Anadolu'nun özgün öyküleri ve Türk mitolojisinin zenginliği vardı romanda. Bizler kendi kültürümüzü pek bilmiyor, bir de sahip çıkmıyoruz ama yabancı bir yazar aynı konuları yazdığında müthiş ilgi gösteriyoruz. Bunun değişmesi gerekiyor. Bilim kurgu ve fantazya geleceğin sanatı ve biz de ülkemiz adına bunun vizyoner bir paydaşı olmayı hedefliyoruz.
Bilim kurgu ve fantastik filmler konusunda ülke sinemamızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
FD: Ülkemizdeki içerik üreticilerimiz dünyaca ünlü yapımların hayata geçişinde çok kritik ve önemli pozisyonlarda yer alıyor. Biz de yıllardır neden bilim kurgu veya fantazya üretmiyoruz diye yapımcılarımıza sorduğumda aldığım cevap: "Biz bu alanın en fazla komedisini üretiriz." oluyordu. Tabii çok ciddi bir yazım, araştırma, geliştirme, hayal etme ve ardından üretim süreci var. Fakat bugünkü dijital gelişmeler bizlere büyük fayda sağlıyor. Tek bir ekrandan artık o efsanevi dünyaları yaratabiliyoruz. Bu yeni dünyanın yeni nesli Türk sinemamızda bilim kurgu ve fantazyaya dünya çapında marka değerler kazandıracak.
GE: Ülke sinemamız hikâye üretme konusunda sıkıntı çekmiyor fakat onları beyaz perdeye taşımak o kadar kolay değil. İyi yapılmadığında ortaya komik bile olmayan filmler çıkıyor. Oysa bilim kurgu ve fantazya çok iddialı işler. Teknoloji, iyi oyunculuk, görüntünün ustalıklı kullanılması hatta mekân tasarımı bile çok önemli. Yapımcılar bu türe pek de sıcak bakmadılar bu vakte kadar. Biz bunun da değişmesini istiyoruz. Ayrıca bu alanda sektörün de öncü isimlerin eğitimler vermesine aracılık etmek niyetindeyiz.
Bu festival sinema sektörüne ne katacak?
FD: Hayal etmeyi ve üretmeyi katacak, imkânsızların nasıl imkânlı olabileceğini gösterecek. Bilim kurgu ve fantazyada sevdiğim en önemli kısım; hayal etmeyi sağlaması kadar hayal etmeyi öğretmesi ve hayal potansiyelini insanda geliştirmesi. Bilim sıkıcı olmaktan heyecan duyulan bir alan hâline dönüşecek. Çünkü içine sanat nüfuz ediyor. Bu yüzden ısrarla bilim ve sanatın birlikteliği demeye devam ediyoruz. Ayrıca uluslararası yapım ve yapımcıların ülkemizde eserleriyle ağırlanmasından yerli yapımlarımızın küresele açılmasına kadar muazzam dokunuşlara da imza atacağız.
GE: Sinema sektörü sürekli aynı tarz filmler, türler ve isimler arasında dönüp duruyor. Gençlerin yolunu hızlandırmak bizim için önemli. Sanat üretiminde ilham çok kıymetli. Biz o ilhamın yolunu açmaya adayız. Üstelik kadınların öncü olduğu, gençlerin söz sahibi olduğu bir festival ekibiyiz. Biz uluslararası değil evrensel bir hayalin peşindeyiz.
Hayaliniz nedir bu yolculukta?
FD: Şimdiden 2023 dâhil, 2050 yılındaki festivalimizi de planlayarak yola çıktık. Geleceği konu alan bir festival; sürdürülebilir ve devamı da gelecekte... Hatta bu alanda hayata geçirmeyi hedeflediğimiz bir akademi dahi var. Çünkü asıl hedefimiz yılın her ayına yayılan bir içerikle sürekli işleyen bir sistem kurmak. Bu yüzden festivalimiz aynı zamanda Metaverse üzerinden çalışma şekli de sunacak. NFT, blockchain, dijital sanatlar ve oyun tasarımı üzerine gelişmeleri işleyen kadar küresel iş ortaklıklarıyla dünyaca ünlü yapımların çıkmasına imza atacak içerikleri de sektöre kazandıracağız. Hayalimiz uzay, genetik, okyanusların derinleri, milyon sene öncesi, sonrası, başka evrenler, süper kahramanlar...
GE: 10'uncu yılımızı bile şimdiden hayal ediyor ve o hayal için gerekli adımları şimdi atıyoruz. Sinema sektörü nasıl ki bu alanda yükselecekse bu festival de öyle ilerleyecek.
YENİ NESİL TEKNOLOJİ SİNEMA İLE BULUŞUYOR
Festival kapsamında Türk sinemasında 7'den 70'e herkese hitap eden yapıtlardan kült olan filmlere uzanan özgün bir seçki ortaya çıkarılırken, "Ulusal Senaryo Yarışması" ile bilim kurgu ve fantastik alanına emek vermiş isimlerin senaryoları onurlandırılıp, yeni oluşumlar da teşvik edilecek. "Ulusal Senaryo Yarışması"nın jüri başkanlığını, Harry Potter kitaplarının çevirmeni kimliğiyle ve bu alana ilgisiyle tanınan deneyimli eleştirmen Sevin Okyay üstlenecek. Ayrıca yarışmanın jürisinde; yazar Barış Müstecaplıoğlu, oyuncu ve oyun yazarı Mehmet Yılmaz Ak, yapımcı Bülent Turgut ve aile-çocuk yazarı Ömür Kurt yer alacak. Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali aynı zamanda metaverse dünyasını ve yeni nesil teknolojiyi sinema sektörüyle buluşturuyor. Doğaüstü masalların, evren ötesi yaşamların ve zihne dair yaratıcı kurguların yer aldığı interaktif festival kapsamında düzenlenen "Uluslararası CGI Ödülü Yarışması" ile gençlerin yaratıcı dünyasından yararlanmak; Metaverse, VR, AR ve yeni nesil 3 boyutlu teknolojilerin kullanımına katkı sunmak amaçlanıyor.
Festivalin afişi de dünyada ilk kez bir yapay zekânın tasarladığı festival afişi olma özelliği taşıyor. Afiş, Atlas Metaverse ile birlikte NFT formatında, blok zinciri üzerine kaydedilerek satışa sunulacak.