ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
Bu hafta sizi genç ve yetenekli bir tasarımcı ile tanıştırmak istiyorum. Berkcan Okar. Ona göre tasarım; gördüğün, duyduğun ve hissettiğin her şey, tasarımcı ise bunlardan beslenen kişi. Şu an film ve dizi sektöründe gördüğünüz afiş çalışmalarının yüzde doksanı kendisine ait. Yaptığı efsane işleri sosyal medya üzerinden @berkcanokar ve @yercreative hesaplarından takip edebilirsiniz. Söyleşimize geçmeden önce gelin onu daha yakından tanıyalım: "1989 İstanbul doğumluyum. Amerika'da Fort Hays State University'de gördüğüm eğitimin ardından, Bahçeşehir Üniversitesi Görsel İletişim ve Tasarımı Bölümü'nde lisans eğitimimi tamamladım. On yılı aşkın süredir sektörde görsel tasarımcı olarak yer almaktayım. Kültür sanat ve eğlence sektörüne işler üreten, yurtiçi ve yurtdışı birçok sinema filmi, televizyon projesinin görsel iletişim ve tasarım kampanyasını hazırlayan fikir ve tasarım ajansı Yer'in kurucusu ve kreatif direktörüyüm."
Tasarıma nasıl başladın?
Küçük yaşta çizime ve renklere olan ilgimle başlayan süreç, sevdiğim filmlere alternatif posterler tasarlayarak, gazete ve dergilerden kestiklerimle kolajlar yaparak devam etti. Zamanla dijital dünyaya merakımla çizdiklerimi dijital ortama aktarmaya başladım. Üniversitede görsel iletişim ve tasarımı bölümüne başlamamla birlikte tasarıma olan bakış açım değişti. Bunda üniversite hayatım boyunca sektörde birçok ajansta çalışma şansı bulmamın etkisi büyüktür. İnsan şansını kendi yaratıyor. Sektöre ne kadar erken girip, farklı alanlarda deneyimler kazanma şansınız olursa gelecek planlarınızı çok daha sağlam yapabilirsiniz.
DENGEYE, RENK UYUMUNA VE DETAYA ÖNEM VERİYORUM
Tasarım tarzını nasıl tanımlarsın?
Tasarımlarımda genelde dengeye, renk uyumuna ve detaya önem veriyorum. Bunların birleştiği işlerin tarzımı yansıttığını düşünüyorum. Çok sevdiğim bir söz vardır "işine bakıldığında ismin, ismin duyulduğunda işin akla gelsin." Bu yüzden belli bir tarzın olmalı fakat yaptıkların birbirine benzememeli, tekrara düşmemelisin. Şanslıyım çünkü yaptığımız işler hikâye odaklı ve her projenin farklı bir hikâyesi oluyor bu da bize geniş bir tasarım alanı sağlıyor.
Tasarım sürecin nasıl başlıyor, önce hayal mi yoksa direkt çizerek, karalayarak mı?
Her yeni projeye başlarken önümde duran boş sayfaya ilk noktayı koymak zaman alıyor. Bu yüzden fikir bulma aşaması bu sürecin en önemli ve sancılı kısmı. Genelde toplantıda kâğıda karaladığımız fikirler, eskizler dijitale dönüyor ve süreç dijitalden devam ediyor.
Örneğin bir film posteri tasarımında, tasarıma başlamadan önce hangi sorulara cevap arıyorsun?
Yönetmen, yapımcı veya kanal ile toplantımız oluyor, burada karşı tarafın isteklerini dinliyoruz. Senaryo, karakter analizleri, posterde görmek istenilen kişi sayısı, vurgulanmak istenen sahne, hedef kitle gibi sorularımıza cevaplar aldıktan sonra bizim fikir yaratım sürecimiz başlıyor. Fikirler netleştikten sonra buna göre fotoğraf çekimini yapıyoruz. Bu sürece planlı gelindiğinde sürecin sonrası uygulama kısmına kalıyor. Kısaca bir posterin 180dk'lık bir filmi, sezonlar süren bir diziyi anlatmasının süreci böyle ilerliyor. Bu süreç çok kısa gibi görünebilir ama bazen aylar sürebiliyor.
FİLMİ GÖRMEDEN ÖNCE POSTERİ GÖRÜYORUZ
Başarısız bir projeden başarılı bir poster tasarımı çıkabilir mi?
Filmi görmeden önce posteri görüyoruz. Bu yüzden posteri dikkat çeken, merak uyandıran ve kaliteli göstermeniz gerekiyor. Filmin başarısının farklı değişkenleri var. Festivallerden ödüllerle dönüp vizyondan çok az izlenmesi başarısız gibi görünse de başarısız değildir. Her film kendi başarısını yaratır, poster de buna katkı sağlamalıdır.
"Bu işten iyi bir tasarım çıkmaz" deyip geri çevirdiğiniz teklifler oluyor mu, oldu mu hiç?
Evet, böyle geri çevirdiğimiz projeler oldu. Dediğim gibi önce senaryo ya da bitmiş projeyi izlemek bize yol gösteriyor. Bazen materyal eksikliği bazen karşı tarafın posterden çok daha farklı isteklerinin olması geri çevirmemizi sağlayabiliyor.
Bir poster bir filmin ne kadarıdır? Ne kadarı olmalıdır?
Poster bir filmin vitrinidir, vitrin ne kadar dikkat çekiciyse insanlar o kadar merak eder ve ilgi gösterir. Özellikle sosyal medyanın bu kadar popüler olmasından sonra farklı poster tasarımları istenmeye başlandı. Teaser posterler, karakter posterleri, alternatif posterler ve ana poster ve bunları tanıtım sürecinde stratejiye göre paylaşılması filme olan ilgiyi arttırıyor. İşte bu kısımda poster çok önemli bir yere sahip oluyor.
Önemli olan karşı tarafın ne istediği mi yoksa senin ne hayal ettiğin mi?
Genelde projelerde ortak paydada buluşuluyor. Karşı tarafın istekleri ve bizim yaratıcılığımızın birleştiği işler ortaya çıkartmaya çalışıyoruz. Tabi bazen projeye göre farklı yollara girebiliyoruz ama sonucunda iki tarafın mutlu ayrılmasını önemsiyoruz. Biz ajans olarak fikri ve hikâyesi olan posterler tasarlamanın peşindeyiz.
Hayalin, planın nedir bundan sonrası için?
Bu işlere başlarken hayalim yurt dışındaki projelerde yer almaktı. Şuan yurt dışında kurduğumuz network sayesinde birçok projede çalışma imkânı bulduk. 2022 için farklı ülkelerden projelere işler üretmeyi hedefliyoruz.
SİZ İNANDIĞINIZ İŞLER YAPIN, SİZE İNANANLAR ÇOĞALSIN
Tasarım çok genel bir kavram. Sen yolunu poster tasarımcılığına yönelttin. Bu tercih sürecinden de bahseder misin?
Tasarıma başladığım ilk zamanlar bir arayış içindeydim. Üniversitede görsel iletişim tasarımı bölümüne girmemle birlikte sektörü daha detaylı araştırmaya başladım. Film posterleri çocukluğumdan bu yana hep ilgimi çekiyordu. Karşıma çıkan fırsatları iyi değerlendirerek hayalini kurduğum posterleri tasarlama şansı yakaladım. Bu şekilde kendimi kültür sanat ve eğlence sektörü içinde buldum. Sektöre girdikten sonra iş işi getiriyor. Siz inandığınız işler yapın, size inananlar çoğalsın.
YAKALADIĞIMIZ HİKÂYEDEN POSTER ÇIKABİLİYOR
Tasarımdan önce filmi/işi izlemek istiyor musun, yoksa birkaç görsel görmek işini görüyor mu?
Film çekilmiş ise filmi izlemek, çekimler bitmediyse senaryoyu okumak istiyorum. Poster tasarımında fikir için en önemli kısım bu. Senaryodan ya da filmi izlerken bir sahneden yakaladığımız hikâyeden poster çıkabiliyor. Genelde projenin başında dâhil olup set sürecinde tasarıma başlamak hem zaman açısından hem de özellikle büyük prodüksiyonlu setlerde poster için fazla materyal olanağı sağlıyor.
ARTHOUSE PROJELERDE ÇALIŞMAK ÇOK KEYİFLİ
Hangi işlere tasarım yapmaktan keyif alıyorsun daha çok ve neden?
Arthouse projelerde çalışmak çok keyifli. Diğer projelere göre beklentiler ve hedef kitle farklı olduğu için yaratıcı süreç çok daha verimli geçiyor. Bazen postere sadece bir çizgi koyarak filmin hikâyesini anlatabiliyoruz. Bu çizgi, filmi izlemeden önce posteri gördüğünde "nedir bu?" diye sordurtan, filmden çıktıktan sonra baktığında aslında filmden birçok şeyi anlattığını görmesi heyecanımızı üst seviyede tutmamızı sağlıyor. Ama son zamanlarda dijital platformların hayatımızın içine girmesiyle birlikte bu bakış açıları bu platformlarda yayınlanan projeler için de geçerli olmaya başladı. Bizim için her yeni proje yeni bir heyecan ve keyif.